Sabit fikirlilikten kurtuluşunun tek yolu neden ve niçini sormaktır. Sabit fikirli yerine bir fikre saplanıp kalmak yerine karşıt fikirleri de ısrarla araştırmak insan için akıllıca bir yoldur. Olaki düne kadar en yanlış zannettiğin kararın aslında seni başarıya ulaşabilecektir ya da çok doğru zannederek yıllardan beri uyguladığın bir yöntem meğer hiç de etkili ve başarılı bir yöntem değilmiş ondan haberdar olacaksın. Onun için sabit fikirli olmamak ve her daim öğrenmeye açık olmak başarıda olmazsa olmaz bir kuraldır.

Sizin kesin kararınız dan vazgeçtiğinize görenlerin şaşırmasına şaşırmamak lazım. Çünkü onlar sizin istişare etme zenginliğiniz den haberdar değildir akıl danıştığı mızı veya işin bir de başka açıdan değerlendirilmesini hesap etmezler. Sizin de onları açıklama yapmak gibi bir borcunuz yoktur yalnız prensipli olmak ile sabit fikirli olmak arasındaki ince bir çizgiyife netleştirmeliyiz. Prensipli insan sabit fikirli değildir. Prensipli olmak hayatta başarılı olmanın önemli kurallarından biridir. Hataya düşmemek için iyi bir sığınaktır prensip gereği denildiği anda herkes peki demek durumundadır, prensibe karşı kimse 'aman sen de...' diyemez.

Eğer siz bir konu hakkında kesin kes böyle olmalıdır diye düşünüyorsanız bir başka açıdan bu konuya yaklaşmak isteyenlere yanınıza yaklaştırmıyorsanız, karşıya eleştiri fırsatı vermiyorsanız bilinki sabit fikirlisiniz. Eğer kendi düşündüğünüz fikrin bir kerecik olsun sorgulayamıyorsanız kusura bakmayın fikrinizin direksiyonu yoktur. Diğer bir tanımlama ile kesin karar verdiğiniz bir fikirden bile gerektiğinde vazgeç mail adresini kendinize bulamıyorsanız zordasınız demektir.

Başarılı liderlerin hayatlarını incelerken hep sabit fikirli oluşları ön plana çıkarılmıştır. Bir konuda verdikleri karardan asla vazgeçmezler denilmiştir öyle midir gerçekten? Genelde öyledir. Peki bu onların sabit fikirli olduğunu mu gösterir? Dışarıdan bakıldığında aynen öyle gözüküyor ama madalyonun öteki yüzü nedense pek dile getirilmez. Oysa liderler kesinkes tamam dedikleri kararı almadan önce kaç danışmana, kaç bilirkişiye, kaç bilim adamına o fikir hakkında yorum sormuş veya istemiş biliyor muyuz? Bilmiyoruz. Biz sadece liderin verdiği kararı görürüz sonra da kararında sabit fikirli olduğunu zannederek çoğunlukla yanılıyoruz.