MUSTAFA ALTIKATOĞLU

MUSTAFA ALTIKATOĞLU

Vefa

Vefa

Vefa, verilen sözlere sadık kalmak, arkada bırakılanları unutmamak, dostluğun asaletine ihanet katmamaktır. Gerçek vefa, tam mükemmel işten sağlam ve sarsılmaz kalp bağlılığı sadakat ve üstün ahlak özelliğidir.

Sevgi şefkat iyilik değer vermek unutmamak yiğitlik ve benzeri duygular vefanın meyveleridir. Sevgi karşılıksız beklentisiz ve sınırsız olmalıdır. İnsan sevdiği kişiye her haliyle her durumda sevmesidir. Ahd iki tarafın sözleşmesi demektir. Bir taraf söz verirse bu vaat olur vefa ise sevgiyi sürdürme sevgi ve dostluk bağlılığını unutmamak anlamındadır. Ahde vefa ise verdiği sözünü yerine getirmek demektir. Vefalı insan hata yaptığında dostunu yalnız bırakmaz bağışlayıcı olur. Zorluk zamanlarında insanın sevgisi, sadakat ve vefası daha iyi ortaya çıkmaktadır.

Yaşlı bir adama sokakta yürürken bisikletli çarpmış ve hafif yaralanmıştı görenler hastaneye götürdüler görevliler röntgen çekmek isteyince yaşlı adam huzursuzlandı. Acelesi olduğunu röntgen istemediğini söyledi. Hastane görevlileri merakla acelesine nedenini sordular. "Eşim huzur evinde kalıyor her sabah birlikte kahvaltı etmeye giderim gecikmek istemiyorum." dedi. Görevli eşinize telefon açar gecikeceğim size söyleriz deyince yaşlı adam üzgün bir ifade ile ne yazık ki eşim alzheimer hastası ve hiçbir şey anlamıyor hatta benim kim olduğumu dahi bilmiyor dedi. Görevliler hayretle madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor neden her gün onunla kahvaltı yapmak için koşuş duruyorsunuz diye sordular. Yaşlı adam "Fakat ben onun kim olduğunu biliyorum ya" dedi.

Çanakkale Savaşı'nın en kanlı sahnelerinin birinde 1 asker arkadaşını az ileride kanlar içinde yere düştüğünü gördü. Ateş yağmuru altındaydılar siperden dışarı hamile yapacağı sırada yanındaki asker omzundan tutarak içeri çekti ve 'Büyük bir ihtimalle ölmüştür boşuna kendi hayatını tehlikeye atma' dedi. Fakat o dinlemedi ve kendisini siperden dışarıya attı korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı, sırtına alarak koşa koşa geri döndü, ne acı ki cesur asker yaralı arkadaşını kurtaramamıştı. Siperdeki arkadaşıyla aralarında tarihe altın harflerle kazınan bir konuşma geçti. Yanındaki asker "Sana gitme demiştim hayatını tehlikeye atmana değdi mi?" dedi. Yaralı arkadaşını kurtarmaya giden ise yaşlı gözlerle değdi dedi hem de çok değdi. Yanına vardığımda henüz sağdı geleceğini biliyordum diyordu. Onun bu sözlerini duymak dünyalara bedeldi benim için.  Çünkü güvenini boşa çıkarmadım. İşte vefanın en nadide örneklerindendir bunlar.

Bugün büyüklerine sevgi ve saygı duyan, sadık, vefalı, şefkatli, merhametli, çok yönlü düşünen, tecrübeli ve ufku geniş, sözü yerinde kullanan, kötü söz söyleyeni uygun dille uyarabilen, sevdiklerini koruyan, mağdurun ve mazlumun hakkını koruyan güvenilir insanlara ihtiyaç var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
MUSTAFA ALTIKATOĞLU Arşivi