MUSTAFA ALTIKATOĞLU

MUSTAFA ALTIKATOĞLU

DARDA KALANA YARDIM ETMELİYİZ

DARDA KALANA YARDIM ETMELİYİZ

Müslümana yardım etmenin, onu sevindirmenin sevabı fazileti çoktur. Müslümanların ihityaçlarını karşılamak çok kıymetli ve çok sevaptır. Evliyanın büyüklerinden bir kişi hacca gitmişti. Hacda başından geçenleri şöyle anlattı: haccı bitirip dönmek üzere olduğumuz bir zamanda, bir ara Mescidi Haramda uyuyakalmışım. Rüyamda iki cihan sultanı Sevgili Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselamı gördüm. Bana buyurdu ki: “Şam şehrine git! Filan mahallede, filan evde bizim bir dostumz vardır. Selamımı ona ulaştır!” hemen Şam’a gittim. Tarif edilen evi bulup kapısını çaldım. İhtiyar biri çıktı. “Mekke’den geliyorum. Size peygamberimizin selamını getirdim. “ deyip, gördüğüm rüyayı anlattım. Adam bu sevinçli haberden dolayı ağladı.

Bu arada “Sen nasıl hayırlı bir iş yaptın ki, Peygamber Efendimiz sana selam gönderdi?” diye sorduğumda adam şunları anlattı: “Ben Müslüman değildim. Ateşe tapardım. Düğün yapacaktık çeşit çeşit yemekler hazırladık. Bu sırada kapımız çalındı. Açtığımda, yetim çocukları olan komşu kadın olduğunu gördüm. Kimsesiz fakir bir müslümandı. Bana “Komşu bana bir ateş verir misin?” dedi. Ben de verip gönderdim. Arada kısa bir zaman geçti aynı kadın tekrar gelip yine “Komşu ateş verir misin?” dedi yine verdim… Bir müddet sonra tekrar gelmez mi? Kovacak oldum. Misafirlerin yanında ayıp olacak diye yine verip gönderdim. Fakat içime bir şüphe düştü. Acaba bir sıkıntısı mı vardı. Bana bir şey mi söylemek istiyordu? Misafirlerden özür dileyip dışarı çıktım. Evinin penceresinin altına gizlenip içerideki konuşmaları dinlemeye başladım.

Yetimlerden birinin sesini duydum. “Anneciğim, ne olur bir defa daha git, belki bu sefer yemeklerden bir parça verirler. Üç gündür yemek yemedik. Artık dayanamıyoruz.” Diyordu… anneleri ise “Yavrularım, üç defa gittim, yemekler ortada gözümün önünde durduğu halde, şundan al da çocuklarına verirsin demediler. Tekrar nasıl gideyim? Kapıdan kovulacak duruma geldim…”

Bu hali görünce içim sızladı. Yemekten bol bol koyarak bir sofra hazırladım, yanına bir miktarda para koydum. Sofrayı gönderdikten sonra pencerenin altına varıp yine dinlemeye başladım. Neşe ve sevinç içinde yemekleri yediler. Sonra en küçüklerinin sesini duydum: “Komşumuz bize büyük bir ikramda bulundu. Yemeğini yiyip de ona ikram etmemek olmaz.” Dedi. “Doğru söylüyorsun, ne dua edelim?” dediler. “ Allahu Tealadan ona İslam dinini nasip etmesini isteyelim dediler. Ellerini kaldırdılar ve;

“Ya Rabbi! Bu komşumuz bize çeşit çeşit yemekler ikram ettiği gibi, sen de ona hidayet nasip eyle.” Dediler. Daha duaları bitmeden Allahu Teala kalbimi islamiyete açtı. Kelime-i Şehadet getirip Müslüman oldum. Benden meydane gelen hayırlı iş ve neticesi budur, dedi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
MUSTAFA ALTIKATOĞLU Arşivi