MUSTAFA ALTIKATOĞLU

MUSTAFA ALTIKATOĞLU

TAŞ KOYARDI AĞZINA

TAŞ KOYARDI AĞZINA

 

 Bir gün Resulullah Efendimizle Hazreti Ebu Bekir birlikteyken yanlarına biri gelir. Ve Resulullaha hakaret eder. Peygamberimiz sabreder. Hazret-i Ebu Bekr, önce susar. Ama sonra sinirlenip;  “Ey hayasız!  Utanmıyor musun? Allahın Resülüne hakaret ediyorsun” der. O vakit Resulullah ayrılır oradan. Hazreti Sıddık üzülür yaptığına! Resulullah’ın yanına koşup; “Ya Resulullah! Niçin ayrılıpğ da gittiniz?” diye sorar.

    Efendimiz; ”Ey kardeşim! Obize hakaret ederken melekler bizimleydi ve ona (sen öylesin!) derlerdi. Ama sen sinirlenip de cevap verince, melekler gitti. Şeytan geldi yerine” buyurur. Hazreti Sıddık üzülür buna! Ogünden itibaren lüzumsuz konuşmamak için, taş koyardı ağzına.

   Efendimiz, bazı Eshaba; “Namazı doğru kılmaya çok dikkat etmelidir. Kıraatte, rükuda,secdelerde, kavmede, celsede ve diğer yerlerinde en iyi olarak yapmaya uğraşmalıdır.” Buyurdu. Dinleyenler: “Kavme ve celse nedir?” dediler. Cevabında; “Kavme, rükudan kalkınca dik durmak, celse de iki secde arasında oturmaktır” buyurdu.

   Helal Para Kazanmak: Bir talebe hocasına gelir, “Efendim biraz param var, hayır hasenat yapmak istiyorum, kime vereyim?” diye sorar. Hocası da, “Git köşebaşına, ilk gelen fakire ver” der… Talebe “peki” diyerek, köşe başına gider. Çok fakir, iki gözü ama biri gelince, “tam adamını buldum” diyerek paralarını ona verir… Ertesi gün tekrar oradan gçerken, amanın arkadaşına bir şeyler anlattığını görünce, “bu ne diyor?” diye merak edip yanına gelir. Amanın, “Dün, bu saatlerde, burada duruken, bir adam geldi, bana bir avuç para verdi. Aldığım gibi, doğru meyhaneye gittim, akşama kadar içtim” dediğini duyar…

Bunun üzerine,”Eyvah, param meyhaneye gitmiş” diye üzülür. Doğru hocasına gider: Hocam ben perişan oldum, dediğinizi yaptım, köşebaşına gittim, iki gözü ama fakir bir adama paralarımı verdim.  Ertesi gün geçerken, dinledim ki, aldığı paraları gidip meyhanede bitirmiş.

-Bunda bir hikmet var. Talebe yine peki diyerek, köşebaşına gider.

Bekler, çok fakir bir adamı görünce, Allah rızası için, al şunu” der, parayı ona verir, ama içinden “Takip edeceğim, hangi meyhaneye gidecek bakalım!” der. Önden, bu da gizlice peşinden gider. Adam bir eve yaklaşınca, koynundan ölmüş bir keklik çıkarıp çöplüğe atar ve eve girer. Bu arada arkasından girip der ki: Arkadaş, bir şey soracağım. Allah Allah, sen az önce bana para veren kimse değil misiniz?

-Evet benim, nedir bu çöplüğe attığın keklik, sonra eve geldin, paraları nerede harcadın?

-Para burada… Kekliğe gelince, biz üç gündür açız. Bende dinlemekten nefret ediyorum. Onun için, ölmüş bir keklik eti buldum, ama sen parayı verince, Cenabı Allah helal para gönderdi diye onu çöplüğe attım. Talebe, bunları duyunca doğru hocasına gider. Hocası, “para nerey gitti?” diye sorunca, olanları anlatır.

Bunun üzerine hocası der ki:

-İmamı azam hazretlerinin bir sözü var. Paranın gittiği yerden, geldiği yer belli olur. Benim helal paranın nereye gittiğini gördün. Senin kazancın bozuktu, bozuk yere gitti.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
MUSTAFA ALTIKATOĞLU Arşivi