Kuraklık geliyor, dünya nüfusu artıyor buna karın su kaynakları azalıyor. İllerimizdeki içme suyu barajları kış aydından karken yüzde yüz doluluk oranına ulaşamadı ve hatta bazı illerimizde yüzde ellinin bile altında kaldı. En fazla yağış alan Marmara ve Karadeniz illerinde buna dahil ne yazık ki…

Türkiye gelecek yıllarda iklim değişikliyle daha fazla yüzleşecek. Ancak toplum hala bu kanunun ciddiyetinin farkında olmadığı gibi umursamıyor da. Marmara ve Karadeniz bölgesi hariç diğer bölgelerde ilim değişikliğine bağlı bir kuraklığın başladığı çok bariz bir şekilde görülüyor. “Kahire iklim kuşağı” denilen ve gelecek yıllarda ülkemizi çok ciddi bir biçimde etkileneceği söylenen iklim değişikliğinin Marmara ve Karadeniz hariç bütün bölgemizi etkisi altına alacağını söyleyen bilim insanları var.

Akdeniz ve ege daha şimdiden ilk belirtilerini vermeye başladı bile. Antalya’ya paralel bütün şehirler Muğla dan Hakkari’ye kadar olan coğrafya sene sene bu değişikliği yaşayacak, yaşıyor. Anadolu da gittikçe kuruyup azalan göller, susan çeşmeler, azalan yağmurlar, yağmayan karlar gelecek günler fısıldıyor bizlere. Diz boyu yağan diz boyu karları unuttuk. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur ve fırtınalar da kesildi. Kuraklık gelecek yıllarda en fazla konuşacağımız şimdilik kimselerin ellemediği sorun olarak raflarda öylece duruyor. Bu meseleyi ta ki evlerdeki musluklardan “ıslak” seslerin duyana kadar da ciddiye alamayacağımız aşikar. Açıkçası, bu konular uzmanların konuşması gereken sorunlar lakin ülkede siyaset dışında gündemimiz olmadığı için bu konularda tabiata ve doğaya duyarlı bizler kaldı. Duyanlar duymayanlara anlatsın. Bizim su sorunumuz büyüyor, yaz aylarında birçok tarım bölgesi bu mesele ile yüzleşecek. Sulama barajlarında, içme suyu barajların da yüzde yüz oluluk ulaşamadı çünkü, işte bahar ayalarını da geride bırakmak üzereyiz. Umarım i mayıs ayı bizleri mahcup eder ve bütün yaz su, su demeyiz inşallah.