MUSTAFA ALTIKATOĞLU

MUSTAFA ALTIKATOĞLU

DÜŞÜNMEDEN KONUŞMAMAYIZ

DÜŞÜNMEDEN KONUŞMAMAYIZ

    İnsanlara verilen en büyük nimetlerden biri konuşabilme kabiliyetidir. Evet hayvanlarında dili vardır, hem de bizimkilerden iridir ama onlar söz söyleyemezler. Dilimiz sayesinde derdimizi anlatabiliyor, ilim öğreniyor ve öğretebiliyoruz. Yine dilimiz yüzünden sıkıntılar yaşıyor, dert çekiyoruz. Dil insanı cennete de götürür cehenneme de… Nice insanlar ağızlarından çıkan bir söz yüzünden öldürülmüş ya da hapishanelerde çürümüşlerdir. Niceleri de yaptıkları konuşmalarla takdir toplar, yüksek makamlara gelirler…

     Dil; küçük bir organdır fakat ibadeti de, isyanı da büyüktür. Küfür ve iman ancak dilin şahadetiyle açığa çıkar. Sahasının ne sonu vardır, ne de sırrı. Hayır da dilin alanına girer, şer de… Dilini dizginlemeyenleri şeytan sürükler... Uçurum kenarına çeker. Şeytanın en çok günah işlettiği uzvumuz dilimizdir. Dilin şerrinden ancak “ onu İslami terbiye ile gemleyin” kurtulabilir. Dilin nerede iyi ne zaman kötü kullanıldığı herkes tarafından bilinemez. Güzel dinimiz bu hususları açık ve seçik belirtmiştir.

      İmanlı olabilmek için, “ kalp ile tasdik’ten sonra dil ile ikrar” gerekir. Salih iman için ikisi de lazımdır. Eğer ağzımızdan küfre sebep olacak bir cümle çıkarsa, hem imanımızı hem de nikâhımızı tazelemek zorunda kalıyoruz. Bunun için konuşmaya başlamadan evvel söyleyeceklerimizi süzmeli, kontrol etmeliyiz. Hazret-i Ebu Bekir dilin altına çakıl taşı koyar, konuşmadan evvel cümleleri ölçer ve biçerdi. Eğer bir söz kendimize veya birilerine faydalı olacaksa söylenmeli, yok faydasız ise konuşmaktan sakınmalı.

   Hadis-i şerifte buyruluyor: “ müminin dili kalbinin arkasındadır. Önce düşünür, sonra konuşur. Münafığın dili kalbin önündedir, önce konuşur sonra düşünür.” Konuştuktan sonra düşünmek neye yarar? Artık ok yaydan çıkmıştır, pişmanlık faydasızdır. Öyle ya söyleyemediğimin sahibiyiz, söylediklerimizin esiri…  Allah-u Teala bize bir dil vermiş, iki kulak. Demek ki iki dinlemeli, bir konuşmalıyız.  Yine dilimizi iki kilit arkasına koymuş, dişler ve dudaklar …

Gelecek sayıda görüşmek ümidiyle esen kalınız…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
MUSTAFA ALTIKATOĞLU Arşivi
SON YAZILAR