Gündem o kadar yoğun ki sormayın gitsin. Siyaset, ekonomi, Türkiye gündemi, eğitim, spor derken karma karışık bir ortam. Bu arada bir de Gazeteyle boğuşmak hepsinden beter. Çarşamba'da gazeteci iseniz vay halinize.

Samsun ve yaygın basının çıkarttığı gazetelerle boğuşmak bir yana bir de ilçede ki basına karşı olan anlayışla da boğuşmak durumunda kalıyorsunuz. Koskoca yaygın basın olarak tabir ettiğimiz büyük gazeteler dahi ilçelerde abone usulüne geçmişse vay ki ne vay halimize...

Her neyse siyasette sanki biz onay makamıyız gibi her önüne gelen "Siz işin içindesiniz siyasette durum nedir?. Mehmet Köse ilçe başkanlığından istifa edecek mi?. Banan ne ederse? Kazanır mı?. Sizin aklınız yok mu?, Aday olabilir mi?.  Başkan Hüseyin Dündar yeniden aday gösterilir mi? " soruları aldı başını gidiyor.

Gösterilse de gösterilmese de alanım değil. Kendim aday olurum bunları bilsem. İşin garibi adaylığım hala inada inat parti adını vermeden sürdürüyorum bilmiş olun. Unutulmasın. Parası olanlara, siyasi desteği olanlara inat adayım... Ben de sonucunu en az vatandaşlar kadar merak ediyor ve bekliyorum.

Neyse yazımıza devam edelim. Bu arada hele bazıları gözünü bambaşka adaya dikmiş. Dündar veya Köse ikilisinin arasından başka 3.  bir isim aday olarak gösterilebilir mi sorusu yok mu?. Tamam biz başbakana telefon açacağız ve diyeceğiz ki;

Dündar'ı isteyenler için, Başbakanım Dündar'ı bu halk ölümüne istiyor onu aday gösterin. Partililerin her yerde söylediği iktidarın parası ile hizmeti babam da yapar. Bu lafı bana değil adayı belirleyecek Başbakana yüreği yeten varsa gidip söylesin. Belki o zaman başka adaylar çıkartılır. Kaldı ki iktidarın gücünü kullanamayanlar da mevcut. Ben olsam ben de kullanırdım.

Ya da,

Dündar'ı geçin Köse boşuna istif etmiyor Köse'yi başkan adayı gösterin. O ilçe başkanlığında her girdiği seçimde hem AK Partinin oylarını yükseltti hem de şaibesi olmayan tek isim onu halk istiyor sakın hata yapmayın haaa... Olmadı mı?

Bu iki isimi de boş verin bırakın ikisini de atın bir kenara zaten Samsun hattında ikisini de istemeyenler var. İş dünyası, siyaset dünyası ikisini de istemiyor gelin 3. aday bulduk onu seçin. Mesela günlerce yazdığımız meşhur (E.A) Ercan Albayrak var, Ayhan Keleş var, İhsan Uyanık var seçin birisini. Birisinin maddi ve siyasi gücü çok, birisinin ilçede görev yaptığı süre içinde oy potansiyeli çok, son bir adayın adı da kendi de çok iyi biliniyor ve kendisi de Çarşamba halkını çok iyi tanıdığı gibi halkta onu tanıyor. Gelin bunlardan birini seçin Samsun hattı rahatlasın kendi kafasına göre çalıp oynasın.

Zaten Çarşamba'yı kim takar kim düşünür ki. Yahu el vicdan el vicdan. Yahu sizin hiç aklınız yok mu? Size en yakın olan kimse, sizin halinizi hatırınızı kim daha çok sormuş ve soruyorsa, kimden ne istediyseniz hak, hukuk ve adalet çerçevesinde kim size yakınsa, kim çoluğunuza, çocuğunuza partili partisiz demeden iş imkanı yaratmış ise, kimin adı ihaleye, yolsuzluğa, falan filana gayri meşru işlere ve söylemlere açık kapı bırakmamış ise gidin onu destekleyin.

Başbakan beğenmediğiniz ismi aday gösterse de vermeyin oyunuzu olsun bitsin. Oy sizin, sandık sizin karar sizin.

Siz neden ona buna sorup akıl danışırsınız ki? Bir de Belediye Meclis Üyeliğini gözetleyenler var. Bunlar da başka sıkıntı. Kimisi Dündar'ı, kimisi Köse'yi, kimisi ise AK Partiliyim hangisi olursa olsun ben Meclis Üyesi olacağım hezeyanlarında.

Hatta o kadar iş büyük ki eski Belediye Başkanları (Belde eski olacağı için) il ve ilçe yöneticileri patır patır şimdi ki İl Genel olan gelecek yıl Büyükşehir Belediye Meclis Kontenjanında yer alacak yere aday adaylığı için yırtınıyor. Bir söz vardır: "Kelin ilacı olsaydı kendi başına sürerdi" diyerek. Medet umduğunuz siyasetçiler önce kendilerini kurtarsın da size bir ara bakarlar.

Ama en önemli dip notum: Samsun' dan kalkıp gelip Çarşamba' dan aday olmak isteyenleri aday gösteren veya gösterecek her hangi aday olursa hakkım helal değildir. Çünkü başka yerden gelen bizi bizim kadar anlamaz. Zaten gidip başka yere hizmet edecektir. Bize hizmet eden aday yapılmadıkça değil AK Parti alemi cihan olsa oy vermem vermeyin. Kısacası kaosun ucundan eccük bahsettik anlayabildiniz mi?.

(NOT: Son günler de siyasette yaşanan seviyesizliğe ve bazı iddialara bizim neden yazılarla bahsetmediğimiz soruluyor. Biz bugüne kadar seviyesiz, ahlaksız olmadık olmaya da niyetimiz yok. Bu pisliği birileri yapmış olsalar da yeri siyasi arenada hesaplaşma değildir. Pisliği olan zaten kendisi çekilmelidir. Çekilmezse bu milletin rezil etmesi zaten içten bile değil. )