Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Bu insanlara acil eski bir dost nasihati gerekli

Bu insanlara acil eski bir dost nasihati gerekli

 

   Hani bizim Belediyeye ait alanlara girme yasağımız oldu ya!. Bu konuyu o kadar sulandıranlar oldu ki sormayın gitsin.

Önüne gelen akıl veriyor ama kimsenin başka bir kişiyi hele ki bir basın mensubunu keyfi olarak belediyeye ait alanlara almama gibi bir lüksü ve hakkı yok diyemiyor. Kimse de çıkıp konuşamıyor. Kapı arkalarında, sokakta dillendirenler, yeri geldiğinde kahkaha atıp akılları sıra geyik muhabbetleri yapanlar mahkemede şahit olur musunuz dediğimiz de, “Başkanla bizim aramızı da mı bozacaksın. Yazma kardeşim“ diyerek kaçmak için bin bir yol buluyor. Her neyse konu nereden açıldı.

Konu yine Belediye.

Biz Belediye ile her ne kadar bu hallerde olsak da, buna ne resmi makamlar, ne siyasi arenada sözüm ona söz hakkı olanlar bile ses çıkartmayı bırakın “GIK” bile diyemezken, Biz kendimizi savunmaya devam ettik. Bildiğimiz doğrulardan şaşmadan ve haberciliğimiz yapmaya devam ediyoruz. Hani bizi olmadık iddialarla itham edenler, bizi karalıyor, hakkımızda yalan haber yapıyor diyenler hakkında bile kesin bilgi olmadan hiç haber yapmadık.

İyi olanı da yazdık, yanlış olanı da.

Eleştiren ve yapılmasını istenen haberleri de başkanın açıklamalarını da yaptık ve yapmaya devam ediyoruz.

Bu gün gazetemizde TOKİ Köprüsü çevre yolları ve peyzaj haberlerimiz mevcut. Belediye Başkanı bu konuda bizleri bilgilendirse idi haberlerde vatandaşların da,  habere konu olanların da bilgilerini tam yapardık.

Mesela; İçme sularında ki 2-3 günlük kesinti haberlerinde nasıl haber yaptıysak ve teşekkür ettiysek, yapılmayan kaldırımları da yazdık. Bu siyasi anlayışı anlamak mümkün değil. Bunlar sanırım istiyor ki: “Bizi öven yazıları yaz, övmeyenlerini yazma”. Kedi keşkek yemez.

Haberci haberini yapar, Allah’ın bir kulu da haberlerin çıkmaması için hiçbir şey yapamaz. Buna kanunlar da müsaade etmez. Nasıl ki bizler birileri hakkında yanlış haber yapıyor ve gereği yapılıyorsa, kanunlar ve kanun uygulayıcılarda bunları bizim hakkımızı korumak adına yapmak durumundadır. Bu güne kadar siyaset, yetkili resmi kurumlar bile çözemedi ise gelecek dert ve sıkıntıların altına ateş yakıp körükleyenlerde onlar olacaktır. Biz yolumuza çıktığımız ilk günkü gibi devam ediyoruz. Kim ne demiş umurumuzda değil. Ama herkes bizim yaptığımız kadar görevini tam ve layığı ile yapmalıdır. Ve bu mahalde diyorum ki:

Yeter ki değişen Çarşamba’da, ÇARŞAMBA GÜZEL OLUYOR sloganında olduğu gibi her şey güzel olsun.

Lafta değil gerçek hayatta. Birileri iyi etrafına bakmalı sanırım. Dün kimler yanındaydı, bu gün hangisi yanında duruyor. Biz hala ilk gün söylediklerimizin, yazdıklarımızın, birlikte bir bardak içtiğimiz su ve yemek yediğimiz yerdeyiz. Bizim etrafımızda o günler birkaç insan varken şükür bu gün herkes sevse de sevmese de yanımızda, ama bazıları için bu durum çok felaket.

Seviyorum diyeni de, sevmiyorum diyeni de karşısında duruyor. Dostumun düşmanı benim dostumdur mantığı değil Dostumum düşmanı benimde düşmanımdır mantığı geçerli bizim için hala.

Bilmem ki bir şeyler anlaşıldı mı?. Kuru inatla hiçbir yol kat edilemez. Acı ama gerçekleri görmek vakti şimdidir. Vakit çok daralıyor. Bizden hatırlatması.

Bu insanlara acil eski bir dost nasihati gerekli.

Ne dersiniz?…

 

*9nmkliİJ2hjjhhfdgdf

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi