Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Çarşamba Değişsin, ama böyle yıkımla değil

Çarşamba Değişsin, ama böyle yıkımla değil

 

Ve sonunda olan oldu. Yapamaz, yıkamaz denilen yerler yıkılıyor. Konu Gazi Parkı ve çevresinde ki iş yerlerinin boşaltma ve yıkım kararları hakkında. Bu konuda daha önceden bizlere gelen bilgileri sizlere aktarmıştım.

Hatta bu haberleri yaparken bir kesim yanıma kadar gelerek “Neden filanca yeri de yazmadın. Korkuyor musun?. Korkma onu da yaz haberciliğini görelim” diyerek bizlere sözüm ona laf edenler oldu. Vs, vs, vs

Ve Belediye Başkanı Dündar 2004 te başlatıp, 2009 yılından sonra duraksattığı Adapark veya diğer adı ile Kentsel Dönüşüm Planının batıyaka bölümüne de seçime aylar kalarak start verdi. Geçtiğimiz hafta ani bir kararla Belediye Meclisinde Gazi Parkı ve çevresinde ki iş yerlerinin boşaltma ve yıkım kararını alındı. Bize Belediye ve Belediye Meclisleri yasak olması hasebi ile konuyu yakından izleyip alınan kararları da net şekli ile bilemiyoruz.

Oysa iyi hatırlıyorum 2004 yerel seçimlerinde Belediye binasında BEYAZ MASA kuracağım, Belediye Meclis Kararları ve toplantıları halka ve basına açık olacak demişti. Demişti. Onlar unutuldu alınan kararlarda bırakın basını halk bile alınmıyor. Neden?

Her neyse alınan karar sonrasında ani bir şekilde yazılar yazıldı ve tebligatlar yapıldı. Asıl bomba bu noktada ama bazı esnafları konuşturabilirsek neler çıkacak görseniz siz bile şaşıracaksınız. Şeytanın bile aklına gelmeyen işler kısacası anlayacağınız. Sonunda olan oldu ve yıkım kararı alındı. Sevindik mi?. Yıkıma EVET…

Ama orada iş yeri olan ailesini geçindiren esnafa yer gösterilmemesine veya yapılacak alanda yer sözü verilmemesine ÜZÜLDÜK. Bu kadar insan bir kalemde silinip atılamaz. Bu yıkım iki türlü oluyor. Birisi binaların yıkımı diğeri insanların yıkımı. Sanırım bu işler yapılırken insan odaklılığından çok oy veya ben yaptım oldu mantığından kaynaklanıyor. Sevindim Belediye Başkanının bu konuda zan altında bırakılan alanı yıkması nedeni ile.  Çünkü demek ki dedikodular doğru değilmiş.

Üzüldüm bu alanda Belediyenin bilmem kaç yıllığına kiracısı konumu da olup paralarını ödeyen o kadar esnafın işyeri yıkılacak ve işsiz kalacağı için. Bunların teraziye konulup, esnaflarla da konuşularak bir uzlaşma yolu bulunarak kararın alınması daha güzel olmaz mıydı? Ben yıkarım, yakarım, yaparım. Benim dediğim dedik mantığı ile iş olmaz. Bunun adı da HİZMET olmaz. Olsa olsa neyse bir şey demeyeceğim.  Yoksa yine birileri yağdanlıkları alıp koşacaklar bir yerlere. Bunların yağları da hiç bitmiyor. Sonuca bakacak olursak ÇARŞAMBA DEĞİŞİYOR, ÇARŞAMBA GÜZELLEŞİYOR.

Kırdığı, yıktığı, döktüğü insanlar, binalarla birlikte. Gelecek ne gösterir bilemem ama. Çarşamba harbi değişiyor. Bildiğimiz, duyduğumuz Nasıl olsa Yusuf Ziya Yılmaz’ın yerine yeni bir aday bulunacakmış ve yerine de 2009 da adı geçen ve direkten dönen Hüseyin Dündar başkan adı dolaştırılıyor. Burada ki icraatları Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı için geçiyor ki bu son çalışma çıkışı da bunu doğrular nitelikte görünüyor. Ne diyelim hak edene Allah iki katını versin. Biz helal ve doğru çalışanın yanındayız. Kötü düşünen, yıkıp yakanı biz değil yargı, yasa, kısacası kanunlar yargılayıp gereğini yapsın. Gerisini zaten Yaradan Allah-u teala hakkı ile yapıyor.

Bu kadar yıkılan, üzülen insanların ahı sanırım ki çok daha can yakacak gibi görünüyor. Bu arada yıkım haberimizle birlikte şahsıma kızan çok olmuş. Bu haberleri yapa yapa bizim iş yerlerimizi yıktırıyor. Helal olsun. Susmadı diyerek tepki göstermişler esnafların bazıları. Haklılar mı?. Bence değil. Çünkü biz kimsenin ekmeğini ellerinden alın demedik. Sadece bu alan yıkılıp yerine güzeli yapılsın ve güzel alanda hizmet verilsin dedik. Bizim tersimize iş yapan başkaları. Biz Çarşambayı düşünerek dile getirdik. Bakın ada parkta millet geziyor. Ama doğru dürüst eğlence, sosyal etkinlik falan hiç biri yok. Hepsi hikaye. Göl de ördekler yüzüyor, millet bakıyor. Kendin pişir kendin ye muhabbetleri sürüyor. Halk ne yiyen biliyor ne de gidip gönüllerince eğlenebiliyor.

Biz dedik ki Çarşamba Değişsin. Ama böyle yıkımla değil. Ne dersiniz?

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi