Şu hale bakın. Siyaset yazarız sorular gelir, tepkiler gelir. Gündemle alakalı yazı yazsak yine aynı. Bu insanların ne düşündüğünü, ne yazmak gerektiğini bir türlü anlayamadık gitti. Yazdığımız yazılarımızda bazen kendi fikriyatımızı dile getiriyoruz. Bazen de insanların düşüncelerini ve yaptıklarını yazıya döküyoruz. Elbette ki insanların düşüncelerini ve yaşadıklarını kılı kılına yazmak an be an görüşmelerini, yaptıklarını ve hatta konuşmalarını yazmamız mümkün değil. Yazdıklarımızın % 30 u doğru ise ne ala! Biz gaipten haberdar olacak kadar henüz erme haline gelemedik.

Her neyse konu gündemimiz...

Gündem dediğim hayatımızın nasıl geçtiği. Günler öyle ya da böyle geçiyor. Bir yanda siyasette ki sessizlik ve kaos ortamı, diğer yanda halkın alım gücünün azalması, piyasada ki daralmanın iktidarın söylemlerinin tersine tamamen çökmesidir. İnsanlar aldıklarını ödeyemiyor, alacağını alamıyor, esnaf rafında ki malzemesini satamıyor. Herkeste bir kıvranmadır almış başını gidiyor.

Halk sokaklarda en azından seçim atmosferinin artacağını, seslerin, çalışmaların ve en azından gündemin hareketleneceğini beklerken,tam tersine muhalefeti olsun, iktidarı olsun girdikleri derin sessizliğin hayra alamet olmadığını dillendirmeye başladılar. Şimdi bu yazıyı okuyan çoğu yine şaklabanlık ve yalakalıklara başlayacak eminim...

Bak bak size (bize neler yazmış. Bu adamın bizle derdi ne?") yalakalık dolu sözleri işitir gibiyim. Muhalefet çok çalışıyoruz derken kendi partilerini sokaklarda, esnaf ziyaretlerinde falan görmek isteyen vatandaşlar hayal kırıklığı yaşıyor.

MHP ve CHP her nedense sesini bir türlü yükseltemiyor. Onların nerelerde çalıştıklarını merak ediyor millet. Mesela CHP' de Sinan Yaşar ana muhalefet partisinin Belediye Başkan adayı.

Vallahi biz bile görmüyoruz desek yalan da değil görmüyor ya da gösterilmiyorlar. Veya görünmek istemiyorlar. Bize boşuna darılmasınlar. Haberci olarak bizim bile nerede ne yaptıklarını bilmediğimiz görmediğimiz CHP' de çok büyük başarı beklemek hayal olsa gerek. Darılmasınlar ama siyaset sahnesinin kıyısından bile tutunamıyorlar. Görünen bu...

 MHP'ye gelince... Onlar baştan bu yana bana bile şahsi kırgınlık ve kızgınlıkları var ve her nedense hiç eksilmiyor aksine artıyor. Kimse kusura bakmasın ama bir iki kişi kırılacak darılacak diye mesleğimin gereği olan doğruları ve halkın beklentilerini de yazmayacağım diye bir şansım ve şartım da yok. MHP belki de Çarşamba' da AK Partinin en büyük alternatifi görünüyor. CHP bu sözüme kızıyor ama işin gerçeği bu. AK Parti kendi içinde ki sorunları bitirip sahaya gümbür gümbür çıktıkları vakit ne CHP ne de MHP hiç boşa heveslenmesin bu çalışma ve halka duyuruları ile sanırım başlamadan bitirecekler seçimi gibi görünüyor. Zaten onların kaygısı da yerel sanırım değil 2015 vekillik sıralaması olsa gerek. Bu garnütür onların gözünde sanırım. İnşallah yanılıyorumdur.

Bu arada Saadet Partisi adayını henüz açıklamadığı için onlara söz söyleme şansımız yok. Duyumlarıma göre bir olasılıkta BBP de var. BBP de aday gösterme ihtimali doğuyor. Bu seçim renkli geçecek diyenlere inat suskun ve sessiz geçecek. Bu ortamdan en fazla kimin karlı çıkacağı zaten belli değil mi?

Bu tablo değişebilir mi?. Elbette ki değişebilir. Ama önce hem CHP, hem de MHP'liler her kesimle kucaklaşmasını, herkese eşit yaklaşmasını öğrenirse görüntü değişebilir. Kendileri çalıp, kendileri oynadıkları sürece sadece o kadar dar alanda oynarlar ki o da seçim almaları için hiç mi hiç yeterli değil. Henüz aday isimlerini eleştirmedim bile....

O yöndeki eleştirileri yapmaya bir başlasak var ya ortalık sanırım alev yerine dönecek. Ama onun da  vakti var ve sabırla bekliyoruz.  Şimdilik hem iktidar hem muhalefet söz birliği etmişler suskun ve sessiz sadece sosyal paylaşım siteleri ile aşk yaşayan sevgililer gibi bir birlerine latifeler edip duruyorlar. Bakalım halkı sevip ne zaman kucaklaşacaklar merakla bizler de bekliyoruz.  Şimdilik bu uyarı sanırım yeter değil mi?

Mutlu ve (sağ)lıcakla kalın...