Hani geçtiğimiz 2011 yılı son günlerinde bir köşe yazım vardı. Hatırlayacak mısınız bakalım? “KIRLARDAN KALDIRIMLARA”

Evet o yazı da okuyucularımızdan birisi eskiden Çarşamba İlçesinde kaldırım olmasa bile en azından kendisini kırlarda geziniyor gibi hissedip hoş sefa içinde evine gidip geldiğini farklı bir dil ve üslupla açıklamıştı. Akabinde de o olmayan kaldırımların gün gelip araçların çoğalması ile birlikte yapıldığını ama bir daha hiç kimsenin o kaldırımlara dönüp bir kere dahi bakmadığını da eklemişti. Modern bir İlçede böylesi yapılmayan hizmetlerin hangi mantıkla yürüdüğünü de sorgulamadan edememişti okuyucumuz. Bu yazıyı da kimse tınlamadı.

Sonra o yazıdan önce bizlere defalarca gelen tepki haberleri nedeni ile haber yapmış ve köşe yazımızın birinde yine şu cümleleri dile getirmiştik. “Daha oğlunla çoook yürürsünüz”

Bu yazımda da bir okuyucumuzun kaldırımlara veryansını başkana ilettiği mesaj sonrasında aldığı cevapla iletmiştim. Biz yazıyoruz.

Bakın Kaymakam Caner Yıldız ne güzel projelerini anlatıyor, geziyor, tozuyor, tur üstüne tur bindiriyor. Bir çıkış yolu bulup Çarşamba’yı bulunduğu yerden daha yukarılara çıkartmanın hesaplarını yapıyor. Olur yada olmaz ama bir çırpınış var. Bana sorarsanız bu dillendirdiği projeler olur mu olur. Olmaması için Samsun ve Çarşamba siyaseti, bürokrasisi ve iş adamları elini eteğini çekmez tam tersine destek verirse olur. Olmaması için hiçbir neden yok!.

Sonuç olarak KALDIRIMLAR Çarşamba’nın kanayan en büyük yarası. Hatta ÇARŞAMBA KANLI TAŞLAR türküsünü değiştirip, ÇARŞAMBA KALDIRIMLARI YÜREĞİMİZDE HANÇER” diye düzenlettirmeli. Bunu yapsa yapsa bizim değerini bir türlü anlatamadığımız Halk Ozanımız, yerel sanatçımız Mustafa Koçyiğit yapar. Ama KALDIRIMLAR bir türlü yapılmaz. Hatta dedik ki yine bir haberde. Bunu biz değil vatandaşlar cuk oturtup dile getirmişti.

Bu yapılmayan kaldırımlar bölgesinde İlçe AK Partililer, AK Partiye oy verenler, muhalefette olanlar bu kaldırımları kullanıyor diye mi yapılmıyor. Yazık!?. Neden mi?

Eğer bu isimler buradan geçiyor diyerek harbiden yapılmıyorsa var ya!? Yazık kelimesi bile az kalır. Çünkü hepsi de oy verip seçen insanlar. Sadece oy veren veya yönetici olanlar AK Parti de ilçe başkanı, yönetici, başkan yardımcısı, İl yöneticisi falan filan veya yanında garnitür olarak gördüğün muhalefette ki isimler. O zaman bu memlekete hizmeti yapmayın ya da şuna, şuraya hizmet yapacağım, yapmayacağım diyerek açıklama yapılmalıdır. Yani hizmeti yapmayan, inatlaşan Çarşamba Belediyesi ve belediye de AK Partiden olunca. Bu konuda artık inatlaşmanın acısını vatandaşlar çekiyor. Oy verenler AK Partiye verdiği için mi cezalandırılıyor yoksa…

Biz bir kere daha dile getirdik. Bu kaldırımlar ister yapılır ister yapılmaz. Kaldırım yapmanın maliyetini hesaplayınca belediyece oraya, buraya verilen yemek parası kadar ancak tutar sanırım. Yani bu kaldırımların maliyeti belediyeye bedavaya gelir. Oysa kaldırım istenen alan kısacık bir alan. O kadar hizmet yapılırken. Diyecektim ki bir okuyucum şu soruyu sormamı özellikle rica etti.

“Erol bey 2004 ile 2009 yılları arasında fırtına gibi çalışan Başkan ve belediye 2009 yılından bu yana neden bir çivi Çarşamba’ya çakmıyor” dedi.

Stadyum yapıyor dedik, İletişim Fakültesi yapıyor dedik. Onların bazısını Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç para gönderip yaptırıyor, diğerini iş adamı Güneşdoğdu yaptırıyor. Belediye ne yapıyor diyerek sormalısın dedi. Biz de sorduk sayıyoruz.

Sahi Sayın başken hadi bize açıklama yapmıyor yapmıyor da, 2009 yılından bu yana ne yapıyor bari onu açıklasın. Kaldırımlar yapılmıyor, yollar Allaha emanet kaldı. Ödenek mi gelmiyor ne??

Sorun nerede merak ettik. Bizle sorun var var da halka ne sorun var anlamadım. Bir de AK Parti ile…

Ne dersiniz?