Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Söz vardır insanı VEZİR, söz vardır insanı REZİL eder Vayyy beeee…

Söz vardır insanı VEZİR, söz vardır insanı REZİL eder Vayyy beeee…

 

Türkiye’de İmam Hatip olmak KÖTÜ,

Türkiye’ de Müdür olmak KÖTÜ,

Türkiye’ de Doktor olmak KÖTÜ,

Türkiye’ de Komutan olmak KÖTÜ,

Türkiye’ de Asker olmak KÖTÜ,

Türkiye’de rakip siyasetçi olmak KÖTÜ,

Türkiye’ de Öğretmen olmak KÖTÜ,

Türkiye’de hemen her şey KÖTÜ ama inananın ki MEDYA- GAZETECİLİK daha da KÖTÜ şeymiş…

En zor mesleklerden birisi de ÖĞRETMENLİK…

Meşakkatli meslek her ikisi de, ama inanmak, güven ve saygı ile aşılmayacak zorluk yoktur derim daima…

Evettt,,,

Şu Gazetecilik veya diğer adı ile Basın mesleğinde olmak kadar berbat bir şey yokmuş.

“ÇOĞU BU MESLEKTE NE DUAYEN NE DE BAŞKA BİR ŞEY OLABİLİR?”

     Çünkü kendinize bir şey yapıldığında Samsun’u bırakın Türkiye’yi ayağa kaldırırken başka arkadaşınıza olduğu vakit çıkarları için “SUS-PUS KALIYORLAR YA!..”.

Ben buna meslek adabı değil, çıkar dostları diyorum. Oysa bu meslek kadar onurlu ve güzel heyecan veren başka bir meslek var mı bilmiyorum.

     Ve bu tiplere diyorum ki; Siz demek ki yıllardır bu halkın güveni ve düşünceleri ile dalga geçmişsiniz. O vakit siz “GAZETECİ, MESLEKTAŞ” bile olmamış, olamamışsınız.

Ha ben oldum mu derseniz?

Ben mektepli değilim. Alaylı olmaya uğraşıyorum. Ve bu meslekte 30-40 yıl “KOCAMAN BİR HİÇ” olanlara inat, bir şey olmaya da değil sadece GAZETECİ olmaya uğraşıyorum.

2003 yılında çıktığım bu Gazetecilik yürüyüşünde önce Temsilci oldum. Akabinde 2005 yılında hasbelkader Haber Expres Gazetesini kurdum. Ve o yıldan bu yana SARI BASIN KARTI alarak İlçede yılların gazetecisiyim martavalı atıp, Başbakan Erdoğan’ın deyimi ile ağzım var diye konuşanların karşısında KISA ZAMANDA BÜYÜK İŞLER YAPMAYA çalıştım. Ha bu ilçede bu karta sahip 2 kişiyiz. Kimse GAZETECİYİM martavalı yapmasın. “Söz vardır insanı VEZİR, söz vardır insanı REZİL eder”.

Biz sözümüzü ederken de, insanlarla konuşurken de, halka bilgi aktarırken de rezilliği düşünerek davranır, vezir olmadan ama adam gibi iş yaparak huzura çıkmaya çalışırız. Hala da çalışıyorum. İddiam ve inadım da hiç yok GAZETECİYİM diye.

Benim aslına bakarsanız normal Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin’ den hiç farkım yok.

Farkım birazcık onlardan farklı olmak için kafamda ki düşüncelerle birlikte yaşananları kaleme aktarmaktır. Belki bazılarına göre de iyi yapıyorumdur. Bilmem ona okuyucular ve halkımız karar verir. Amacım, Halkın duygu ve düşüncelerini sizlere elimizden geldiğince yansıtmaktır.

Velhasıl zor meslektir Gazetecilik. Tıpkı ÖĞRETMENLİK gibi...

Öğretmen henüz ana ve babasının kucağından inip, hayata ilk adımlarını atan minik evlatlarımızı alıp belki de evimizde sabırla öğretemediklerimizi öğretenlerdir ÖĞRETMENLER.

Öğretmenler kimiz vakit ana, baba ve bazen de büyükleri olarak çocukların gelecekte ki hayalleridir.

Onların yaşadıkları acıları, sıkıntıları çoğumuz görmez ve bilmeyiz bile. Eleştiririz çoğu zaman. Hem de acımasızca. Ama hiçbir vakit onların yerine kendimizi koyup düşünmeyiz bile. Eleştirmek, karalamak, yıkmak çok basittir.

Ama Öğretmenler yaptıkları, verdikleri, öğrettikleri ile sanırım ki çoğu ana ve babadan ve aileden bile önemlidir.

Öğretmenler.

Onlar tıpkı bana göre “Cennet Anaların ayakları altındadır” cümlesinden sonra ki en güzel ifadelerle anılan insanlardır.

Öğretmenler için Hz. Ali ne demiş, “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum”

Evet bana bir harf öğretip bu günlere gelmemi sağlayan tüm Öğretmenlerime teşekkür ediyorum.

Beki de çoğunun adını bile unuttum. Ama onlar olmasa idi bu gün bu satırları sizlere ulaştıramayacaktım.

O nedenle zor meslek Öğretmenlik.

Öğretmenlik bazen Hakkâri’nin dağlarında, terörün kucağında, bazen Erciş’te, depremde çöküntü altında kalmaktır.

Öğretmenlik çile çekmektir, bazen sıkıntıya girip çare aramaktır.

Öğretmenlik ve Gazetecilik…

İnsanlara güzellikleri ve geleceği gösteren, akıl veren, eğiten en yüce m,akamdır.

O nedenle bu gün 24 Kasım ve ÖĞRETMENLER GÜNÜ.

Tüm Öğretmenlerimizin gününü kutluyor sağlıklı ve mutlu yıllar diliyorum.

***  

Dün AK Parti 4. Olağan Kongresi tek aday, tek liste Mehmet Köse sloganı ile gerçekleştirildi.

Mehmet Köse başkan delegelerin ve genel merkezin güvenini alarak yola kaldığı yerden ara vermeden ama yorulanları değiştirerek yola devam dedi.

Delegeler de buna destek verdi.

Kendisi ve yönetimine, emek veren, yönetimde olan olmayan herkese hayatlarında başarılar diliyorum.

Kongrenin gelişimini eleştirmek istemiyorum.

Önemli olan dün de dediğim gibi: Kazanan kim olursa olsun ÇARŞAMBA KAZANSIN YETER.

Hayırlı uğurlu olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi