Bu gün öyle bir yazı yazmalıyım ki, kimse üstüne alınmamalı ve herkes kendini sorumlu tutmalı. Düşünüyorum ama bir türlü işin içinden çıkamıyorum. Ama işin garibi üstüne alınması gerekenlerden TIK çıkmazken, hiç alakası olmayanların alınmasına üzülüyorum. Bizim kişilerle hiç sorunumuz, sıkıntımız olmadı olmazda. Hele sevdiğimiz kişilerin yazılarımıza alınması daha da çok üzüyor.

Neyse…

Gündemimize dönecek olursak; Siyasette AK Parti İl kongresi bilmecesi sürüyor. Genel Merkez Osman Çetinkaya dedi diyen kesime karşı İshak Taşçı ve Mustafa Acar, bize Başbakan çekilin desin açıklaması olmadıkça biz yolumuza devam ediyoruz diyor. Çetinkaya biz teşkilatçıyız genel merkezi dinliyoruz diye dursun, Acar ve Taşçı özgür, demokratik bir ülke ve partide tek değil çok aday yarışacak diyerek diretiyor.

CHP’ye hiç gelmeyeceğim.

CHP Başbakan Erdoğan’ın dile getirdiği gibi: CHP iç kavgasını bırakıp halkın derdine dönemedi ki muhalefette alternatif olabilsin. Bakın bir Atakum İlçe başkanlık seçimi kaçıncı kez yenileniyor. CHP yi bu hale getirdiler ya!. Maşallah demekten başka söz bulamıyorum. Onlar şimdilik görünen yüzde Haluk Koç’larına dua ediyorlar ama arka yüz de ölesiye kıyım sürüyor. Koç’ta olmasa imaları bile yapılmayacak gibi Samsun' da. Koskoca partiyi bitirdiler maşallah…

MHP ye gelecek olursak;

MHP de soğuk rüzgarlar yakında fırtınaya dönecek diye bekleyenler sanırım yıllar sonra fırtınayı tersten görecek gibi geliyor. MHP’ de her ne kadar İbrahim Özyer ( bana çok kızıyor, kırılıyor ama gerçekler acıdır), İlk başlarda birlikte olduğu Abdullah Karapıçak ( son anda doğruyu gördü ve artık yokum dedi), aynı karenin içinde bulunan İl Genel Meclis Üyesi İbrahim Fırıncının adayı Av. Recep Güleroğlu,

Bafra’da başarılı bir Belediye Başkanlığı yapan ancak AK Partinin Başbakan Erdoğan rüzgarına yenilen, yerine geçen belediye başkanı Şükrü Neiş ki geçen yıl hakkında dava açılmıştı ve akabinde mevcut belediye başkanı eski MHP li olduğu iddia edilen Zihni Şahin’le kıyasıya yarışa giren, 2011 seçimlerinde MHP Milletvekili adayı olup az bir farkla vekilliği kaçıran, hemen her kesimin beğenip desteklediği Hasan Aslan…

Bir önce ki kongrede Karapıçak’a rakip olan ve az bir oyla kaybeden bir başka aday Şaban Kılıç…

Bu noktada Çarşamba ve Samsun tek vücut olmuş ve Özyer ve ekibine karşı başka bir başkan çıkartmayı hedefliyor. Çarşambaya geldiğinde burada da durum aynı… Özyer ve ekürileri yeniden başkan olmasında, kim gelirse gelsin inanışı mevcut. Yani Çarşamba MHP lileri Recep Güleroğlu’na hiç sıcak bakmazken, Aslan mı, Kılıç’ mı? Düşüncesindeler!. Şimdiki görüntü Kılıç’ın bir adım önde olduğu yönünde görünüyor.

Yani MHP, Samsun’da Kılıç veya Aslan’la yek vücut birlikte bir ayaklanma, dikiliş başlarsa hiç şaşırmayın.

Sonrası mı?

Görün de bakın. Genç, dinamik, Çarşambanın sevdiği bir Belediye Başkan adayı ile yeniden MHP eski birlik, beraberlik, Ülkücülük rüyaları, Milliyetçilik duyguları ile seçimlerden zaferle çıkmanın hesap ve heyecanını yaşamaya çalışıyor.

Bu noktada bize kızan, darılan, tehdit eden, kavga eden yok mu? Olmaz mı hiç?. Biz alıştık ve dimdik ayakta yolumuzda aynı kararlılıkla ilerliyoruz. Bakalım bizim siyasetçiler verdikleri sözlerinde ne kadar duracaklar. Dün yazdığımız Pinokyo gibi bizim Samsun siyasetçilerinin burunları uzayacak mı, yoksa hayali sukuta mı uğrayacaklar hep birlikte göreceğiz.

Ama Özyer ve ekibinin son çırpınışları olduğunu artık net söylenebilir. Özyer kaybettiği gün bilin ki kaosa sürüklenen ve her geçen gün yeni bir sorunla gündeme gelen MHP tek yumruk olmaya hazırlanıyor. AK Parti de gelecek günler görünen o ki çok sancılı olacak. Milletvekilliği düşecek vekillerin Büyükşehir kapışmasına, İl Başkanı kim olacak muhabbet e sancıları kaosu daha da kötüye ve yıkıma götürüyor. Yıldırım bile durduramadı. Son söz yine her zaman olduğu gibi Başbakan Erdoğan’ın olacak gibi…

Ne dersiniz?

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın.