Çarşamba ve Samsun siyasetinde enteresan işler dönüyor.

Siyaset…

Dün sevdiğim birisi ile kısa süreli sohbet ettik.

Bu sohbette Çarşamba ve Samsun siyasetini tartıştık.

Bu tartışmada önce Çarşamba siyasetinin zeminini sonra da Samsun ziyaretini tartıştık.

Bu zeminin ne kadar kaypak ve kaygan olduğunu bir kere daha gördük.

Her neyse…

Siyaset dedik ya!.

Bu siyasetin ilk yüzünde sözüm ona değişen yenilenen CHP yi eleştirerek başlayalım işe.

Haber Expres Gazetesi olarak bizler günlerce, aylarca CHP Çarşamba İlçe Başkanlığına atanacağını inatla yazdığımız Nami Kaya ve yönetimini yazdık.

Bizim iddiamız büyük idi o günlerde.

Düşüncemizde CHP de geçicide olsa birlik ve beraberliğin Nami Kaya ile sağlanacağını düşündüğümüzden yazdık inandık ve gelişen olayları yakından izledik.

Sonunda düşündüklerimizi Genel Merkez onayladı ve Nami Kaya ve oluşturulan ekip atandı.

Ancak geçen sürede görülüyor ki; Çarşamba CHP de bir türlü birlik ve beraberlik bir türlü oluşturulamadı.

Neden bu karara vardık derseniz?

Cumartesi günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ordu’ da ki programı için Çarşamba Havaalanına geldi. Olan işte bu noktada başladı.

Geçtiğimiz günlerde Haluk Koç Samsun’ a geldi Çarşamba teşkilatında TIK yoktu.

Cumartesi günü de Genel Başkan geldi hatta 5 dakika da olsa Kemal Kılıçdaroğlu Çarşamba’ da durdu ama bizim Çarşamba Teşkilatında yine TIK olmadı.

Koskoca geleceğin İktidar partisi olacağını iddia eden CHP nin genel başkanı bölgeden geçecek ilçe teşkilatı sessiz kalacak. 3-5 kişi ile Genel Başkan karşılanıp uğurlanacak.

Allahtan basın fazla yok. Hele ki Çarşamba teşkilatının başıboşluğunu yazacak kimse yok.

Aslında vardı da Ambartepe Belde Başkanı Gök’ün tepkisi gündemi değiştirdi.

Başkan Nami Kaya ile konuyu görüştük. Nedenleri biliyoruz ama teşkilata seçilen ve birlik beraberlik için çalışacağına inanılan kişilerin partiye uğramaması veya Genel Başkanı karşılamaya gelirken bu kadar vurdumduymaz olması çok anlamlı ve manidar olsa gerek.

Çünkü AK Parti de Başbakan Erdoğan veya MHP de Devlet Bahçeli’nin bölgemize geldiğinde ki karşılamaları, coşkuyu görüp düşününce CHP de neler oluyor demeden geçemedim.

İnşallah Çarşamba CHP kısa sürede kendisini toparlar da ana muhalefetten söylemlerinde ki gibi İktidar yürüyüşüne ilk sinyalleri çakar.

Sanırım ki bundan en büyük sorun İl başkanının olmaması. Vekaleten yürütülen başkanlık bu kadar oluyor demek ki…

***   

Bir konu ise son günlerde Haber Expres Gazetesi adı etrafında döndürülen bazı dedikodular artık can sıkmaya başladı.

Bu memlekette 2005 yılından bu yana 5-10 aileye ekmek kapısı oluyoruz. Bizim büyük bir firma olduğumuz iddiamız yok. Ama birleri bizi karalamak için yoğun bir tempoda çalışıyor.

Başarılar diliyorum.

Aslında dedikodulardan çok yoruldum. Ama yılmadım, yıldıramayacaklar.

Çoğu milyarlık ve hatta trilyonluk sermayesi olan firmaların çalıştırdığı eleman portföyünü görünce, bizler daha çok seviniyoruz. En azından onlar kadar maaşlı ve SSK lı eleman çalıştırıyorum. Bu birilerinin canını sıkıyor sanırım ki.

Çünkü gazetemiz adına dedikodu üretenler ilk yıldan bu yana başarılı olamadı bundan sonra da olamayacaktır.

Küçük insanlar küçük işlerle uğraşmaya devam ediyor. Yok personellerimizle, yok onların özlük hakları ile alakalı dedikodularla küçük baya işlerle uğraşmaya devam ediyorlar ya!.

Allah onları bildikleri gibi yapsın.

Her ağzım var diyen konuşuyor. Ama ağız insanlarda olurda, bir başka ağız da bildiğiniz gibi wc lerde ki klozetlerde de ağız mevcut. Bunlar klozet ağzı taşıyor sanırım ki… Tıpkı yaradıkları işler gibi işlerle uğraşıyorlar… Yazık, yazık, çok yazık acıyorum bunlara…

Allahımıza şükürler olsun namussuzluk, yalan, dolan ve yasa dışı işimiz olmadı. Olanlar sanırım ki bizimle uğraşıyor.

Dostlarımızı,, elemanlarımızı bir şekilde yanımızdan uzaklaştırmak için yoğun çaba gösterenlere diyorum ki:

“Rüzgar kayadan sadece toz kaldırır”.

Toz kayaya rabbim müsaade etmedikçe hiçbir şey yapamaz. Sadece kirletmeye çalışır ki o tozu yıkamak kolaydır. Ama tek üzüldüğüm nokta gencecik, pırıl pırıl gelecek vat eden insanlarımızı kandırarak bu yolda mücadele verenler ile onları dinleyen gencecik beyinlere üzülüyorum. Kayalar hala hep yerinde.

Yeter ki kayayı yıkacak, parçalayacak depremlere izin vermeyip tedbirimizi ilk günkü gibi elimizden bırakmadıkça bu dağlar çok rüzgar görecektir. Bu dağlarda ki kayalardan da demek oluyor ki daha çoook toz kaldıracaklardır.

Kendini kirletmek isteyenler buyursun o tozların içine girsin. Biz kayalığımızla gururlu, onurlu ve dimdik ayakta yolumuza emin adımlarla ilerliyoruz.

Elbette ki tozun hükmü yıkanıncaya kadar olunca suyumuz hep yanımızda.

Zemzem suyu gibi inşallah. O pislik kabul etmediğine göre pislik olanlar düşünsün…