Hayatımızda fark ediyor muyuz bilmem ama, ülkemizin olsun yaşadığımız Samsun ve Çarşamba'nın olsun, mihenk taşı diyebileceğimiz dönüm noktaları ve taşları vardır. Mesela Çarşamba'nın unutulmaz bürokratlarını hep yad ederken güzelliklerle yad ediyoruz. Mesela; Eski Kaymakam, bugün Trabzon Vali Yardımcısı Nusret Şahin,  halen Jandarma Genel Komutanlığında görev yapan eski Çarşamba Jandarma Bölük Komutanı Binbaşı Ayhan Ayar, İstanbul'dan müfettiş iken emekliye ayrılan ve halen görüştüğüm sevdiğim eski Çarşamba İlçe Emniyet Müdürümüz 1. sınıf Emniyet Müdürümüz Tahir Aslan, Garnizon Komutanlığında yıllarca birlikte görev yapan bu gün Ankara'da görev yapan eski Çarşamba Askerlik Şube Başkanı Personel Binbaşı Yusuf Böke...

      Bu isimler bana ve çoğu Çarşambalılara göre mihenk yani Çarşamba'nın dönüm noktasında ki en sahici, en devletçi Bürokratlardı...  Hepsine selam ve saygılarımı iletiyorum. Neden bunları yazdım. Bakınız, Mevlana Celaleddin-i Rumi demiş ki; "Gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: Gönüle giren gözden ırak olsa ne olur."  Bir diğeri olan Kul Nesimi ise, "Kendin kadrin bilmeyen ne bilir dostun kıymetin, merkebin boynuna cevahir takmanın faydası ne?!"

      Hazreti Ali ise demiştir ki; "Gören göze karanlık  perde olmaz, görmek istemeyen  göze ışık ne yapsın." Ve son demde  Yunus Emre der ki; "Eğer, ilerde bir gün “keşke” demek istemiyorsan, 3 şeyi doğru seç! Eşini, işini, arkadaşını." İşte bizler 3 tercihe de şükürler olsun ki, dikkat etmeye özen gösteriyoruz. Devlet  halkı için her daim 18 yaşındadır.

      Son günlerde Çarşamba bürokrasisinde değişim yaşanıyor. Vakti geldi yada gelmedi devlet iyi bilir ancak 5-6 yıldır İlçemizde görev yapan Jandarma Bölük Komutanı Binbaşı Ramazan Ünal  Şırnak' a tayin olarak ilçeden ayrıldı. Uğurlarken Çarşamba' da olmadığım için uğurlayanlar arasında olamadık. Kendisine Şırnak' ta da başarılar dilerim.

      Bir diğer uğurlanan bürokratımız İlçe Emniyet Müdürü Tuncer İğneli... İğneli, ilçeye gelmiş bürokratlardan ama o kendine has çalışma sistemi ile geldi ve aynı şekilde gitti. Çok fazla basın ve halkla içli dışlı olmayı sevmeyen nadir kendini gösteren isimdi. Onu da 1. sınıf Emniyet Müdürü olması nedeni ile Müfettiş olarak uğurladı Çarşamba... Ve son olarak geldiğini duymadığımız gibi  gittiğini de anlamadığımız varlığı, yokluğu hissedilmeyen İlçe Mal Müdürümüz de geldiği gibi sessiz sedasız gitmiş.

      İnsan olan her kişinin, kulun mutlaka ama mutlaka hatası, kusuru vardır. Çarşamba onları hataları ve kusurları ile uğurladı.  Bu değişimlerin ardından diğer bürokratlar hakkında da değişim fısıltıları olsa da, şu satırlar yazıldığı saatlerde hiç bir gelişme olmamasından yorum yapamıyoruz. Şimdilik göze çarpan, ilçemizden ayrılan  isimleri  yazdık. Yarın ( bu gün) yaradan ne gösterir, devlet aklı kimi gönderir kimi getirir bilemem. Ama  derler ya hani. Geldik gidiyoruz, önemli olan 'bu kubbede hoş bire sada bırakmak.'

      Son dönemlerde çok şeyler yaşadık. Allah bu millete de bizlere de artık öylesi kötü şeyler yaşatmasın hatırlatmasın. Başta dedik ya devlet aklı... Devlet aklı silinmez, acele etmez. Hangi yönetici, bürokrat nerede ne zaman hata, yanlış yapıyorsa günü vakti geldiğinde hesabını keser. Biz devlette bunu gördük, bunu öğrendik.  Çoğunun dediği gibi gelen ağam, giden paşam muhabbeti değil, gelen de devlet adamı, gidende(!).

      Önemli olan devlet için kanunlara uygun mu, yoksa açıklarından faydalanarak mı hizmet edilmiş onu görebilmek önemlidir. Biz devlet için çalışan herkese teşekkür ediyor gelecek yaşamlarında başarılar diliyoruz. Devlet aklı; her şeyin en doğrusunu geçmişte verdiği gibi, 15 temmuz hain darbe girişimi sonrası sıkıntılı süreç yaşasak da net ve gerçek devlet, vatan, bayrak, sevenler hakkında mutlaka net kararı verecektir.

      Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...