Futbolu yalın ve sade bir anlamda seyredilme, değerlendirebilme, seyir zevki açısından yorumlama amacıyla kıt kanaat bir şeyler karalama derdindeyiz.

Futbolun gerçeklerinden ve manipüle edilme çabalarından elbette bir haber değiliz.

Çocukluktan gelen Fenerbahçelilik sevgisini yukarda ifade ettiğimiz gerçekler ışığında Sivas maçı dâhil tüm maçlarda değerlendirme kriterlerimize dahil ediyoruz.

Arkadaşlarımla Sivas maçı için yola çıktığımızda sadece maçı değil Sivas şehrini de tanıma , görme ve anlama niyetindeydim.

Öncelikle seyahat için kullandığımız Samsun Sivas karayolunun kalitesine ve rahatlığına vurgu yaparak sahaya vardığımızda kafamızdaki arabamızı nereye koyalım girişte ve çıkışta nasıl zorluklarla karşılaşırız hayalinde idik.

Samsun maçlarında arabalarımızın devlet karayolunda oluşturduğu keşmekeşi bilen, otoparka girmek ve çıkmanın sıkıntısını bilen ve yaşayan, maç sonunda ise trafiğe takılmamak adına 5 dakikalık erken çıkışlarda seyredemediğimiz gollerin ve pozisyonların aklımızda yer edişi, araçların ve yayaların aynı yolu kullandığı bir Samsunspor stadyumunu bildiğimiz için o fikirlerle sahaya vardık.

Giriş kapısı gördüğümüzde Polis arkadaşlara sorduk araç giriş burasımı diye, aldığımız cevap ileri gidin sağa döndüğünüzde orada 4-5 tane daha araç giriş kapısı var oradan rahat girersiniz.

Gittik ve gördük ki devasa bir park var, araçlarını park edenler dışında kimse yok parkta,4-5 adet araç girişi yeri var ve park yerinde hiçbir sıkıntı olmadan parkımızı yaptık.

400-500 metre yürüyerek stadyumun giriş kapısına ulaştığımızda uzunca bir kuyruk vardı ama 10-15 dakikayı aşmayacak bir hızlılıkta sahaya girdik.

Samsunda ve burada da gözlemlediğim pasolig ile giriş cihazlarında her girişe 3-5 tane daha fazla cihaz koyarak daha seri giriş temin edilebilir. Özellikle Samsunda camları kaldırarak oralardan da giriş yaptırılabilir kapalı tribün tarafı için.

Maça girdik ve oturma yerlerinde gördüğüm koltuk aralıkları Samsuna göre daha rahat, sıkışık değil.

Sigaracılara geldiğimizde Samsunda da Sivasta dahem tribünde hem koridorda kimsenin bu problemi çözmek için çabası yok.

Hem tribünde hem de sahadaki güvenlik görevlilerimiz eminin uyarsalar bu sorun çözülecek ama bir nema lazımcılık kol geziyor ortalıkta.

Seyircide kötü olmamak adına bu konuya müdahil olmamakta haklı olarak.

Devlet bu noktada yumruğunu kibar bir şekilde masaya vurmalı ve spor alanlarındaki kangren bu yarayı çözmeli deriz acizane.

Birde Samsunda bilet aldığımız yere yakın bir yerde idi maç seyrettiğimiz alan, seyircilerin çok kısa kalkışları dışında maçı oturarak seyrettiğine şahit olduk.

Buda önemli bir gelişme spor adına benim bakış zaviyemden.

Tezahürat farklı ama maçı ayakta seyretmek farklı. Oturmama prensibi ile sahada bulunan kardeşlerimiz var özellikle gençler, kıymetli ve değerliler takımlarına katkı vermek adına. Ayakta sürekli tezahüratı tercih eden kardeşler orada yerlerini alabilirler.

Küfürlü bir tezahürat duymadım buda güzel bir gelişme, Kale arkasında ipten tel yoktu bence Samsunda da ivedilikle kaldırılmalı ipten teller oradaki arkadaşlar için kötü bir seyir açısı oluşturmakta.

Bir türlü maça gelemedik ona da yarın yapalım inşallah.

Sağlıklı ve spor dolu günler diliyorum.