Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

“Elin gavuru kanalizasyonlarından taksi geçiriyor, bizimkiler…”

“Elin gavuru kanalizasyonlarından taksi geçiriyor, bizimkiler…”

 

 

Artık gelenekselleşen bir hitap şekli ve gelenekselleşen bir haber verme olayımız var.

Mesela her yağmur sonrasında vatandaşlar ille de şahsımı arar.

Arayan her şahıs, “Erol Şeker gel de halimizi gör. Her yer su içinde, göl oldu. Bunu haber yapabilirsen korkmadan yap. Ben konuşacağım yaz artık çileden çıktık. Yaşadığımız yer ev mi ahır mı anlamadık. Ya da burası Pazar mı, yüzme havuzu mu?”…  

Sonra bir başkaları ise, “Erol bey Allah’ını seversen şu çöp konteynırlarını, kovalarını yaz. Yahu burası resmi daire ama içeriye girmek için ille de çöp, pislik kokularını koklayarak mı içeri gireceğiz. Biz uzaklaştırıyoruz ama maşallah çöp görevlileri sanki oraya mıknatıslamışlar gibi yine getirip koyuyor. Bir devlet dairesine bu yakışmıyor. Bu belediye başkanı bunları hiç görmüyor mu?. Ya da belediye ile bu kurumlar arasında bir sıkıntı mı var ki millete ceza çektiriyorlar. Ya kardeşim herkes görevini adam gibi yapsın. Sözde çöplerimiz özelleştirildi. Ama çöp, pislik içinde yüzüyoruz.”

Başka birileri, “Erol Şeker belediyeden ya korkuyorsun, ya da haberleri görmezden geliyorsun”.

Eh be vatandaş derdiniz varsa bunu bize değil de Belediyeye neden gitmezsiniz dediğimizde ise.

Kaç kere telefon açıyoruz, derdimizi yazıyor gönderiyoruz ama nafile.

Başkan ortada yok ki kendisine anlatalım. Sözüm ona maaşını alıp orada o görevi yapanlarsa Allaha emanet.

Tamam, beyefendi hanım efendi hemen arkadaşlarımızı, görevlilerimizi yönlendiriyoruz” diyorlar ama bekle ki gelecek. Milletle dalga geçiyorlar ama aybaşı geldi mi bankamatik önünde bekliyorlar.

Yada bahane hazır. Personelimiz az yetişemiyoruz.

Atmasaydınız kardeşim bana ne!?.

Elçiye zeval olmaz.

Biz hele haber olarak gelen her şeyi yazıya döküp haberleştirsek bu gün bize ambargo koyan ve koruma ordusu ile gezenler korumasız olan bizler neler yapmaz değil mi?

Gerisi halk ile belediye arasında.

Gereken mesaj bizim taraftan gönderildi.

Anlayan olursa elbette ki…

****   

Son sözüm ise şahsıma ait şu olacak:

Allah aşkına Modern, güzelleşen Çarşamba için yapılanlara sözüm yok yokta…

Yahu Abdullah paşa Meydanı kaç tarihinde yapıldı.

Modern Kapalı Pazar yerleri ve Sebze hali ve köprüsü ne zaman yapıldı.

Hiç mi vicdanınız ve proje bilginiz yoktu.

Sokağa çıkıp düz bir usta bulsaydınız sizden daha güzel alt yapı yapardı.

Dün resmi bir dairede şu cümleyi çok tuttum.

“Elin gavuru kanalizasyonlarından taksi geçiriyor. Bizimkiler bırakın taksiyi, adamı b..k  geçiremiyorlar”.

İşte size hizmet yapmanın alt ve üst düşünce tarzı…

Biz de daha fazla söz söylemiyoruz bu sözün üzerine.

Ne dersiniz?

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Erol ŞEKER Arşivi