Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

EDEB YÂ HÛ!..

EDEB YÂ HÛ!..

"Edeb Yâ Hû" diğer insanlar tarafından "taşınabilme" kıvamında olmayı, "Hoşgör Yâ Hû" herkesi "taşıyabilme" kıvamına gelmeyi ve  "Bu da geçer Yâ Hû" da kötü olaylar ve yaşamın sıkıntıları karşısında "taşmama" iradesini ifade eder. 

Erenlerin “Elin tek, dilin pek, belin berk tut!” demesi de bunun dervişçesidir. “Edeb Ya Hu!” ha­kikat yolcusunun kendine ait olmayan bir şeyi almaması, uy­gunsuz kelâm söylememesi ve kimsenin namusuna halel getir­memesi anlamına gelir.

Mevlana, Mesnevi’nin 79 beyitinde,

“Ez huda cuyim Tevfik-i edeb, Bi edeb mahrum u geşt lutf-i rab”

(Huda’dan edeb konusunda yardım dileyelim. Çünkü edebi olmayan Rabbin lütfünden mahrum kalır.) buyurmuştur.

"Bu da geçer Yâ Hû" bir sabır davetidir. İnsan şu kısacık hayatında pek çok sıkıntıyla karşılaşır ama bunların hiç birisi kalıcı değil, geçicidir. Sadece sıkıntılar değil, her şey geçicidir aslında. İnsana düşen bu geçiciliği anlamak ve ona göre davranmaktır. 
***

Şu yaşadığımız hayata, şehre yani Samsun'a iyi bakın, izleyin...

Birileri ÖVÜYOR, diğer cephe SÖVÜYOR...

Aslında birbirinden farkı yok hiç birisinin. Kim paralel, kim hain belli değil. Parayla, pulla dost satan ararsan da, aramasan da çok bulursun.

Son günlerde dikkat edin. Samsun Valisi İbrahim Şahin adına, kimileri gelin güvey oluyor, kimileri de olmadık ithamlarla yermeye, karalamaya, çamur atmaya yırtınıyor.

Dertleri nedir, gelecekten umutları nelerdir merak ettiniz mi?

Bunlar yıllardır Samsun'u sözüm ona birlik, beraberlikle yönettiler. Sözün ona bu tipler halkı gözetip kolluyoruz derken çiftliklerini kurdular.

Çıkar için, makam, koltuk için yıkmadıkları, talan etmedikleri hiç bir makam, mevki, kişi, şahsiyet bırakmadılar. Çıkarları için kendi öz akrabasını bile gözünü yumar ve ölümüne kinini kusar. Bunun adına iş adamlığı, siyasetçi, bürokrat koyar. Olmadık şeytani  planlarla gelecekleri için halkın geleceğini önce ipotek altına alır, Akabinde de bunun adına siyaset koyarlar.

Peki Samsun Valiliğine gelip giden bir kaç ismi hatırlıyor musunuz?

Mesela Hasan Basri Güzeloğlu...

Bu tiplerin oyun tezgahına hiç düşmedi. Yediremediler. Yurt dışına götüremediler, tezgahtan geçiremediler. Kudurdular. Vali hakkında demedik bırakmadılar.

Sonra Hüseyin Aksoy geldi.

Aksoy bunlara mesafeyi koysa da, memleket hatırına sustu ama ondan da çok renk alamadılar.

Aldıkları renkleri tez soldu.

Ve sonunda elbette ki İbrahim Şahin geldi.

Samsun Valiliğine,

Hem de TRT gibi özerk bir yapıdan Samsun Valiliğini özellikle isteyerek, arzulayarak. Ancak o gelmeden terbiye, namus kavramını unutan, hatta çıkarı için ailesini bile yok etmeye hazır çıkarcılar.

Vali Şahin'in ailesine dil uzattılar. Vali' de çok iyi yürek ve mükemmel bir sabır varmış. Allah ondan razı olsun...

Yok eşi abla'ymış, yok Şahin paralelciymiş gidecekmiş, gönderilecekmiş. Bıyıklarını dahi kesmiş diyerek bıyıklarına bile bahane buldular.

UTANMADAN, SIKILMADAN, ARLANMADAN...

Devlet bıyıkla, sakalla, çamurla yönetilmiyor beyler...

Devlet halkını gözleyip gözeten, makamını çıkarı için değil, halkın huzuru için kullananlara müstahaktır.

Yıllardır iddia edilen fısıltılarda ki gibi; Rusya, Ukrayna, Romanya gezilerinde şantaj yaptığınız, esir aldığınız geçmiş bürokratlar devri kapandı, Çıkarınız, huzurunuz bozuldu değil mi? Şimdi hedefte vali şahin var öyle mi? Hadi sizde ar, namus, utanma duygusu kalmadı diyelim.

Bari insanlardan utanın ve hem VALİ ŞAHİN'İN, hem de tertemiz devlet erkinin bıyıklarına, namusuna  inerek aşılık hale gelecek kadar çirkefleşmeyin... Bu kadar mı düştünüz acınacak hallere...

Artık insanların ailesine çamur atmayın.  

Meraklanmayın devlet hepsini, her şeyinizi çok iyi biliyor görüyor.  Devletin ayrıca sizden akıl almaya ihtiyacı da yok zaten. Ne kadar yaldızlı odalarda, ışıklı mekanlarda, yüksek makamlarda oturursanız oturun...

Çok yakında hepiniz o çamurlarınızın, pisliklerinizin içinde boğulacaksınız. Ne kadar çırpınsanız da...

Kurtuluş yok...

TIRPAN GELİYOR TIRPAN BACAKLARINIZI DA, DİLLERİNİZİ DE HATTA PARA VE MAKAMLARINIZI DA KENDİNİZİ ÇOK İYİ KOLLAYIN BENCE...

Sizde birazcık edep varsa, namus, ar kaldıysa, doğruları konuşup, helal kazanıp, dürüstlüğü hatırlar,

Özür diler çekilirsiniz köşenize... Yok yapmayacağız diyorsanız. Sizi hiç bir makam, mevki, koltuk, para, pul bile kurtaramayacak.

EDEB YA HU!

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...



 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi