Bu gün hangi konuyu eleştirelim diyerek düşünüyordum. Hani demiştim ya!.

“Ağzım var diyen, ağzı olan konuşuyor”.

Son günlerde moda biliyorsunuz AK Parti İlçe başkanlık seçimleri. Bu memlekette resmi yollar, kanunlar dışında herkes kafasına göre konuşuyor. Yargı seçim konusunda 8 Ocak 2012 tarihinde yeniden gel diyor. Ama birileri hala inada inat yok olmaz inadını sürdürüyor.

Birde bu konuda haber ve yorum yapmadığımı iddia edip sözüm ona ismini gizleyerek adamım diye bize yazı yazan, yorum yapan dalkavuklar mevcut. Biz adımızla, şanımızla bildiklerimizi yazıyoruz.

Hani kongre ile ilgili haber yapmıyormuşuz ya!.

Geçen gün manşet haberini de mi gözlerin(niz) görmedi? Yoksa sizler burun deliklerinizle mi gazete okuyorsunuz anlamadım. İsim yok, okuduğunuzu anlamıyor sonra da adamım diyerek laf ediyorsunuz.

Medeni olmak varken neden namertçe iş yapmaya uğraşıyorsunuz anlamadım.

Hem kongre benim işim değil. Kim haklı kim haksız adalet kararını veriyor. Bana ne. Eleştiri geldiği vakit babam olsa merak etmeyin Köse’nin de olsa, başkalarının da olsa çekinmem tırsmam adam gibi adımla, şanımla yazar çıkarım.

Varsa yüreği olan adı ile yazısın ne yazıyorsa…

Neyse bu konuyu bir kenara bırakalım başka konuya bakalım.

***

TOKİ….

Bu TOKİ Konutlarını başından bu yana ister seversiniz, ister sevmezsiniz yeri ile olsun, binaları ile olsun, satışı ile olsun, yapılanları, yapılmayanları ile hiç sevmedim istemedim.

Çünkü bu iş baştan kokuyor.

Her neyse.

TOKİ Başka il ve ilçelerde öyle binalar yapıyor, öyle satışlar yapıyor ki.

Buralarda alan da satanda memnun.

Peki, Çarşamba’ da konu ne?

Konu yeri, satış şekli, yapılış tarzı…

Mesela dedik ki yeri iyi değil, sonra yapıldı, fiyatlarını eleştirdik. Ama konu baştan belalı idi dedik ya. Çünkü TOKİ de 150 metre kare ev alacak şekilde Çarşamba’ da kaç aile vardı nasıl ve kim araştırdı karar verdi. Millet geçim sıkıntısı çekerken bu kadar geniş ve yer olarak da rutubetli, az yağmurda her yerinden su fışkıran binaların yeri kimin aklı idi.

İşte sonuç

Yetmediiii.

TOKİ den bu kadar soruna rağmen konut alanlar mutfak mobilyalarını, kapı kilitlerine varana kadar değiştirmeden giremedi çoğu vatandaş. Neden. Çünkü malzemeler 3. sınıf malzeme olunca bir kullanımlık ve çatır, çutur gidiyor. Olan konut alan vatandaşa oluyor. Adam ev aldım diye sevinirken birde bunlara masraf ediyor.

ADI ANAHTAR TESLİM. İÇİNE KİLİDİ AÇIP GİREMEDİKTEN SONRA NE YAPIYIM BU TOKİ yi.

Veee gelinen noktada TOKİ ye Yargı cevabı harika şekilde verdi.

Konu;

TOKİ son etap satışlarında kalan binaları satabilmek için sayfa sayfa, ekranlar dolusu reklamlar yaptı, kampanyalar düzenledi.

Sonuçta 80 küsur konutu bu kişilere kampanyalı şekilde sattı. Eski yani ilk alanlar bizim ne günahımız vardı da yüksek rakamdan aldık diye feryat ederken,

TOKİ bu son kişilere gönderdiği ve adeta “ HESAP HATASI YAPTIK” dedikleri, reklam parasını kendilerinden almak istediklerini beyan eder gibi ek ücret talep etmiş.

Yani TOKİ demiş ki “BU GÜN ZARAR ETMİYORUZ AMA EDEBİLİRİZ…”

Sonra millete sormadan maaşlardan rahat rahat başlamış kesintiye.

Bu insanlar Av. Yunus Emre Zengin etrafında toplanıp bilgilendirilmiş ve mahkemeye giderek haklarını aramışlar.

Sonuç

Yargı; ZARAR EDEBİLİRSEN BİLE HUKUKTA ZARAR OLMADAN, HASAR OLMADAN HİÇ BİR HAK İDDİA EDEMEZSİN. YANİ ÖNCE ZARAR ET SONRA GEL der gibi cevabı vermiş.

Alamazsın.

Hani laf vardır ya.

“Haşa, Allah’ın sopası yok”

Ama adaletin terazisi TOKİ ye dedi ki; Zarar etmeden milletin parasına ipotek koyamazsın.

Eee ne oldu şimdi. Demedi deme İbraaam der gibi.

Bu TOKİ daha çok su götürür.  Daha çok sıkıntısı var. Bu bir kaçı!. Ya ısınmada ki fazla ücret iddiaları, çevre tel, kamera, taaa İstanbul’ dan idare şekli, falan filan.

Bekleyin daha çok ses çıkacak bu TOKİ den.

Ha suçlu TOKİ değil. TOKİ’ye doğru bilgi vermeyip TOKİ’ yi bu hallere koyanlaradır.

Onlar düşünsün. Ne diyeyim.

Millette akıllanmıştır artık. Daha akıllı davranır bundan sonra…

Ne dersiniz?