İBRAHİM FETHİ SEL

İBRAHİM FETHİ SEL

BAŞARI TESADÜF DEĞİLDİR YÜKSEL YILDIRIM GERÇEĞİ (9)

BAŞARI TESADÜF DEĞİLDİR YÜKSEL YILDIRIM GERÇEĞİ (9)

Sondan bir önce diyelim ,son yazımız Yıldırım gençlere ne der olacak.

Başarısının sırrını Risk almaya ve çok çalşmaya bağlar Yıldırım.

Başarı tesadüf değildir yani ……

Ve tüm yaptıklarının yannda Anne ve Babası adına yaptırdığı Samsunumuzun Prestij okulu Garip Zevcan Fen lisesi ayrıca takdire layık bir örneklildir.Umarım artarak devam edecektir.

‘’Bizim de bu kadar hızlı büyümemizin arkasında hep risk almamız vardır. Bankalara borçlandık ama borçları ödeyebilecek bir yapı kurduk. Herkes çalışıyor ama bizim çalışma tempomuz ve düşünce yapımız çok farklı.

Buradaki çalışma modeli benim ABD’de çalıştığım Japonlardan ve Amerikan çalışma modellerinin iyi taraflarını alıp, Türkiye kültürüne, Türk insanına uyacak şekle getirmemdir. Yüksel Yıldırım’a özgü bir çalışma sistemiyle, dikey olmayan, hiyerarşinin bulunmadığı yatay bir organizasyonla, hızlı hareket eden, hızlı karar alan bir yöntem oluşturduk. Hızlı hareket etmek ve hızlı karar almak çok önemli şeyler.

Gideyim, bakayım, haftaya bakayım, önümüzdeki ay yönetim kurulu kararı çıkarayım gibi bir şey yok. Bu kadar büyük olmamıza rağmen hala kararlar çok hızlı şekilde alınıyor, o nedenle iş hızlı yürüyor. Kapımın önü devamlı dolu, insanlar geliyor, patrona sorularımı sorayım, patron benim problemimi çözsün, ben yoluma gideyim diyor. Benim işim sabahtan akşama kadar problem çözmekle geçiyor.

Toplantıyla geçiyor, şirketin işleriyle geçiyor. Ama akşam 7’den sonra iş gezisinde ya da dışarıda değilsem oturuyorum kendi işlerimi yapmaya çalışıyorum. Gece 11-12’lere kadar çalışıyorum. Çalışmak en büyük keyif ama çalışmanın da farklılaşması lazım, planlı çalışmak gerekiyor. Verimlilik önemli, mükemmeliyetçilik anlayışı ile batı dünyasından hiçbir farkı olmayan bir çalışma ortamıyla yapıyoruz bunu. Benim eskiden param yoktu, hiçbir şey yapamazken Yıldırım’ı kimse tanımıyordu.

Gazeteye personel alımı için ilan veriyordum, doğru düzgün adam başvurmazdı, adam bulamıyorduk. Sonra başarı geldikçe, insanlar tanıdıkça adamlar bulmaya başladık. Bugün insanlar Koç’tan, Sabancı’dan büyük holdinglerden bize transfer oluyorlar. Bizim kurduğumuz şirket satın alma bölümünde 50 kişi çalışıyor.

Şu an Türkiye’deki yatırım bankalarından daha fazla bir ekibimiz var. Her yıl dünyanın dört yanından 200-400 satın alma projesi geliyor. Bu insanlarla beraber bir ön eleme yapıyoruz, yaramazsa atıyoruz, yararsa üzerinde çalışıyoruz ve ihale varsa ihaleye giriyoruz, ihale yoksa birebir görüşüyoruz ya da satan bankayla görüşüyoruz. Onların data sistemlerinden veriler alıyoruz. Bizde finans çözümlemesi yapan genç, pırıl pırıl insanlar var. Hepsi yurt dışında,

Türkiye’de en iyi okullarda okumuş 2-3 dil bilen gençler. İş görüşmelerine, satın alma görüşmelerine asla yalnız gitmem, 8 kişilik ekiplerimiz var onlarla gidiyorum. Hem çocuklar patronla seyahat ediyorlar hem firmalarla ve üst düzey devlet görevlileriyle tanışıyorlar. Ekip çalışmasına çok inanıyorum, önem veriyorum.”

Yüksel Yıldırımı nerde durdurur ;

“Yarın ne olacağımı bilmiyorum. Galiba öldüğümde duracağım. Momentum bisiklet teorisi bu. Bisiklete bindik, pedalı çeviriyoruz. Pedalı çevirmezsen pat düşersin. Sürekli pedal çevirmek zorundayız, gittikçe de hızlı çeviriyoruz yolu daha hızlı alayım diye. Onun için benim durma şansım yok. İstemesem de bu sistem beni durmamaya itiyor. Arkamda büyük bir momentum gücü var. İlancılıkta, madencilikte, enerjide büyüyoruz. Enerji yatırımlarımız var. Türkiye’de hidroelektriklerimiz üretiyor. Çanakkale’de kömür santrali yapmaya çalışıyoruz ama önümüzü rakipler kesiyor. O bölgede bir sürü insan yatırım yaptırmamak için, piyasaya girmeyelim diye uğraşıyor. Çünkü Türkiye’nin en büyük, en gelişmiş teknolojisi ile General Electric’in yeni geliştirdiği santrali yapacağız. Kimsede 800 megavatlık kömürlü elektrik santrali yok. Şu an en büyüğü, 600 - 660 Megavat süper kritik var; bizdeki 800 Megavat, ultra süper kritiğin bir ötesi, daha gelişmişi, advanced yapacağız.

Hem çevreci, hem de emisyonu az. Bu yatırım için gittim Kolombiya’da dünyanın en temiz kömür madenini satın aldım. Şimdi orada madenciliğe başlayacağız. İnşallah Çanakkale’de inşaata başlarsam, Kolombiya’da da madenciliğe başlayıp dünyanın en temiz, en çevreci kömürlerini getireceğim. Üstelik bu da yerli kömür sayılır çünkü sahibi bir Türk.

Kolombiya Cumhurbaşkanı Santos ile çok iyi ilişkilerimiz var, yatırımlarımı destekliyor. Peru Cumhurbaşkanı’yla da iyiyiz. Onların inşaat işleri için rica etti, Türkiye’nin Enka, Gap, Doğuş gibi büyük inşaat şirketlerinin temsilcilerini tanıştırmaya götürdüm. Yani çalışmalarımda bir tek kendimi düşünmüyorum, ülkeyi düşünerek çalışıyorum. Türklere destek veriyoruz. Bugün Dış İlişkiler Ekonomi Kurulu’nda Kolombiya masasının başkanıyım. Kolombiya’yı gittiğim bütün ülkelere tanıtıyorum. Yıldırım Grup olarak 2018 yılını Kazakistan ve Özbekistan’a yatırım yılı ilan ettik, o ülkelere yatırım yapacağız. Gittim cumhurbaşkanlarıyla görüştüm; bu iki ülkeye yatırım planları hazırlıyoruz, inşallah yatırım yapıp başarılı olacağız. Diğer taraftan Meksika ile görüşüyoruz, orada büyük bir işi bitirme peşindeyiz. Durmak yok. Projeler de artık birkaç milyon dolar değil, yüzlerce milyon hatta milyar dolarlık projelere dönüştü. Samsun’dan bir gariban Garip’in oğlu çıkıyor ve böyle işlere imza atıyor. Bunun mutluluğu kelimelerle ifade edilemeyeceği gibi, hiçbir parayla da satın alınamaz.”

“Evet, İstanbul’a geldiğim ilk yıllarda mal satmak için aradığımızda büyük holdinglerin alım ve satış müdürleri bile randevu vermiyordu. Ama çalıştık, vizyonerliğimizi, risk alma kapasitemizi ortaya koyarak büyük bir başarı yakaladık. Bugün dünyada ve Türkiye’de girdiğimiz tüm sektörlerde en hızlı büyüyen grubuz. Şimdi Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın ülkelere yaptığı çok yararlı ticari gezilere katılıyoruz. Portekiz, Fransa, Özbekistan, Kırgızistan, Güney Afrika, Kolombiya, Peru devlet başkanları, cumhurbaşkanları, başbakanları ve bakanlarıyla iyi ilişkilerimiz var ve yatırım konuşuyoruz. Bu, başarıların ardından görüştüğümüz ligin seviyesinin de değiştiğinin göstergesi. Eskiden orta derecede ticaret yapan kişilerle görüşürken, bugün devlet başkanlarıyla, başbakanlarla, bakanlarla yatırım görüşmeye başladık. Bu da paha biçilemez bir duygu.”

Devam edeceğiz sağlıklı ve spor dolu günler diliyorum .

Önceki ve Sonraki Yazılar
İBRAHİM FETHİ SEL Arşivi