Konu çok, yürek buruk olunca, yazı yazmak çok zor oluyor.

Geçen hafta malum şehit haberleri önce gündeme sonra ateşi Samsun' da düştü.
Öyle bir yangın yeri ki tarifi imkansız.

Hele hele bunu daha iyi bilen birisi olarak Şehit Binbaşımın törenine gidemedim.

Hoş törene gitsek ne olacak ki!? Televizyonlar eskiden 30 saniye olsun gösteriyordu. Şimdi çoğunu göremiyoruz bile. Törenin en manidar bölümü şu;
"Şehitler Ölmez, vatan bölünmez. Şehit'imizin kanı yerde kalmayacak vs vs vs..."

Siyasi muhabbetler, safsatalar, yalandan iki damla gözyaşı ve bu şehidimiz de unutulup gidilecek.

Ama unutmayacak olan "Baba gitme!" diye yürekleri dağlayarak sesi gök kubbeye yükselen Şehit Binbaşının gözünden bile sakındığı kızı...
Sonra eşi ve elbette ki ömrünün son deminde kalbine hançer misali giren acıyla  onu doğduğu gün kucağına alıp büyüttüğü, gözünden bile sakındığı Emekli Başçavuş Babası...
Dağ gibi bir Baba, aslan gibi bir evlat! 
”Keşke onun yerine ben şehit olsaydım” diyecek kadar onurlu.
"Vatan sağ olsun” diyecek kadar gururlu.
Emekli olduğunda kaldırdığı üniformasını evladının şahadetinde giymek varmış kaderinde. Allah sabır versin.
Şehit Binbaşı Zafer Akkuş’un babası, Emekli Astsubay Başçavuş Rüştü Akkuş.

Şimdi birileri mutlu mesut mu acaba!
Mesela neden mutlu olabilirler?
Trabzon'da bir paçavranın gösterilişine tepki gösterilmesi nedeni ile ülkemin yarısının siyaseten Reisi cumhuru eleştirmek için;
"Kürdistan özerk bölgesi bayrağı bu. Biz Türkiye Devleti olarak bunu tanıyoruz. Buna pkk paçavrası demek resmi tanıdığımız özerk cumhuriyete hakaret etmektir." diyen zerzevatlara kızmayalım mı?
Yoksa bu Devleti Çözüm, Demokratik açılım martavalı ile yıllarca oyalayan ve ardından kozmik odalara girenlere suskun kalan,
Yetmedi 17/25 operasyonlarını düzenleyen, yetmedi 15 Temmuz hainlerine neden olanların eli kolunu sallayarak gezmelerine de susalım, kızmayalım tepki göstermeyelim mi?
***
Bu konulara yakın şekilde Mehmet Yoldaş kardeşim sosyal medyadan yazmış demiş ki;
"Geçen biri dedi ki, Benim eski patronum Fetöcü idi ama iyi para yedirdi çıktı hapisten."
Dedim iyi yapmış. Hayretle yüzüme bakınca dedim ki!
"Kabahat onun değil para yeyip onu salan hakim savcıda!. Bende olsam paramda çok olsa aynısını yapardım. Hakim kanunu uygulamayıp cukkayı görünce salıyorsa adam enayi mi yedirir çıkar.
***
Yine geçen yıl emekliliğine bir yıl kalan yaşa takılmış bir astsubay biriktirdiğim bana bir yıl yeter diye görevi bırakmış. Evde otur otur canı sıkılmış bir iş bulup çalışayım demiş.
İller Bankası'na şoförü ile birlikte araç kiralayan bir firmaya şoför olarak işe başlamış. Üçüncü gün firma yetkilisi bunu çağırmış;
-"Komutanım mühendisler seninle çalışmak istemiyor kusura bakmayın sizinle çalışamayacağız" demiş.
Merak etmiş, neden rahatsız olduklarını sormuş yetkiliye.
Komutanım, "Bunlar milyon dolarlık işlere onay veriyorlar kim bilir ne işler çeviriyorlar. Sende asker olunca çekindiler demek senden. Bıktım bunlardan zaten adam beğendiremiyoruz. Saf yada fırıldak tiplere bir şey demiyorlar ama ne hikmetse demiş..."
Hep diyorum bizim insan kaynağımız sıkıntılı. Neden ? Çünkü meslek öğretiyoruz ama iyi bir insan olarak eğitemiyoruz. Haram/ helal, hak, hukuk bilen yok. Üzüldüğüm şey dindar bildiklerimizin de buna "hediye" kılıfı uydurup normal bir şeymiş gibi yapmaları...
***
Bu yazımı bitirmekte zorlanırken Spor müdürüm bir paylaşım yaptı. Paylaşım aynen şöyle:
Adamın biri Müslüman mezarlığına ölü bir köpek gömer. Görenler onu, zamanın kadısına şikayet ederler. Kadı adamı çağırır ve işin aslını sorar.
Adam; -"Doğrudur öyle yaptım. Çünkü köpeğin bana vasiyeti böyleydi ve vasiyetini yerine getirdim" der.
Kadı, "Sen bizim aklımızla alay mı ediyorsun efendi?" diye çıkışır.
Adam, "Hayır efendim aynı zamanda Kadıya da 10.000 dirhem vermemi vasiyet etti." der.
Bunu duyan Kadı hemen,
-"Rahmetli köpeğin ölümü bizi ziyadesi ile üzdü" der.  
İnsanlar kadının değişen bu tavrına hayret ederler. Kadı onlara der ki;
"Bu durum sizi hayrete düşürmesin, bu köpeğin geçmişini araştırdım, Ashab-ı Kehf köpeği Kıtmir'in soyundan geldiğini keşfettim."
Sonuç olarak bu yaşananlardan anlaşılması gereken alınması gereken ders şu:
"Kadıyı satın aldığı gün ADALET ölür, Adaleti öldürdüğün gün DEVLET ölür." (F.S.M.)
***
Demem o ki; "Şehit Binbaşımın babasına, kızına iyi bakmak lazım. Ve bu ülkeye ihanet edenlerin Siyasetine, adalet ve devlet anlayışına artık iyi bakmak gerek!  Bu vesile ile halkın düşüncesi vatan ve bayrak sevdasının terazisi yeniden acil onarılmalıdır."
Aksi takdirde bu terazi daha çok can yakacak gibi...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...