Ülkemizde destekle,ilgiyle gelişeceğine inandığımız Tarım sektörümüzün bir nebze olsun sesini duyurmak,başta çiftçilerimiz olmak üzere,yetkililere ve diğer ilgililere düşüncelerimizi acizane dile getirmek adına yola çıkarak sizlere sunduğumuz ‘Bereketli Topraklarımız’ın ikinci sayısında sizlere seslenmeden önce ilk sayımıza gösterdiğiniz ilgiden ötürü çok teşekkür ediyoruz.

İkinci sayımızda özellikle üzerinde durduğumuz ve yanda detayını sizlere aktardığımız konunun bir anlamda fikir babası olan Hamit Genç’in yakından tanınmasında fayda olduğunu düşünüyoruz.

Kimdir Vatandaş Hamit?Nerde ve nasıl yaşar?Kimin için düşünür düşündüklerini nasıl ifade eder?

İşte Bafra’da neredeyse her söylediği olay olan.Bazılarının dikkate almamakla birlikte düşünsel bazda fikirleri karşısında şaşkınlığını gizleyemediği Vatandaş Hamit...

Tanıdıkça tanınması muammalaşan bir kişi. Diğer bir namı ile VATANDAŞ HAMİT.Kısa ve uzun adımlarla yürürken düşünen, uyurken bile gündüz düşündüklerini, hayal ettiklerini projelendiren ve "buldum" dediği an, hamamdan, yataktan, dolmuştan fırlayan, fırladığı an freni tutmayan bir füze gibi hedefine büyülenmişcesine kilitlenen kararlı ve kararında kaskatı taşlaşan bir yağmur adam.

Samsun Maarif Kolejini bitirdikten sonra İngiliz dili ve edebiyatından mezun olup 3 yıl İzmir'de Özel kolejler de öğretmenlik yaptı. Ticaret hayatında kısa sürede Ulusal ve Uluslararası düzeye sıçradı. Ortaklarından nefret edince herşeyi terk etti. Kendi ifadesi ile kendisini Napolyon'un Rusya seferinden dönüşündeki gibi kırılan düşlerin ağır yorgunluğu altında bir yıl hiç konuşmadı.Milyonlarca yıldır evrende insanlığın gelip geçen binlerce serüvenine karşı hiç durmadan hep aynı tempoyla hiçbirşey olmamışcasına gidip gelen denizin dalgalarından esinlendiği mesajla dünya alemine yeniden döndü. İyi ki döndün VATANDAŞ HAMİT. O gündür bu gündür nefes almadan yalın kılıç savaşıyorsun.

Türk Tarih ve Kültür varlıklarının restorasyonları esnasında karşılaştıkları kaderlerine karşı savaş açtı. Türkiye'nin gündemini iki yıl meşgul etti. Resmi ve sivil sanıklara televizyonlardan pervasızca saldırdı. Zamanın Sorumlu Bakanını halkın içinde sorgulayarak talanı yapılan tarihi mekana götürdü. 4 yıl hapis 20 Milyar tazminatla mahkeme edildi. Mahkemelerinde ağır ithamlarından vazgeçmedi. Suçlunun biri yakalandı. Mahkemeyi kazandı. Kendisine "mahkemeyi kazandınız, mutlu musunuz sorulduğunda "Benim sorunum onlarla değil davam KAMU VİJDANI" dedi.

Tema örnek köy projesini ortaya attı. Sivil resmi kuruluşları biraraya getirdi. O yılmaz kararlılığı ve inatçılığıyla 4 yıl gece gündüz çabaladı. Hedefi Avrupa standartlarında köylülükten çiftçilğe geçecek sistemin uygulamalı sonucuna ulaşıp, devlete kendi tarım sistemini kabul ettirmekti. İki Uluslararası bir Ulusal birincilik ödülü aldı. 4 yıl gece gündüz Karaburç köylülerine nefes aldırmadı. Çalışması Türk basını ve Ulusal medyada gün aşımı gündeme alındı. Tarım Bakanı Sami GÜÇLÜ'nün konuşmacı olarak davet ettiği Balıkesir toplantısında tarım bürokrasisine seslenerek;" 40.000 KÖYÜMÜZDEKİ kadrolu 60.000 imamımız, namazı şehirlerde merkezi telsiz sistemle ile mi kıldırıyorlar? 140.000 tarımsal kadro olarak bir tek Ziraat Mühendisi köyde görev yapıyor mu?" sorusu 1000 köye 1000 Ziraat Mühendisi projesini başlattı. Mutlu musun sorusuna önümüzde bu projeyi 40.000 köye yaymak gibi yeni, daha büyük bir proje çıktı. Şimdi onun çalışmalarına başladık. O sonuçlanınca yeni davalar başlayacak. Ama birkaç gün o mutluluk doyumunu yaşıyacağımı zannediyorum. Allah gözünü doyursun VATANDAŞ HAMİT.

Üniversiteler ve yazarlar HAMİT GENÇ'le ilgilenmeye başladı. Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesinde ders konusu oldu. Diğer bir üniversite kendisini araştırma konusu yapmak istedi. Tempo Dergisinde iki kez yayınlandı. Milliyet Gazetesinde sürmanşet birbuçuk sayfa gündeme alındı. Yazar Cüneyt ÜLSEVER "meşhur tütün kanunu davasında arkandayım yazısıyla destek" verdi. Yazar Prof. Dr. Mehmet ALTAN "Anadolu da bir dönüştürücü" adıyla VATANDAŞ HAMİT' in hikayesini yazmaya çalışıyor.

Türk tütüncülüğünün maküs talihine karşı açtığı savaşta 2000 içşi ve sendikaları karşısına aldı. Korumalarla gezdi. Ama inadından kimse onu vazgeçiremedi. "ONLAR ALDATILIYORLAR YİNE BANA DÖNECEKLER" dedi. Son tütün mitinginde tekel işçileri onu alkışladı. Sendika Başkanı kürsüde konuşmasında onu destekledi. Mecliste tütün komisyonu kurdurdu. Yeni tütün yasasını hazırlattı. Ulusal basında TEMEL-FADİME sigaraları ile "Anadolu 'da sigara harekatı" olarak gündeme girdi. Devrin hükümeti Başbakan ECEVİT, YILMAZ ve İZGÜ'yü kendi bakanları İsmail CEM ve H. Sami TÜRK'ü şahit göstererek mahkemeye verdi. Hergün Türkiye'nin önüne kimsenin aklına gelmeyecek yeni dava açıyordu. Bu güç nereden geliyor, kimden alıyordu? Uğraşmayın, hiçbirşeyi çözemezsiniz.

1986 Moskova ziyareti dönüşü Cumhuriyet Bayramları kutlanışı şeklini kafayı taktı. Bafra Kaymakamına Cumhuriyet'i kutlama şeklinin Moskova'daki 1 Mayıs kutlamalarına benzettiğini, halkın değil devletin kutlamalarına dönüştüğünü, bunu değiştireceğini söyledi. Sabah 9 da başlayan gece 3'e kadar devam eden köylü, şehirli, okullu, okulsuz tüm halkla beraber günün anlamı içinde kültür , eğlence motifli muhteşem bir kutlama yaptı. Genel Kurmay 'dan teşekkür aldı ve Cumhuriyet Bayramlarının gelecekteki kutlamalarına model oldu.

Oğlunu 16 yaşında Türkiye'nin en genç pilotu yaptı. Nedeninin, "eti senin kemiği benim" eğitim anlayışında sosyal zekayı yükseltmek için ne kadar büyük insan olduklarını halka iletmek için olduğunu söyledi. Bu mahalli seçimlerde siyasetçilerin pankartlı gürültülü seçim propagandalarını öğrenci kıyafetleri ile 360 ilkokul öğrencisini yürüyüşe geçirerek aşağılattı. Çevre Bakanlığı kendini arayarak "zaten yasal olmayan bu usulsüz ve gayri medeni seçim propagandasını kaldıracaklarını" söyledi. VATANDAŞ HAMİT'in yaptıklarını anlatmak, yapacaklarını kestirmek mümkün değil.

Bu yazıyı noktalarken kulağıma eğildi "Aziz NESİN 'in % oranını düşürmeliyiz"diye fısıldadı arkama döndüğümde çoktan GİTMİŞTİ...

Mekanı cennet olsun!..