Dünkü manşetimiz “Ceza ancak 2012 deymiş” oldu.

Çoğu merak etti hiç okuma zahmetine girmeden telefonla arayıp bu haber neyi anlatıyor diye soranlar bile oldu.

Ama ne hikmettir bize farklı yollardan ulaşıp bu haberi neden yaptığımızı bile dile getirenler oldu. Oldu canım.

Beyyenice Köyünde millet kokudan ölüp ölüp dirilecek, misafirlerini evlerinde adam gibi oturtamayacak. Sonra da biz bu haberi neden yaptık. Ne yapalım. Siz söyleyin.

Siyaseten haber yapmayın, bürokrasiye bulaşmayın, esnaf kan ağlıyor onların derdi seni mi gerdi vs, vs, vs gibi onlarca neden, sebep ve akabinde anladınız siz…

Eeeee, biz bu haberleri yapmayacaksak neyi yapacağız.

Bazı çevrelerde çıkıyor bilmem kim gibi Gazetecilik yapamıyormuşuz?

Bakın Allahın işine.

O dediğiniz isimlerin gazeteciliklerini de hem sizler hem kendim hiç mi hiç oldum olası tasvip etmiyorum. O zaman neden o isimleri işaret ederler anlamadım.

Her neyse.

Biz İl Çevre ve Orman Müdürlüğünün bu haberden sonra bakalım takınacağı tavrı ne olacak onu bekliyoruz. Haberde bizlere söylenenleri alenen yazmadım. Bekliyorum. Bir hikmet var.

Köylüler kokudan şikâyetçiyiz diyor,

Mübarek İl Çevre Müdürlüğü bina, makine, teçhizat, arıtma tesisi falan filan uyduruk kontrollerden bahsediyor. Millet kokudan ölüyor.

Hani derler ya “HİÇ PİS KOKU ALMADINIZ MI?”

Oradan yıllardır pis kokular geliyor gelmesine de,

Görüp, koklayacak, işlem yapacak bir Allah’ın kulu, bir devlet memuru yok.

Kim neden bu kokuyu almaz. Biz harbi harbi pis kokular geliyor diyoruz. Altında başka bir şey aramıyoruz ki. Ne aranacaksa hedef belli… Adamların işleri sağlam, binaları güzel, işçilikleri güzel…

Tek sorunları ve köylülerin tek sorunu PİS KOKU…

Ha biz gittiğimizde o kokuyu duymuyoruz mu diyor sevgili incelemeye, denetlemeye giden vatandaş, memur arkadaşlar.

O vakit saat söyleyelim o saatte gelin. Nasıl olsa devlet size o saatte gittiğiniz için yol ve mesai paranızı da verir sanırım. Köylüler bile vermeye eyvallah der.

Yeter ki PİS KOKUDAN KÖYLÜYÜ KURTARIN.

Hangi saatte mi gelsinler. Akşam 19.30 dan gece 23.00 a kadar belli belirsiz saat gelin koklayacaksınız.

Bakın o kokuya sizin ciğerleriniz dayanabilecek mi?

İnsan olan o kokuyu hissettiği anda laf bile edemez.

Birde kendinizi köylülerin yerine koyun.

Bakalım o koku ile evinizde misafir karşılayıp oturup sohbet edebilecek misiniz?

Misafirinize ne diyeceğinizi merak ediyorum.

PİK KOKU Adı üstünde… Neden pislik aranıyor.

Bir başka nokta ise…

Bu haberler sonrasında bize gelen tepkilerde ise tepeden inme cümlelere pabuç bırakacak değiliz.

Herkes görevini yapıyor.

Biz haberciliğimizi, devlet memuru görevini, KARDEZ’de ki arkadaşlarımız işletmesinin çalışma görevini yapıyor.

Biz işletmede alavere, dalavere dönüyor demedik. Neden kızıyorlar anlamadım.

Tek dert orada PİS KOKU...

PİS KOKULARIN SONA ERMESİ İÇİN, İl Çevre Müdürlüğü hiçbir şey yapamıyorsa, BAKAN nerede, ne yapıyor merak ediyorum. Birde şikâyetler BİMER’ e gitmiş.

Merak ediyorum. Sayın BAKAN o denetleme sonucuna kendisi de inanmış mı? Sayın BAKANIMIZ da MİLLET GİBİ BAKAN yerinde mi kalıyor. Yoksa o da denetleme sonucuna inanmadı ise ne yapacak? Bekleyelim görelim.

2012’yi millete, köylüye bekletmeyin yeter…