Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Her nasip vaktine esirdir

Her nasip vaktine esirdir

Atalarımız, “Her geceyi Kadir, her geçeni hızır bil” demişlerdir.
Böyle olduğu takdirde hayat, huzur ve saâdetle dolar.
Bunun aksine, bir millette ve âile fertleri arasında hürmet ortadan kalktığında onun yerine İhtilâf, çekişme, huzursuzluk, kin ve düşmanlık gelir.
Hürmetsizlik netîcesinde insan büyüklerinin teveccühünü, akranlarının ise saygısını kaybeder.
Küçük ve zayıfların da azim ve ümîdini yitirmelerine sebep olur.
Kısaca:
Kazananlar hep saygı ve hürmet sâyesinde kazanmış, kaybedenler de saygısızlık ve kibirleri yüzünden kaybetmişlerdir.
***
Efendim.
Devir değişti!?
'O yolu olmayan, araba bulmakta zorlanan, uçak gördüğü vakit ağzı açık havaya bakan, hastalanmaya korkan çünkü gittiğinde pislik içinde ki hastanelerde sıra beklemeler, mazot kuyrukları, ilaç ve doktor bulamama dönemleri...'
Ne anlatıyorum yahu!
Efendim, büyüklere yani bizden bir - iki yaş büyük diye Allah için Peygamberimizin sözü nedeni ile saygı gösterdiğimiz, hatta hatta sözüm ona makamına saygı duyduğumuz bazı zavallılar!!
Adam yerine koyup onlara bu güne dek saygı gösterdik, seviyeyi hiç düşürmedik.
Saygıyı önce rahmetli babamdan öğrendim. Ardından askeriyede görev yaptığım sırada Başçavuş Nuri adında ki bir komutanımdan feyz aldım ve sürdürmekteyim.
Rahmetli Babama derdim ki "Baba karşında ki adam adam değilse ne yapacağız, nasıl davranacağız?" dediğimde dahi,
Babam, "Karşında ki adam değilse bile, sen dürüst ve olgun davranmaya devam edeceksin" derdi.
Ama rahmetli son dönemlerde yaşadığı şerefsizlikleri gördüğünde hele hele çok sevdiği bir kişi onun yüreğini acıtıp kırana dek.
O kişiye her zaman bizi bile ezip geçip;
"Yusuf Peygamber gibi büyüklerini ve insanları kırmadığına inanıyorum. Hele hele Babanı hiç kırmadığına çok çok inanıyorum. Hep böyle ol" demişti.
Ama en büyük acıyı o kişiden çektiği gün çok içerlemiş, kahretmişti.
Sonrasında ise "Evlat sen sen ol layık olana saygı göster. Adına hürmeten davranışına inandım başka bir sevdiğimin kalbini kırdım. Kendimi nasıl affettireceğim o kişiye bilemiyorum" demişti.
Yani o bile devrin değişen yaşantısı içinde ki kişilerin ahlaksızlığını çözememişti.
***
Geçen günlerde sözüm ona saygıda kusur etmediğim, yaşça büyük birilerini ziyaret ettim.
Hal hatır sohbetten sonra çıktık geldik işimizin başına.
Ama ne görelim. Yalakalık ve düzenbazlıkta sınır tanımıyormuş muhteremler.
Sözüm ona para - pulla, şan şöhretle, makam ve koltukla hiiiiç işleri yokmuş!!??
Hele bir tanesi mangalda kül bırakmadı!!
"Ben kimseden emir almadım almaaaam" dedi.
Ama gördük ki emrin(!) babasını, şahını almış.
Eee bize ne demek düşse de adamlığı elden bırakmadan diyoruz ki;
Herkes ederi kadar karşılık bulur.
"Para, makam, şan, şöhret olsa ne fayda! Önemli olan ELİF gibi olabilmektir.
Her şeyin zamanı vardır, çünkü her nasip vaktine esirdir"

Tıpkı sevgi ve saygıyı unutup kendilerini hala adam sanıp o vakitte kalanlar gibi..
Saygı ve sevgi de vaktine, sevi - saygı ve kişiliğine esirmiş iyi öğrendik.
***

Bu durumda her insana, toplumdaki yer ve mevkiine uygun şekilde muamele edilmesi onun en tabiî hakkıdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v):
İnsanlara mevki, makam ve seviyelerine göre muâmele ediniz!” buyurmuştur. (Ebû Dâvûd, Edeb, 20)
Bu tip kişilerinde öğrenebilmesi umudumla..
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi