Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Eşek aklı kadar akıl olsa!...

Eşek aklı kadar akıl olsa!...

 

Bazen yazdığımız yazılar, haberler eleştiri konusu olur.

Eleştiri adı üstünde yaptığınız güzel ya da kötü olanı irdelemek ve doğrusunu göstermektir.

Akıllı insanlar ise bu eleştiriler neticesinde her zaman güzel işler yapmak için çaba gösterir.

Güzel işler elbette ki haram, yalan, riya, kalleşlik, yasalara aykırı hareket etmediğiniz karşı çıktığınız sürece olur.

Buna mukabil aynı şekilde yaptığınız, konuştuğunuz, kurduğunuz dostluklarınızda da adam gibi dürüst ve ilkeli ve bir o kadar da riyakârsız olursa hayatınız da o derecede düzgün ve güzel geçer.

Bütün bunların yanında dost olarak addettiğiniz insanlara karşı sevecen, dürüst ve yalansız, yalakasız davrandığınız sürece var olursunuz.

Eğer ki kalbinizde ve yaşamınız içinde fitne, fesat, yalan, hırsızlık, pislik işlerle uğraşır ve hayat boyu bu şekilde yaşarsanız her zaman pislik içinde kıvranır durursunuz.

Belki bir ara o pislik içinde altın gibi görünmeye çalışsanız bile pislik her zaman üstünüzden asla inmeyecektir.

O nedenle pislik işlerden, pis duygulardan ve kalleşliklerden uzak, haramdan ırak bir yaşam içinde yaşamaya uğraşılmalıdır.

Bu her alanda böyle bu günlere kadar gelmiş bundan sonra da gelecektir.

Büyük sadece biz zavallı insanları yaratan Allah’tır ki, ondan büyük yoktur. Birilerinin borazancılığını, birilerinin ardına saklanarak yapacağınız her çıkışlar, söylemler sizi pislik içine düşmüş eşekten farklı kılmaz.

O nedenle atalarımız boşuna “Komşu komşunun külüne muhtaçtır” dememiştir. Bunun yanında Peygamber efendimiz bir hadisi şerifinde, “Komşusu aç yatarken, tok yatan bizden değildir” demiştir.

Dostlar, arkadaşlar aynı duyguları paylaşanları asla satmaz, onların acısına, sevincine ortak olurlar. Riya onlar arasında asla olmaz. Haramla yapılan inşaatın temeli de o kadar zayıf ve çürük olur ki kısa sürede çöker. Kimse o yıkılışı engelleyemez.

Bu güzellikleri unutmadan yaşamak dileklerimle, bu günkü konumuzu bir arkadaşın gönderdiği mükemmel bir hikâye ile sonlandırmak istiyorum.

***

Herkes kendi payına düşeni elbette ki alacaktır.

“Bir gün, bir çiftçinin eşeği kuyuya düşer.

Adam ne yapacağını düşünürken, hayvan saatlerce anırır.

En sonunda çiftçi, hayvanın yaşlı olduğunu ve kuyunun da zaten kapanması gerektiğini düşünür ve eşeği çıkartmaya değmeyeceğine karar verir.

Bütün komşularını yardıma çağırır.

Her biri birer kürek alarak kuyuya toprak atmaya başlarlar.

Eşek ne olduğunu fark edince, önce daha beter bağırmaya başlar. Sonra, herkesin şaşkınlığına, sesini keser.

Birkaç kürek toprak daha attıktan sonra, çiftçi kuyuya bakar. Gözlerine inanamaz. Eşek, sırtına düşen her kürek toprakla müthiş bir şey yapmakta, toprağı aşağıya silkeleyerek yukarı çıkmasına basamak hazırlamaktadır.

Bir süre sonra, komşular toprak atmaya devam edince, herkesin şaşkınlığı altında eşek, kuyunun kenarından dışarı bir adım atıp, koşarak uzaklaşır!”

Hayat üzerinize hep toprak atacaktır; her türlü pislik ile kuyudan çıkmanın sırrı, bu pisliği silkeleyip bir adım yükselmektir.

Sıkıntılarımızın her biri bir adımdır.

En derin kuyulardan bile yılmayarak, usanmayarak çıkabiliriz.

Silkelenin ve biraz daha yukarı çıkın.

Mutluluğun 5 basit kuralını unutmayınız:

1. Kalbinizi nefretten arındırın – AFFEDİN...

2. Düşüncelerinizi endişelerinizden arındırın – ÇOĞU ZATEN HİÇ GERÇEKLEŞMEZ.

3. Basit yaşayın ve elinizdekilerin kıymetini bilin.

4. Daha çok verin.

5. Daha az bekleyin..

Sağlıklı, güvenilir komşuluk ve dostluk, kardeşlik dolu bir hayat dileklerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi