Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Bayram gelmiş neyime…

Bayram gelmiş neyime…

 

Bu Kurban Bayramının sessiz ve sedasız geçeceğini ve neşeli bir tatil yapacağımızı hayal etmiştim. Ancak gelin görün ki bu hayallerimiz o kadar ucuz şekilde suya düştü ki!.

Nedenleri çok basit…

Ama konuya farklı yerden girmek istiyorum. 2008 yılını hatırlarsanız Belediyeden 126 işçinin iş akitleri sona erdirilmişti.  O günlerde işçiler eylem yapıyor, feryatlarını eylemden öte başka düşüncelerle sürdürmeyi düşünüyordu. O günlerde işçiler bize de taraflı haber yaptığımızı söyleyerek kendilerinin seslerini duyurmadığımızı söyleyip bize kızıyorlardı.

Ve o dönemde bazı işçiler sivrilmiş ve göz önünde tutuluyordu. Çünkü her an her şeyi yapabilecekleri konuşuluyordu. İşte o günlerde itiraf edeyim ki bazı işçilerle bir araya geldim ve şunu söyledim.

-Arkadaşlar haklı olduğunuz hak arayışınızda sakın yanlış ve ani bir girişimde bulunmayın yanarsınız. Yani haklıyken haksız konuma düşersiniz. Karşısı bunu istiyor bekliyor” demiştim. Ve olayların akabinde hatırlarsanız 2009 yerel seçimlerine girdik ve Sevgili Belediye Başkanımız bir habere cevap vermediği gibi hakkımızda başka yollarda söylemlerle bizi o unutulmaz gecede olaylarla itham ettirmişti.

Biz ise Belediye cenahından haber ve cevap gelmeyince işçilerin eylemlerinde dile getirdiklerini manşete taşımıştık. O günden sonra belediye ile ipler, bağlar kopmuştu(!)… Ve akabinde haklı iken haksız konuma düşürmek için hala çırpınmaya devam ediliyor. Ama bu tuzağa bu güne kadar düşmedik, inşallah düşmeyeceğiz.

Bu bana göre büyük bir bahane idi. Ve o güne kadar kendilerine küfre varan yazı yazanlarla bir araya gelip hatta o yerel gazeteyi kendi bülteni gibi kendi kişilerince yayımlatan Başkan ve ekibi bize olmadık ithamlarda bulunmuşlardı.

Ve 2009 yerel seçimlerinde İlçe Başkanı Mehmet Köse ve ekibinin başkana verdiği müthiş destek, Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın adı ile kazanılan belediye seçimi sonrasında kamusal alanlar EROL ŞEKER’E, mahsus olmak üzere “YASSAK KARDEŞİM” oldu.

 Bundan sonra ki süreçte birkaç defa belediyenin meşhur GÖL RESTAURANTINDA ÖZEL(!!!) KORUMALARCA TEHDİT EDİLDİK, DÖVÜLME İLE KARŞI KARŞIYA KALDIK.

Bu olayların sonuncusunda DAVA AÇTIK. Savcılık KOVUŞTURMAYA GEREK YOK diyerek mahkemeye göndermedi ve bizlere karar tebliğ edildi. Fakat o davada ki TEHDİT konusu dışında dile getirdiğim KAMUSAL ALANDA HABER ALMA VE HABER VERME ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜN KISITLANMASI, BELEDİYEYE AİT BİNALARA GİRME YASAĞINI” ele almamıştı.

Bizler Çarşamba’ da huzur olsun dedik sustuk bir üst mahkemeye itiraz bile etmedik. Ama bizi haksız yere dava edenler itirazı anında göndermişti. Biz memleketimizi düşündüğümüz ve sevdiğimiz için sustuk.

Vee bu Kurban Bayramında İlçe Kaymakamlığımızın düzenlediği BAYRAMLAŞMA TÖRENİ için bir kere daha GÖL’ e gittik. GÖL MUHABBETİMİZ artık ezber bozmaya başladı. Aynı şekilde kapıda birkaç tane ÖZELLL KORUMA(!!!), Başkanın hayati tehlikesinin sürmesi nedeni ile POLİS KORUMASI kapıda bekliyorlardı. Bir kısmı ise daha dışarıda girişte özellikle şahsımı bekliyordu.

Özel Koruma direk yanıma gelip elinin birini belime koyup diğeri ile kolumu tutarak 3-4 kişi ile etrafımı sararak, “Belediye Başkanımız seni burada görmek istemiyor. İnsanın canını sıkma giremezsin. Bilerek buraya neden geliyorsun. Sen geçen defa burada ses ve görüntü kaydı yaptın mahkemeye beni (bizi) verdin de ne oldu?. Benim Allah’tan başka kimseden korkum yok” diyerek bir kere daha KÜSLERİN BARIŞACAĞI HADİSİNE RAĞMEN baskı, tehdit ve kin ile geri döndürüldük.

Ben şu şahitti, bu şahitti demeyeceğim bu defa. Ses ve görüntü de bu defa yok. Olsa da zaten TEHDİT, ŞANTAJ, BASKI ya delil sayılmıyor. Alsak da almasak da zaten fark etmiyor. Ama Bayramda küsler barışacağı yerde Sevgili Belediye Başkanım Hüseyin Dündar’ın talimatı ile KÜSLÜK DEVAM EDECEK, SENİNLE İŞİM VAR GİREMEZSİN AMBARGO VE YASSAK KARDEŞİM’İ devam ettiğini gösterdi ve geri döndük. Başbakan bile bu uygulamayı yapmazken duysa acaba Başkana ne derdi merak ediyorum. Ama bu defa duyacak. AK Partili birisi olarak bunu mutlaka duyuracağım. Hem de ÇAKAL kelimesi ile birlikte…

Bu noktada GÖL RESTAURANT’ a Kurban Bayramı Bayramlaşmasına almadığı için Belediye Başkanım Hüseyin Dündar’ a teşekkür ediyorum.

Kaldı ki; Başkanın geçen dönem gazetesinde yazılar yazıp sonrasında parasını alamadığı dedikodusu yayılan ve kavga ettiği belirtilen gazete Yazarının başka bir gazete de 6 Kasım 2011 tarihli yazısında İlçe Başkanı Mehmet Köse ve yönetimi hakkında kaleme aldığı “ERDEMLİLİĞİNİZİ GÖRELİM” şeklinde ki yazısının hemen ertesi günü Belediye Başkanımız Sayın Dündar’ın kavgada bile kimsenin birbirine söylemeyeceği lafları yazan şahıstan feyz alarak AK Parti İlçe Başkanlığı seçimleri öncesinde aynı konuyu gündeme getirmesi(!) akıllara zarar bir durum oldu.

Bir manşetle bize kış getiren başkan Dündar, kendisine her gün hakaret, küfür eden birisi ile aynı konuyu peş peşe günde gündeme getirmesi akıllarda soru işaretleri oluşturmaya başladı.

Yine aynı Belediye başkanı bizim bir yere seçilmemiz sonrasında adımızı anarken kullandığını duyduğum “ÇAKAL” hakaretini yaparken ve AK Parti İlçe teşkilatında Bayramlaşma töreninde yapılan talihsiz konuşmasında gündeme getirdiği “ERDEMLİ OLMAK” sözleri sonrasında herkesin adeta nutku tutuldu.

Bu yazım şahsen Başkanım Hüseyin Dündar ve özel korumaları hakkındadır. Çarşamba Cumhuriyet Başsavcılığına bu yazım bir “SUÇ DUYURUSUDUR.” Dava edilip kovuşturmaya gerek görülmeyen karar sonrasında  Özel korumanın “Verdinde ne oldu, ALLAHTAN başkasından korkum yok” cümlesinin anlamı nedir?. Bu sözlerden sonra gücü nereden aldığını merak ettiğim şahıslara ve belediye başkanına bu soruların mutlaka sorulması, kamusal alanda haber alma ve haber verme özgürlüğünün kısıtlanması, Yasalara karşı bu adamların neyi kastettiğinin, Hangi hak ve ehliyetle ÖZEL KORUMALIK yaptıkları,  Silahlı mı, silahsız mı görev yaptıkları, Belediyenin maaşlı personelleri mi?, Belediye maaşlarını hangi kalemden ne ad altında ödüyor?. Belediyede hangi vasıfta ÖZEL GÜVENLİK görevini hem de sivil şekilde yaptığı ve belgelerinin bulunup bulunmadığı, üniformalarının veya her hangi bir güvenlik şirketince mi görevlendirildiklerinin sorulması ve araştırılmasını bekliyorum.

Ve sonuç olarak: Bu konuda yasal haklarımı kullanacağımı belirtir ve bu günkü köşe yazımı şu cümlelerle bitirmek istiyorum:

“İnsanlar kendi üzerinde olmayan güzel hasletleri, başkalarında görmek isterler”

Anlayan anladı demeyecek direk muhatap olanların oturup dikkatlice düşünmesi gerektiğini belirtirim. TC. Anayasası ve Mahkemeleri tek kişiye mi, yoksa TÜRK HALKININ HEPSİNE Mİ GEÇERLİ. Eskiden devlet içinde ki çeşitli oluşumlar acaba başka şekillerde mi aramıza sirayet etmeye başladı merak ediyorum artık. Çünkü yaşananlar korkutucu boyuta ulaşmaya başladı.

Bakalım tüm bunlardan ne sonuç çıkacaktır, bekleyip göreceğiz…

NOT: TEHDİT edildiğim ve hala aynı olayların sürmesi nedeni ile daha önceden dile getirdiğim gibi başıma veya ailemden her hangi birinin başına kötü bir şey gelirse sorumluları bu yazı ve daha önceki yazılarımda zikrettiğim şahıslardır…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi
SON YAZILAR