ERTAN SAĞLAM

ERTAN SAĞLAM

BAL TUT Kİ ZEHİR YİYESİN

BAL TUT Kİ ZEHİR YİYESİN

Bal tutan parmağını yalarmış…
Bana göre yanlış ama iktidara ya da yukarıdakilere göre doğru bir sözdür.
Bu da nereden mi çıktı?

Geçtiğimiz günlerde gazetelerde gördüm.
Haberin konusu, bir adli organda ki başkanın kızının jet hızıyla bir makama getirilmesiydi!
Bunlar medyaya yansıyanlar…

Bundan birkaç yıl önce eski Samsun Milletvekili Prof. Dr. Haluk Koç’ta bu konuya ilişkin beyanlar vermiş, hatta gazetelerde kimin-kimi nerede, nerelere atandığını da yazmıştı.
Bunlarda halkın duyduğu ya da unuttuğu torpillerdir.
Siyasi gücünü kullanarak, kim, kimleri nerelere atattırdı.

Bu tarz olaylar sonrasında duyulan kelime ‘birilerinin hakkını, emeğini, geleceğini gasp etmek’ oluyor…

Öyle bakıyorum ki; makamları kimlere teslim etmişler. Sanki emir-komuta zinciri gibi. Akraba şirketi gibi. Bu konular tabiî ki yeni değil. Uzun yıllar siyasette olduğum için bu konular eskiden bu yana böyleydi, şimdi de böyle. Hiçbir fark yok.

Örümcek ağı örer misali ; her tarafa ulaşmak için siyasette bu torpil yapılanmaları da böyledir.

Değerli okurlarım;

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovdurtmayacağız.

Adam kayırmacılığı, hısım-akrabaları devlet kurumuna peşkeş çektirme ya da oralara yerleştirme torpili furyası alabildiğine devam etmektedir.

Yıllar önce başımdan geçen bir olayı anlatayım.
Oğlum Endüstri Meslek Lisesi’nde okuyordu.
Bizde dedik ki; meslek dalını değiştirelim.

Araya zamanın ilçe başkanını koyduk.
Okul müdürünü arattık. Okul müdürü bizi iyi karşıladı.
Ve biz durumu anlattık.
Okul müdürü Allah Razı olsun öyle inançlı ve düzgün şahsiyetti ki ondan; “Ertan Bey, boynuzlu koyunun, boynuzsuz koyundan halk alacağı günden korkarım. Senin oğlun bu bölümü okusun, bu meslek dalı ilerisi parlak olan bir bölüm” dedi.
Ve kendi akrabalarından örnek verdi.

Bende kendisinden özür diledim. Haklı olduğunu söyledim. Ve helalleştik. Kalktım oradan.
Hocamı bazen görürüm, selamlaşırız…
İşte bu benim aradığım da bu zaten. Şimdi sorarım. Alnı secdeden kalkmayan, güya namazlı, abdestli olan bazı idareciler, yaptığınız torpilleri, eş-dost-akrabaya torpil furyalarını, yandaşlarınızı bir örümcek ağı gibi nerelere koydurduğunuzu, tayinler yaptırdığınızı biliyoruz.

Yolun sonu görünüyor. Akibet hayrola…
Makamları hak etmeyenlerin geldiği topluluklar iflah olmaz sözünü vecibesini hatırlatarak, her siyasi gücün bu yolla kendi sonlarını hazırladığını beyan etmek istiyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ERTAN SAĞLAM Arşivi
SON YAZILAR