VURAL YEŞİLYURT

Kül Olan Umutlar: Orman Yangınları ve Tarımın Sessiz Çöküşü

VURAL YEŞİLYURT

Her yaz mevsimi geldiğinde ciğerimizi yakan haberlerle sarsılıyoruz: Orman yangınları… Alevler göğe yükselirken, sadece ağaçlar değil; toprağın bereketi, hayvancılığın merası, çiftçinin umudu da yanıyor. Geriye duman, küle dönmüş araziler ve sessiz bir feryat kalıyor. Ancak mesele sadece ağaçların yok olması değil. Orman yangınları, tarımı da içten içe eritiyor.

Bugün Türkiye’nin pek çok bölgesi tarım ve orman iç içe geçmiş şekilde bir yaşam sürüyor. Zeytinlikler, bağlar, arıcılık yapılan çam ormanları, küçükbaş hayvanların otlatıldığı alanlar… Hepsi orman ekosisteminin bir parçası. Yangın sadece ormanı yakmıyor, tarımı da çökertiyor. Bir üreticinin yıllarca emek verdiği zeytinlik, bir arıcının geçim kaynağı olan kovanlar ya da keçi çobanının otlağı… Hepsi dakikalar içinde yok oluyor.

Üstelik bu yangınların büyük kısmı doğal sebeplerle çıkmıyor. İhmal, rant ve iklim krizinin kesişim noktasında, her yıl binlerce hektar alan kül oluyor. Yangın sonrası yaşanan toprak erozyonu, karbon salımı ve mikrobiyal dengenin bozulması, tarım arazilerine de sinsi bir tehdit oluşturuyor. Toprak, kendini toparlayamadan yeni bir felaketin eşiğine geliyor.

Tarım, doğayla barışık olduğunda var olabilir. Ama doğa yangınlarla talan edilirse, tarım da nefes alamaz. Çiftçinin sırtı zaten borç, kuraklık ve yüksek maliyetlerle bükülmüşken; bir de yangınlarla mücadele etmek zorunda kalması, üretimden uzaklaşmayı hızlandırıyor. Ve biz market raflarında fiyatları konuşurken, bu yangının gerçek bedelini unutuveriyoruz.

Peki çözüm ne? Öncelikle orman köyleri, tarım alanları ve kırsal bölgelerde yangın önleyici politikalar yeniden ele alınmalı. Yerel halkla birlikte hareket eden, gönüllü yangın timleri, erken uyarı sistemleri ve eğitim kampanyaları artırılmalı. Yangından zarar gören çiftçiye yalnızca kısa vadeli yardım değil, sürdürülebilir destek mekanizmaları sağlanmalı.

Unutmayalım; bir ağaç yandığında sadece orman değil, tarım da ölür. Tarım ölürse soframızda eksilen sadece ürün değil, bir ülkenin geleceği olur.

Yazarın Diğer Yazıları