Yılların deneyimli doktoru diye sizi seçmemin benim için ne büyük bir şanssızlık olduğuna da sonra anlayacaktım.
Üç yıl önce Samsun 19 Mayıs Üniversitesi , Tıp Fakültesi Hastanesinin Üroloji bölümünde , Prof . Dr. Ramazan Aşçı ' ya prostat ameliyatı olduğumu; patoloji sonucunun da iyi çıktığını belirttikten sonra; idrar yollarımda bir rahatsızlık olduğunu söyledim.
Bir de , bir yıldır yaptırmadığım PSA’ma baktırmak istediğimi , bunun da beni ameliyat eden Hocamın bir tavsiyesi olduğunu ekledim . " Ne gerek PSA ' ya baktırmaya , " diye itiraz ettiniz. Ben, Hocamın tavsiyesi, olduğunu yineleyince kızdınız; ama istemeyerek de olsa idrar tahliliyle birlikte onun da yapılmasını yazdınız. Kan ve idrarı laboratuara verdikten sonra; sonuçları öğrenmek için , öğle sonu odanızın önünde sıraya girdik diğer hastalarla. Sıram gelince de huzurunuzdaydım yine saygılı bir biçimde.
Bilgisayardan sonuçlarıma bakan görevli hemşireniz kan ve idrar değerlerini size aktardı . Özellikle PSA’mın, rahatsızlığım nedeniyle normal değerinin birkaç katına çıktığını gördük.
" İyi ki yaptırmışım , " dedim içimden . Siz reçetemi yazmaya dururken, bir yandan da : Bu ilaçlan kullanın , bir ay sonra da kontrole gelin " dediniz . Ben, 2005 yılından bu yana mücadele ettiğim , yılda birkaç kez Samsun Üniversite Hastanesine taşındığım bu prostat belasından 2010 yılı mayısında ameliyatla kurtulmuştum ama yine de önlemi elden bırakmıyordum . Kan, idrar , film sonuçlarını da tedavim süresince , sağlıklı bir sonuç alma adına , elimin altında bulunduruyordum . O nedenle size : " Sonuçların bir çıktısını alabilir miyim efendim " diye istirhamda bulundum . Muayenedeki tepkinizin daha fazlasını gösterdiniz birden . Açıkçası, bu tepkinize bir anlam verememiştim. " Ne yapacaksın sonucu. Burada, bilgisayarda işte ! . . " dediniz. " Tedavi aşamamı izlemek açısından . . . " dedim . Bu kez daha sert çıkarak : " Sağlıkçı mısın? " diye sordunuz. Sağlıkçı olanlara mı verilebiliyordu sonuçlar acaba ? " Eğitimciyim ve bilinçli bir hastayım. Hastalığımla ilgili verileri elimin altında bulundurmayı, ona göre önlemli davranmayı istiyorum , " dedim. Daha da kızdınız bu sözüm üzerine. Sesiniz yine öfke yüklüydü : " Bütün eğitimciler hep senin gibi . Burada işimize karışıyor, bize işimizi öğretmeye kalkışıyorsunuz ? " dedikten sonra da incitici biçimde, bir yığın söz sayıp, açıkça payladınız beni . Oldukça sabırlı davranmama karşın, hastalığımın etkisiyle de iyice gerilmiştim. Yine soğukkanlılığımı koruyarak : " Sayın Doktorum, biz kimsenin işine karışmıyor, kimseye de işini öğretmiyoruz. Ben sadece sonuçların çıktısını istiyorum. Siz böyle davranırsanız bir ay sonra ben size nasıl gelebilirim? PSA ' ya baktırmaya da gerek görmüyordunuz ama görüyorsunuz kaç katına çıkmış? " dedim. Bu haklı soruma da öfkeyle yanıt verdiniz ama kan ve idrar sonuçlarını yine vermediniz, Bir tartışmaya neden olmamak ve sıradaki hastaları bekletmemek adına sabrettim ve sustum; orada size vermem gereken yanıtı vermeden reçetemi alıp teşekkür ederek efendice çıktım yanınızdan.
O da şuydu Sayın Ömer Bey . " Tüm eğitimciler hep senin gibi " sözünüzdeki aşağılama ve hafife alma tavrınızı, doktorluğunuza yakıştıramadığım gibi kesinlikle de kabul etmiyorum bunu. Sizin anladığınız anlamda değil ama bütün eğitimcilerin benim gibi olmaları, bana ancak gurur verir . Çünkü ben, ilimizin farklı köy ve merkez okullarında 1961 yılından 1994 yılına kadar tam 33 yıl öğretmenlik yapmış; her alanda binlerce öğrenci yetiştirmiş bir eğitimciyim. Benim öğrencilerim arasında da sizin gibi doktorlar çıktığı gibi, mühendis, öğretmen, hukukçu, sanatçı çıkanlar da var . Onlar benim onurum ve gururumdur. Resmen emekli oldum ama eğitim, kültür ve sanat çalışmalarından kopmadım yine de. Bu alandaki üretimim ve çalışmalarımla salt Çorum ' da değil, ülke genelinde bir ses olduğumu söylüyorlar ulusal bazdaki sanatçı ve yazar dostlarım. Çocuklara gençlere ve yetişkinlere yönelik yayımlanmış 10 kitabım dışında onlarca da taslak dosyam var yayımlanmayı bekleyen.
Kara topraktan üstün olduğum sürece de çocuklarımızın ve gençlerimizin ufkunu açmak, onlara kültürel ve sanatsal güzellikler sunmak için çalışmalarımı sürdüreceğim . Şunu, hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayınız. Ömer Bey. Siz bulunduğunuz o yere; hafife aldığınız, küçümsediğiniz, o eli öpülesi eğitimciler sayesinde geldiniz . Hiçbir hastanız, kırıcı ve kaba davranışı hak etmediği gibi; böyle bir davranış hakkını da size hiç kimse vermemiştir. Size şifa bulmak için gelen, canını size emanet etmiş hastalarınız kim olursa olsun, sabırla, iyilikle ve sevgiyle yaklaşınız. Saygılarımla.
kaynak.akasyam,com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.