"Siyasi partiler yerine Öcalan muhatap alındı"

Siyasi partiler yerine Öcalan muhatap alındı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çözüm süreciyle ilgili olarak CHP’nin kaygı ve önerilerini anlattı

 

Kılıçdaroğlu, CHP’nin Kürt sorununa bakışı, çözüm sürecine ilişkin tutumu ve kaygıları başta olmak üzere gündemdeki konularla ilgili önerilerini açıkladı. CHP’nin “çözüm süreci”ne ilişkin tutumunu açıklayan Kılıçdaroğlu, “CHP’nin söz konusu sorunların ortadan kaldırılmasına karşı olduğu yolundaki iddialar gerçek dışı siyasi amaçlı söylemlerdir. Halkımızın kabul etmeyeceği pazarlıklar içinde olduğu için süreci AK Parti TBMM’yi dışlayarak, Öcalan/Kandil’le işbirliği halinde, tek taraflı ve siyasi sorumluluktan uzak bir anlayışla yürütmektedir. CHP’nin halkımızın bilgi ve iradesi dışında yapılan böyle bir pazarlığa ortak olması mümkün değildir. AK Parti, her zaman yaptığı gibi olası bir başarısızlığın faturasını CHP’ye yükleyebilmek için CHP’yi pazarlık süreciyle ilişkilendirmeye çalışmaktadır. CHP’nin görevi ülkemizin geleceğine ve insanlarımızın huzur ve güvenliğine zarar verebilecek gelişmelere karşı durmak, toplumsal barış arayışını meşru ve sağlıklı bir zemine çekmeye çalışmaktır” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, AK Parti’nin CHP’yi süreçle ilişkilendirme çabasının amacının hukuksuzluğa meşruiyet kazandırma isteği ve olası bir başarısızlıkta, suçlayacağı bir günah keçisi yaratma ihtiyacı olduğunu savundu. CHP’nin Kürt meselesinin kalıcı çözümü için atılacak samimi ve sağlıklı sonuçlar verecek bütün adımların destekçisi olduğunu dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, “Özel çıkar amaçlı siyasi hesaplara dayanan, samimiyetten ve halkımızın beklentilerinden uzak aldatmacalara CHP’nin destek vermesi mümkün değildir” dedi.

“SİYASİ PARTİLER YERİNE ÖCALAN MUHATAP ALINMIŞTIR”

Çözüm sürecine ilişkin CHP’nin kaygılarını 4 maddeyle açıklayan Kılıçdaroğlu, “AK Parti’nin Kürt meselesinin çözümüne ilişkin geçmişi, hata ve başarısızlıklarla doludur. Sicili bozuktur. Bundan önceki açılımlarında AK Parti, yurttaşlarımızın beklentilerini karşılayamamış, seçimler öncesinde geçici bir sükûnet ortamı sağlamak ve Kürt yurttaşlarımızın oylarını çelmek için bir istismar kampanyası yürütmüştür. Bu kez de durum farklı gözükmemektedir. AK Parti, çözüm stratejisi veya planı konusunda bugüne kadar hiçbir açıklama yapmamış ve TBMM’ye bilgi vermemiştir. Bu yaklaşım, AK Parti’nin Kürt yurttaşlarımız başta olmak üzere halkımızı bir kez daha kandıracağı yönündeki şüphelerimizi artırmaktadır” diye konuştu.

Kaygılarının ikincisini “Meclis çatısı altındaki siyasi partilerle görüşmek yerine AK Parti, Öcalan’ı muhatap almayı tercih etmiştir” diye açıklayan Kılıçdaroğlu, “Üçüncüsü, AK Parti, PKK’ya geri dönülmez biçimde meşruiyet kazandırırken, Öcalan’ı da Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi muhatabı haline getirmiş ve yabancı devletlerin ve uluslararası kuruluşların PKK’yı terör örgütü olarak nitelendirmelerinin gerekçesini ortadan kaldırmıştır. Türkiye terörle mücadelede bugüne kadar savunduğu tezleri en azından uluslararası platformlarda artık savunamayacaktır. Dördüncüsü; mahiyeti bilinmeyen pazarlıklar uyarınca silahlı PKK unsurlarının ülke dışına çıkmaları konusunda hukuk devleti ilkelerine aykırı uygulamalar yapılması ihtimali çok güçlüdür. Hukuk ihlalleri yapılarak alınan sonuçlar kalıcı olamaz ve her zaman geri tepebilir. Silahların gölgesi altında yapılan pazarlıkların uygulanması ise saygın bir hukuk devletine yakışmaz. Buna izin verip imkân tanıyanlar hukuk karşısında sorumlu olurlar” dedi.

Kılıçdaroğlu, silahların susmasının olumlu ve gerekli olduğunu ifade ederek, “Toplumumuzda geçici de olsa bir rahatlık sağlayacaktır. Ancak bu yeterli değildir. Bu unsurların, silahlı veya silahsız ülke dışına çıkmaları halinde, gerekli gördükleri durumda tekrar terör eylemlerine başlamaları her zaman ihtimal dâhilindedir. Bu durum geçmişte yaşanmıştır. Yeterli koşul, PKK’nın ‘Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı her türlü terör ve şiddet eyleminden vazgeçtiğini ve silahlarını yetkili kurumlara teslim edeceklerini’ kesin bir dille alenen ilan etmesidir. Öcalan/Kandil bundan özenle kaçınmaktadır. Diğer bir deyişle, PKK terör seçeneğini mahfuz tutmakta, bu da çözüm yönünde atılacak adımların silahların gölgesinde verilen tavizler olarak anlaşılmasına neden olacaktır” ifadelerini kullandı.

“ÇÖZÜM SÜRECİ İLE YENİ ANAYASA HAZIRLIKLARI İÇ İÇE GEÇTİ”

Kılıçdaroğlu, çözüm süreci ile yeni anayasa hazırlıklarının iç içe geçtiğini ifade ederek, şunları söyledi:

“Halkımız, AK Parti’nin Başkanlık Sistemi’ne geçişe destek karşılığında Öcalan’a tavizler verdiğini düşünmektedir. Öcalan’la yapılan görüşmelerde Başkanlık Sistemi’nin de konu edilmesi buna işaret etmektedir. AK Parti, süreç hakkında sessiz kalırken, PKK’nın dağ kadroları ve Öcalan karşılıklı mektuplar ve açıklamalar yoluyla kamuoyunu şekillendirmekte ve süreci yönlendirmektedirler. Türkiye’nin geleceğini etkileyecek bu kadar önemli ve duyarlı bir konuda AK Parti’nin sessiz kalarak toplumsal alanı Öcalan’a bırakması son derecede sağlıksız, vahim ve yanlıştır. AK Parti’nin siyasi sorumluluktan bu denli kaçmasının iki nedeni vardır: 1) İzlediği yol ve yönteme kendisi bile inanmamakta ve güvenmemektedir. 2) Öcalan’a halkımızın kabul etmeyeceği, hazmedemeyeceği vaatlerde bulunmuştur” ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir