Türkiye yine alışıldık bir fırtınanın tam ortasında. Günlerdir manşetlerde, ekranlarda, sosyal medyada dönen aynı hikâye: CHP’li belediyelere soruşturma. Gizli tanıklar konuşuyor, belgeler servis ediliyor, görüntüler sızdırılıyor, ithamlar havada uçuşuyor. Ne var ki bu senaryo bize yabancı değil. Milletçe yıllardır aynı perdede oynayan tiyatroyu izliyoruz.
Ama asıl mesele şu: Bu iddialar neden sadece muhalefet belediyelerine yönelik? Rüşvetin, yolsuzluğun, usulsüzlüğün partisi mi olur? Sadece muhalefet mi yanlış yapar, sadece muhalefet mi denetlenir?
Bu ülkenin halkı artık kılıf hazırlanmış kurnazlıkları yemiyor. Minareyi çalanın kılıfını kim diktiğini de biliyor. Rüşvetin belgesi olmaz, ama izi olur. O iz, ihale dosyalarında vardır. O iz, lüks makam odalarında, gözlerden kaçırılan hesap hareketlerinde, belediye binasındaki bir katın sessizliğinde saklıdır. O izi bulmak isteyen bulur. Bulmak istemeyene belge yetmez.
Evet, CHP’li belediyelerde de hata varsa elbette üzerine gidilmeli. Kimse hukuktan üstün değil. Ancak mesele adaletse, terazinin diğer kefesi de unutulmamalı. Yolsuzluk sadece muhalefette aranırsa, o işin adı adalet değil, siyasi mühendisliktir.
Tüyü bitmemiş yetimin hakkıysa söz konusu olan, o hak; A partisi, B partisi ayrımı yapmaz. Her kuruşun hesabı sorulmalı, her belediye didik didik edilmeli.
Devletin malı deniz değildir, yemesi serbest hiç değildir. Bugün koltuğunda oturup da "bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" diyen her bürokrat, her siyasetçi, yarın bu milletin vicdanında yargılanacaktır. Hırsızlığa göz yuman da hırsız kadar suçludur. Görüp de susan, bilip de susturan herkes aynı çamurun içindedir.
Adaletin kılıcı bir gün gerçekten keskin olacaksa, o kılıç en tepeden en alta kadar herkese eşit sallanmalı. Bu ülkede artık rüşvetin belgesi yok bahanesiyle kimse aklanmamalı. Kılıfı hazırlayan değil, hırsızlık yapan yakalanmalı. Ucu kime dokunursa dokunsun, dokunmalı.
Çünkü bu halk, artık göz boyayan adalet değil, gerçek temizlik istiyor. Oyunu veren de, vergi ödeyen de, hakkını arayan da bunu hak ediyor.