Emine Temiz Yılmaz

Evdeki Sessiz Yük

Emine Temiz Yılmaz

Sabahın köründe uyanıyoruz ya… Kimse duymuyor aslında o ilk derin nefesi. Hani yataktan kalkmadan önce, “Bugün yine yetişirim her şeye” diye kendimize fısıldadığımız o minik cesareti. Ev sessiz… Ama bizim içimiz gürültülü.


 

Bulaşık makinesi boşaltılacak, çamaşırlar katlanacak, bir yandan kahvaltı hazırlanacak. Hep bir koşturma, hep bir yetişme telaşı. Ama garip… Biz yaptıkça görünmez oluyor sanki her şey. Yaptıkça “zaten yapılması gereken”e dönüşüyor. Yorgunluğumuz bile sessizliğe gömülüyor.


 

Ev dediğin sıcak bir yuva olmaktan çok, bazen hiç bitmeyen bir mesai gibi. Üstelik mesai ücreti görmeden çalışılan bir iş. Kapıyı kapattığında dinleneceğin yer değil de, bitmeyecek listenin baştan yazıldığı bir alan sanki. Bir çay koyayım diyorsun… O çay bile soğuyor elinde. Çünkü çay içmek bile lüks bazen, evde.


 

Kendimize ayırdığımız o minicik zamanlar var ya… kahveyi balkonda içmek, kimseler yokken bir şarkıyı açıp içimizden söylemek… İşte orada nefes alıyoruz. Orada hatırlıyoruz ki biz sadece “evin yöneticisi” değiliz; insanız. Hisleri olan, yorulan, daralan, bazen hiçbir sebep yokken ağlamak isteyen… Kadınız.


 

Bir de şu var; her şeye yetmeye çalıştıkça tükeniyoruz aslında. Kimse görmese de, fark etmese de… Biz biliyoruz. O yüzden bazen kendimizi dinlemeyi unutmamak gerekiyor. Unutuyoruz ama. Kendi yerimizi hep ertelediğimizden belki.


 

Ev işlerinin büyüklüğünü anlatmadık yıllarca. Utandık. Sanki şikâyet etmek ayıpmış gibi. Sanki “evde ne yapıyorsun ki?” sorusuna mahcup cevap vermek zorundaymışız gibi.


 

Oysa ev… Kadının üzerinde taşıdığı görünmez bir dünya.

Bir yandan seviyor, bir yandan yoruluyoruz.

Bir yandan sahip çıkıyor, bir yandan kaçmak istiyoruz bazen.


 

Ama yine de sabah kalkıyoruz.

Yine o derin nefesi alıyoruz.

Yine “Bugün de olur” diyoruz.


 

Çünkü güçlü olduğumuzdan değil…

Alıştığımızdan değil…

Mecbur olduğumuzdan hiç değil.


 

Hayatı omuzlayan hep biz olduğumuzdan.

Kimse fark etmese de.


 

İşte o yüzden…

Bugün kendine de bir çay koy kadın.


 

Yazarın Diğer Yazıları