Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Osman Akman, “Bölgede elbette arıyla ilgilenen kovan sahibi birçok çiftçi bulunmaktadır. Fakat desteklemede aranan; Aktif 30 adet ve üzeri kovana sahip olmak, Arıcılar birliğine üye olmak, Türkvette arıcılık işletmesi kaydı olmak, Arıcı kayıtlı olduğu il/ilçe dışında müracaat ediyor ise Arı Konaklama Belgesi ve Veteriner Sağlık Raporu ibraz etmek., Arılığın bulunduğu ilin il/ilçe müdürlüğüne 11/6/2012-20/7/2012 tarihleri arasında belirtilen belgelerle şahsen veya üyesi olduğu birlik aracılığı ile başvuruda bulunmak şartlarını sağlayan müracaatlar destekleme kapsamına alındı. Arılar doğadan toplayıp kimyasal değişime uğratarak kovana getirdikleri bal, polen, propolis ile özel bezlerden salgılanarak oluşan balmumu, arı sütü ve arı zehiri gibi faydalı ürünler ve yan ürünler üretirler”.
Akman, “Arı, eskiden beri bilinen faydalı ürünü balın yanı sıra teknik ziraatın ilerlemesi ile bitkilerin tozlaşmasındaki etkisinden de faydalanılmış böylece ürünlerin artışında % 30-40 civarında artış sağladığı ortaya konmuştur. Arıcılıkta en büyük tehlike bilinçsizce uygulanan ve arılara zarar veren zirai ilaçlardır. Arının çalışma bölgesinde yapılan bilinçsiz zirai ilaçlama maalesef kovanların sönmesine neden olmaktadır. Bu konuda çiftçilerimizin ve arı yetiştiricilerin bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Arı yetiştiricilerine yaptığımız ziyaretlerde bu uğraştan büyük keyif aldıklarını anlatıyorlar. Arının vefalı olduğunu ne kadar ilgilenilirse o kadar karşılığını bal üreterek verdiğini söylüyorlar .Bal üretiminde emeğin az , ürünün bol olduğunu konuşuyorlar. Gezginci arıcılığın bölgede artmasından yanalar. Arıcılık konusunda bölgede gezginci arıcılığın arttırılmasına yönelik, ilgili kurumların periyodik kontrolleriyle arı yetiştiricisinin bal hastalık ve zararlılarına karşı daha bilgili hale getirilmesi konusunda çeşitli çalışmalar yapılması gerekli” dedi.
HABER-FOTO: Serkan KARAHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.