Şair-Yazar Rüveyda KAYIŞ: “Okumayı ve yazmayı bırakmayan zihinler, daima berrak kalacaktır ”

Bazen bismillah deyip yola çıkarsınız ve kiminle nasıl ve nerede karşılaşacağınızı bilemezsiniz. Bu haftaki röportajımız tamamen böyle bir sürprizin ürünü. Röportajımız esnasında kendisiyle aynı ilçeden olduğumuzu öğrenmiş oldum. Benimle aynı ilçeden bir yazarla söyleşi yapıyor olmaktan gurur duydum açıkçası. Şöyle koltuklarım bir kabarmadı değil hani. Hâl böyle olunca insan sormadan edemiyor. Eh o zaman biz de değerli yazarımızı tanıyalım…

Remzi ÖZKAN: Röportajımıza başlarken öncelikle birkaç cümle ile kendinizi tanıtır mısınız?

RÜVEYDA KAYIŞ: Öncelikle benimle röportaj yaptığınız için teşekkür ederim.

1990 yılının Şubat ayında Tokat-Erbaa ilçesinin Çatılı Köyünde doğdum. Dört kardeşiz. Babam öğretmen, annem ev hanımıdır. İlkokul, ortaokul ve liseyi Erbaa’da tamamladım. Liseden mezun olduktan sonra Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açık öğretim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne kayıt yaptırdım. Buradan mezun olduktan sonra Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümünü kazandım ve buradan da mezun oldum.

Remzi ÖZKAN: Üniversite sayısı arttıkça buralardan mezun olanların sayısı da katlanarak artıyor. Üniversiteliler arasında işsizliğin yaygın olduğu kanısı var. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Bu kaygıyı sizde yaşıyor musunuz?

RÜVEYDA KAYIŞ: Bu kaygıyı bizzat yaşayan biriyim. İki üniversite okuyup atanamayan bir öğretmenim ve benim gibi birçok kişinin de ve öğretmenlik yapamadığı için başka işlerde çalışmak zorunda kaldığını söyleyebilirim.

Remzi ÖZKAN: Yazmak sizin için ne anlama geliyor?

Rüveyda KAYIŞ: Yazı yazmak; iyi bir okur olduktan sonra hayâl dünyasının gözlem gücüyle birleşip kelimelerle özgün bir eser oluşturacak cesareti bulmaktır.

Remzi ÖZKAN: Edebiyata ilginiz nereden geliyor, yazmaya başlama hikâyenizi anlatır mısınız?

RÜVEYDA KAYIŞ: İlkokuldan beri hep meraklı bir okurdum. Bu merak gitgide sevgi ve ilgiye dönüştü. Üniversitede kültürel birikimim artınca bildiklerimi ve bilinçaltımı bir araya getirerek artık yazmam gerektiğinin farkına vardım ve böylelikle dört eser ortaya çıkmış oldu. Ayrıca şunu da belirteyim. Babamın görevinden ötürü, çocukluğum birçok farklı yerleşim alanlarında geçti. İkamet ettiğimiz köyler, tanıştığım insanlar ve gözlemlediğim olaylar, yazarlığı seçmemde büyük bir etken oldu.

Remzi ÖZKAN:Toplumumuzun çoğunluğu para verip kitap almak istemez. Hal böyle iken sigara ve içki gibi kötü alışkanlıklara seve seve para öder? Böyle bir durumda toplumda sorgulanması gereken önemli bir meselenin varlığı ortaya çıkıyor. Bu konuda siz neler söylersiniz?

RÜVEYDA KAYIŞ: Bu daha çok okuma alışkanlığının kazanılması ile ilgili bir durum. Evinde ailesiyle birlikte okuma saatleri düzenleyen kişiler var mı ya da bir öğrenci okumanın bir ceza olmadığını ne zaman anlar?Tüm bunlar cevabı verilmesi gereken önemli sorulardan sadece birkaçıdır. Toplumumuzda gerçekten çok düşük bir okuma alışkanlığı mevcut. Bunun tersine ise her geçen gün kötü alışkanlıklara yönelen insan sayısı hızla artıyor. Elbette boşa harcanan para da. Okumayan bir toplumun geleceği nokta kötü alışkanlıklar kazana kazana yozlaşmaya ve çöküşe ilerlemektir. Biz ülke olarak maalesef birçok değerimizden, birçok köklü kültürümüzden uzaklaşıyoruz. Niçin? Okumayı sevmediğimiz için. Kendimizeyabancılaşıyoruz aslında.

Remzi ÖZKAN: Sizce yayınevleri en çok hangi yazarların kitaplarını yayınlıyor?

RÜVEYDA KAYIŞ: Daha çok tanınan yazarların kitaplarının basımı yapılıyor. Halbuki amatör yazarlara da bir şans verilmesi gerekiyor. Ne cevherler var ama bu cevherin ortaya çıkarılması noktasında yayıncıların pek de çabası yok aslında. Bu alanda da tükeniyoruz. Her şey para kazanmak üzerine kurgulanmış durumda. Yayınevleri maddi gücü olmayan yazar adaylarını görmezden geliyor.

Remzi ÖZKAN: Yazmak mı daha zor yayımlamak mı?

RÜVEYDA KAYIŞ: Yazmak, heyecan ve hevesle başlayan bir süreçtir. Belli birikimi olsun olmasın, herkes kalem ve kağıtla buluştuğunda yazacak birşeyler bulur.Yayımlamak ise daha çok bu işin maddi boyutunu temsil ediyor.Ama bu konuda maalesef herkes şanslı değil. Dünyanın en iyi eserini dahi yazmış olsa maddi gücü yeterli olmayan amatör bir yazarın, eserini okuyucusu ile buluşturma şansı yok gibi.

Remzi ÖZKAN: Eğitimin kalıcı olması için kitapla desteklenmesi gerekir mi?

RÜVEYDA KAYIŞ: Elbette kitapla desteklenmeli. Bazen bir bilgi, öğretmen tarafından aktarıldığında öğrenci onu tam anlamıyla zihninde oturtamayabilir.Ama eksik olan şeyler kitapla birlikte daha anlaşılır hale gelecektir.

Remzi ÖZKAN: Bugüne dek kaç kitap yayınladınız? Bu eserlerinizden kısacabahsedelim mi? Bu kitapları merak edenler nerelerden temin edebilirler?

RÜVEYDA KAYIŞ: Benim eserlerinin şöyle bir özelliği var. Henüz hiçbiri yayınlanmış değil.Basımı yapılmamış 4 eserim mevcut.Bunları bastırmak yerine dijital dünyanın insanlara sunmuş olduğu kolaylıktan faydalanarak WATTPAD uygulaması üzerinden eserlerimi okurlara sunmuş oldum.Böylelikle ânında iletişim kurmak ve cümlelere yapılan yorumları görüp karşılık vermek güzel bir şey.Eserlerimden bahsetmek istiyorum.

HAYAT İÇİNDE HAYAT: İçinde çocukluğumdan anıların da olduğu, bu zamana kadar hayatıma giren her bir kişiyi romana dahil ederek bir anlamda onlara teşekkür ettiğim bir roman oldu. Psikolojik nitelikli bir roman olmasına rağmen kullandığım sade dille rahatlıkla okunabilmektedir. Yaşlısı,genci herkes kendinden birşeyler bulacaktır muhakkak.Koray ve Canan karakterleri üzerinden oldukça hareketli bir kurgusu vardır ve Ankara,İzmir,Antalya,Kuşadası,Bodrum,İstanbul,Erbaa ve birçok köyden bahsettim.Birçok mesele hakkında bilgi sahibi olabilecekleri diyalogların bolca kullanıldığı bir kitap oldu.

KÖKTEN AŞK: Bir novella örneğidir. Kurgusu ve olaylar Erbaa ve Tokatta geçmektedir. Yöresel kültürden çokça bahsettiğim bu kitabı okurken Tokat’ın bu küçük ilçesini gezmiş gibi hissedeceklerdir.Karakterler Leyla ve Serkan’ın şahsında sağlık ve ailenin önemini anlayacaklardır okurlar.Aynı zamanda kitapta deneme,mektup ve günlük örnekleri bulunmaktadır.

CANLI ÖYKÜLER: İki edebiyatçı arkadaşın anahtar kelimeler seçerek kısa öyküler oluşturması ve kendi hayatlarına dair hatırladıkları noktaları da belirterek öyküler yazmasından bahsediyor.

ÇAYSIZ KÖYÜN ŞİİRLERİ: Bu kitap bir şiir kitabı olup herkesin şiir yazamadığını gösteren bir özeleştiri niteliğindeki kitaptır.

Bütün kitaplarıma @RveydaKay isimli wattpad uygulaması üzerinden ulaşabilirler.İllaki uygulamayı indirmeye gerek yoktur. Kitabın isimleri yazıldığında internetteki siteden de okuyabilir ve yorumlarda bulunabilirler.

Remzi ÖZKAN: Sıklıkla rastladığım bir konudur. Bazı yazarlar veya kendini o vasıfta görenler, "herkes benim kitabımı alsın ama ben kimsenin kitabını almamayayım" gibi bir tavır gösterebiliyor. Hatta alsa da okumuyor zaten. Bu konuda sizin de fikrinizi alabilir miyiz?

RÜVEYDA KAYIŞ: Bu egoist tavrı gereksiz buluyorum ve böyle yapanlara bir anlam veremiyorum. Halbuki her eser değerlidir ve uzun bir emeğin karşılığında meydana gelir. Yazarlar birbirlerine destek olmalıdır.

Remzi ÖZKAN: Sizce yayınevleri en çok hangi yazarların kitaplarını yayınlıyor?

RÜVEYDA KAYIŞ: Daha çok tanınan yazarların kitaplarının basımı yapılıyor. Halbuki amatör yazarlara da bir şans verilmesi gerekiyor. Ne cevherler var ama bu cevherin ortaya çıkarılması noktasında yayıncıların pek de çabası yok aslında. Bu alanda da tükeniyoruz. Her şey para kazanmak üzerine kurgulanmış durumda. Yayınevleri maddi gücü olmayan yazar adaylarını görmezden geliyor.

Remzi ÖZKAN: Yazdıklarınız okunduğunda mutlaka ki eleştirenler kadar sizi tebrik edenler de oluyordur. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

RÜVEYDA KAYIŞ: Bir yazarın tek derdi anlaşılmaktır aslında. Bana yapılan yorumları gördüğümde ben de oldukça mutlu oluyorum.Eleştiriyi de seve seve kabullenirim çünkü bu,ortaya koyduğum eserin somut göstergesidir.

Remzi ÖZKAN: Günümüzde yayınevlerinin daha çok maddiyata odaklanmasından ötürü okumadan yazmaya çalışan hatta kitapları yayımlanan birçok kişi mevcut. Siz bu konuda neler söylersiniz?

RÜVEYDA KAYIŞ:“Onları cesaretlerinden ötürü kutluyorum.” diyen çıkar mı bilemem ama benim bu konuda şahsi fikrim şudur ki yazmak, bu kadar basit mesele değildir. Belli bir kültürel olgunluğa ulaşmak gerekir. Öyle kitaplara denk geliyoruz ki yazarının okur yazar olup olmadığı konusunda dahi şüpheye düşüyorum. Kitabın ne anlatmak istediğini anlayana aşk olsun. Ülkemiz bu konuda hiç hassas değil. Bunun bir ölçüsü olmalı. Denetim mekanizmaları çalıştırılmalı. Çünkü kitap; okuruna kültürel bir birikim sunabiliyorsa kitaptır. Bunun tersi olduğunda bir süre sonra çöplükler kâğıttan geçilmez olur.

Remzi ÖZKAN: Son olarak ne söylemek istersiniz?

RÜVEYDA KAYIŞ: Okumayı ve yazmayı bırakmayan zihinler, daima berrak kalacaktır. Bu iki şeyi hayatımızdan asla eksilmemesini dilerim.

Remzi ÖZKAN: Rüveyda Hocam, sizinle sohbet oldukça keyifliydi. Haber Expres Gazetesi ve Televizyonu adına size çok teşekkür ediyorum. Edebiyat yolculuğunda bol şans diliyorum.

Öğretmenliği çok sevdiğiniz; sözlerinizin akışında hemen fark ediliyor. Birazcık sabır diyelim ve bu konuda yolunuz aydınlık, umudunuz hep var olsun.