Gülal yaptığı açıklamada, “Bakanlığın geniş bir şekilde strateji geliştirmesi var. Türkiye tarımına yeni bir ivme kazandırılmaya çalışılıyor. Bunların bazı kısımları tartışılır, bazı kısımları doğrudur. ‘Tarım Havzaları’ diye bir proje var. Tarım Havzaları Projesi’nin bizim coğrafyamız, ülkemiz için çok iyi bir proje olduğunu düşünüyorum. Ancak bu projenin hibe aşaması var. ‘Tarım organize bölgeleri’ diye bir bölge oluşturulmaya çalışılıyor. Bunun tanıtımları yapılıyor, henüz yaygınlaşmadı. Organize tarım bölgelerinin Türk tarımına ciddi manada zarar vereceğini düşünüyorum” dedi.
Tarım havzası ile organize tarım havzalarının aynı proje olmadığını ancak birbirine bağlantılı bir proje gibi gözüktüğünü ifade eden Gülal şöyle konuştu: “Şirketleşmiş alanlar oluşturulması ‘organize tarım bölgesi’ demek. Örneğin köyün haliyle 2B tapulu arazilerinin tamamı oluşturularak bahçelerin tamamında meyvenin çeşidi ya da sebze baklagiller hangi ürünse bunun depolama, paketleme, ambalajlama şeklinde bütün alt yapısı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu da 7 yıl faizsiz kredi kullanılmak şeklinde yapılmak isteniyor. Böyle bir durumda mevcut tarım üreticisinin ciddi manada zarar göreceğini düşünüyorum. Tarım üreticinin temsilcisi olduğumuzdan mevcut üreticinin depolama, paketleme, ambalajlama sıkıntısı var iken organik tarımla, iyi tarımla uluslararasında mevcut ürünler dünyaya tanıtılırken böyle bir projenin üreticiye ciddi manada zarar vereceği kanaatindeyiz. Bu projenin üretici ya da üretici örgütleri kanalından yürütülmesinden yanayız. Diğer şirketleşme açısından gittiğimizde tehlikeli boyutlara ulaşacağını düşünmekteyiz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.