Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkanı Şükrü Boyraz, ÇABED’i ziyaret ederek Dernek Başkanı Kerim Deniz, ESKİ çabed Başkanı Mustafa Uçar ve dernek üyeleri ile bir araya geldi. ÇABED’e yaptığı ziyarette gazetemize önemli açıklamalarda bulunan Boyraz, konuşmasının başında mavi kapak kampanyasına destek veren tüm milletimizi kutluyorum ama bu ayıp bizim değil kanunlarımızı düzeltmeyenlerindir. Bizleri mavi kapak toplamaya ve tekerlekli sandalye almaya mahkum eden zihniyet suçlu ve sorumludur. Bunlara ek olarak özellikle engellilerin şehir içindeki engellerinin kaldırılması hususunda açıklamalarda bulunarak bu konuda yoğun bir çalışma içinde olduklarını ve alınan erteleme kararına karşın iptal davası açtıklarını vurguladı.
TSD Genel Başkanı Şükrü Boyraz gazetemize yaptığı açıklamalarda, “Herkes gibi eşit olmak istiyoruz. Bizlerde şehirde kaldırımı, otobüsleri kullanmak istiyoruz. Her şeye sıkıntı yaşamadan erişmek istiyoruz” dedi. Açıklamalarının devamında, “Türkiye’de uzun yıllardır insan hakları konusunda uğraşlar verdik. İnsanın rengi, yaşı, cinsi, cinsiyeti, mezhebi, dini farklı olabilir. Ama bu bütün etkenleri bir çatı altında birleştiren bir etken var o da insan olması. Bu insanların kimisinin boyu kısadır. Kimisinin uzundur. Bunlar çok önemli değil. Biz hep şunu söylüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Sosyal hukuk devletidir. Sosyal hukuk devleti kendi yurttaşının birinci sınıf yurttaş olabilmesi için mücadele eder” dedi.
2005 yılında çıkartılan engelliler yasası için çok fazla mücadele ettikleri belirten Boyraz yasanın yeterli olmadığını dile getirerek, “Türkiye’de gerçekten sosyal bir hukuk devleti midir? Kâğıt üzerinde öyle ama uygulamada değil. Sosyal devlet ilkelerini yerine getirsin diye yıllarca mücadele ettik. 2005 yılında çıkarılan 5378 Özürlüler yasası yeterli değil ama bizim için devrim niteliğinde olabilecek bir unsurdu. Bunların içerisinde olmazsa olmazlardan bir tanesi çünkü engelliyi gerçekten engelli yapan Türkiye’de önemli bir unsur vardır. Bu da erişilebilirlik ve ulaşılabilirlikti. Dolayısıyla biz diyoruz ki eğitimde fırsat eşitliği var ise erişilebilirlik ve ulaşılabilirlik konusunda da fırsat eşitliği gerekir. Herkes eşit bir şekilde ulaşabilmelidir” dedi.
2005 çıkartılan yasanın ardından 7 yıl içinde engellilerin erişilebilirlik sorununun halledilemediğini kaydeden Boyraz, “ 7 yıl içerisinde Türkiye’de nüfusu 50.000 üzerinde ilçe dâhil olmak kadıyla tamamı erişilebilirlik ve ulaşılabilirlik kapsamında sorunsuz bir hale getirilecekti. Biz 2012’nin Mayıs ayından Temmuz ayına kadar dile getirdik. Yapılmadı!, yapılmıyor! diye dile getirdik. Parlamentoda bugün resmi olarak 4 tane siyasi parti var. AK Parti, CHP, MHP ve BDP. Bu dört partinin grup başkan vekillerinden randevu aldım. Dosyalar hazırladım. Dedim ki, ‘Önümüzde ki Temmuzda yapılması gereken bu iyileştirmeler Ankara, İzmir, İstanbul gibi yerlerde halen daha %30’larda. %70 oranda bu illerde bile yapılamadı. Türkiye genelinde hiç yapılmadı. Siz bunu bir ay içerisinde nasıl tamamlayacaksınız? Bu yasanın mutlaka ertelenmemesini istedik” DEDİ.
Boyraz, “BDP, MHP, CHP bu dosyaları ve sorunları hemen sahiplendi. Daha sonra AK Parti Grup Başkanvekiliyle de konuştuk. O da bize ‘Tam 50 yıldır engelli bir kardeşim var onunla yaşıyorum. O yüzden sizlerin ne yaşadığını en iyi ben biliyorum. Onun için bu yasanın ertelenmesi mümkün değil’ dedi. Özürlülerden Sorumlu Devlet Başkanı Fatma Şahin ‘sizden önce ben bayrak açarım’ dedi. 7 Temmuz’a 10 gün kala yani Haziran’ın son haftasında hiç engellilerle ilgisi olmayan 2 tane AKP milletvekili tarafından biri Adana milletvekili diğeri de Amasya Milletvekillerinin önergesiyle yasa meclis tatile girmeden 1 hafta önce apar topar bir torba yasası ile torbaya koyuldu. 3 partinin karşı çıkmasına rağmen AK Parti dinlemedi ve yasayı geçirdi. Sizden önce ben bayrak açarım diyenlerden ses çıkmadı. Aslında 1 yıl ya da 2 yıl içerisinde yapılması için yasasıyla geçti ama bu olay sonsuza kadar ortadan kalkmayacak gibi. Çünkü adı üzerinde geçici 2. Ve 3. Madde denildi.1 yıl süre koyuldu. Bir yıl içeresinde de yapılmadı. Geçici madde havada kaldı” dedi.
Yasanın iptal edilmemesi için başından beri muhalif olduklarını dile getiren Boyraz, “Biz Türkiye Sakatlar Derneği olarak başından beri muhalif olduk. Savunduk. Yollara çıktık, açlık grevleri yaptık. Taksim’de 7 Temmuz platformu oluşturduk. Türkiye Sakatlar Derneği ve birçok derneğin katılımıyla Taksimde bir hafta sokaklarda yattık. Cumhurbaşkanı’ndan randevu istedik. Cumhurbaşkanı bize randevu vermedi. Hürriyet gazetesinde tam sayfa ilan verdik. Sayın Cumhurbaşkanım imzalamayın diye. Bu da olmadı. TV 24’de bir televizyon programına katıldım. Ve orada olan 3 katılımcıyla bu konuyu tartıştım. Ve Canlı Yayına telefon bağlantısı ile katılan Bakan ile de tartıştım. O yüzden yayın kesildi. O günden sonra yasaklı durumuna geldim. Bu da yetmeyince, bu konularla ilgili bir dosya hazırladık. Hakkımızı mahkemede aramaya karar verdik. Ve eylül ayının 7’sinde Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurumuzu yaptık. İptal davasını açtık. Mücadelemiz devam edecek” diyerek sözlerine son verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.