S.M.M.M İLKNUR ÇAKIR

S.M.M.M İLKNUR ÇAKIR

YOKUŞ YUKARI HAYALLERİMİZ, YOKUŞ AŞAĞI ALIŞKANLIKLARIMIZ VAR

YOKUŞ YUKARI HAYALLERİMİZ, YOKUŞ AŞAĞI ALIŞKANLIKLARIMIZ VAR

Her şeyin özünün kendimizde olduğu bilinciyle bilgimizi eyleme dönüştürebileceğimiz anahtar bir cümleyi John Maxwell çok güzel ifade etmiş; “Yokuş yukarı hayallerimiz, yokuş aşağı alışkanlıklarımız var!”

Her insan, kendisini daha iyi şartlarda, daha iyi yerlerde hayal eder. Yeterince çaba gösterdiğimizde, eyleme geçtiğimizde hayaller gerçeğe dönüşecektir. Çünkü hayat filmlerdeki gibi değil ya da hiç kimse hayatımıza sihirli bir dokunuş yapmayacaktır. Konfüçyüs dediği gibi “Hiç kimse başarı merdivenini elleri cebinde tırmanmamıştır.”

 Çoğu zaman hayallerimizin gerçekleşmesine engel olan şey eski alışkanlıklarımızdır. John Dryden; “önce biz alışkanlıklarımızı oluştururuz. Sonra alışkanlıklarımız bizi oluşturur.”

Değişmeyen tek şeyin değişimin kendisi olduğunu biliyoruz. O nedenle değişimle etkili başa çıkmak için kendimize dair parmak izi bırakarak yol almalıyız. “Karadutun lekesini kendi yaprağı çıkarır, her yaranın merhemi kendi dalındadır” halk arasında yaygın olan ne kıymetli bir sözdür.

Bir bilgeyi zora sokmak isteyen biri, avucunun içinde bir kelebek ile gelir ve ona sorar

“Avucumdaki kelebek ölü mü, canlı mı”

Bilge “ölü” derse zaten kaybedecek, “canlı” derse kelebeği sıkıp öldürecektir.

Bilgenin cevabı şudur “senin elinde”.

Hayallerimize ulaşmamızı engelleyen zihnimizdeki kaoslar mükemmeliyetçilik, şükretmemek, kibir, şikâyet, kendi olamama, üşengenç insan modeli (savsaklama, erteleme, mazeret üretme)’dir.

Kendimden yola çıkarak, terk ettiğim yokuş aşağı alışkanlıklarımdan bazılarını sizlerle paylaşacak olursam;

Sosyal medyada gereğinden fazla zaman geçirmeyi, ertelemeyi, sırf başkalarını memnun etmek adına “evet” demeyi, başkalarının sorumluluklarını ve yüklerini üstlenmeyi, TV de boş boş dizi izlemeyi ve en önemlisi vazgeçmeyi…

Hayallerimize giden yollarda içselleştirip, uygulayacağımız birçok unsuru sizlerle paylaşmak istiyorum;

En önemlisi ve ilk yapılması gereken “gerçekten inanmak”, eğer inanırsak aklımız çözüm bulma konusunda çalışmaya başlayacaktır.

Her başarının arkasında “planlar” mevcuttur. Çünkü hiçbir başarı tesadüf değildir.

Varmak istediğimiz hayaller için “vizyonumuz” olmalı. Vizyonumuzu; olmak istediğimiz kişi ile olduğumuz kişi arasındaki farkı belirleyen alışkanlıklarımız oluşturur. Yokuş yukarı götüren alışkanlıkların ya da yokuş aşağı indiren alışkanlıkların neler olduğunu tespit edip süzgeçten geçirdiklerimiz ile yol haritamızı oluşturmalıyız.

Hedeflere ulaşmaya çalışırken, aklı çelecek pek çok durum ortaya çıkacaktır. Eğer aldanırsak, günler geçer, aylar geçer ve eller bomboş kalır. Önemli kararları sabah dinlenmiş bir beyin ile alarak “öncelikleri belirlemenin” önemi yadsınamaz.

Öyle anlar olur ki işler gözümüzde büyür hatta üzerimizde tonlarca ağırlık varmış hissi oluşur. Bu hislerle boğulmamak için her işi kendi içinde “parçalara bölmek” gerekiyor.

“Küçük adımlarla ilerleyerek” bir işi tamamlamak çok etkileyicidir. Lao Tzu’nun dediği gibi “En uzun yolculuklar bile, tek bir adımla başlar.”

Bazen çok çabalasanız dahi “doğru adımlar” atmadığınız için amacınıza ulaşamazsınız.

Her günün bir lütuf olduğunun bilinciyle “anın kıymetini bilmek” hayatı anlamlı kılmanın önemli yollarından biridir. Sözün özü “Her gün yeni bir fırsattır. Dün oldu ve bitti. Bugün ise geleceğimin ilk günü.” diyor Louise Hay

Başlamak için en iyi olmak zorunda değiliz ama en iyi olmak için “şimdi başlamak” zorundayız.  Hz. Mevlana’nın o enfes dizeleri “Yüzde ısrar etme, doksan da olur. İnsan dediğinde noksan da olur. Sakın büyüklenme, elde neler var… Bir ben varım deme yoksan da olur.”

Başlamak için doğru zamanın gelmesini bekleyenler sonuç olarak hiç bir şey yapamayacaklardır. Çünkü “doğru zaman” yoktur.

Başarılı olma yolunda “başkalarının onayını beklemek” ya da başkalarıyla kıyaslamak yerine kendiniz olma yolunda hareket edin. Çünkü her başarı kendi spesifik alanındadır.

Günümüzde gittikçe büyüyen bir problem olan “kontrolünüz dışındaki şeyler için kaygılanmak”, ya da geçmiş hatalara saplanıp kalmak gibi yolumuza taş koymaktan vazgeçmenin bilinciyle;

hayal edin, çalışın, sabredin, başarın ve

sağlıcakla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
S.M.M.M İLKNUR ÇAKIR Arşivi
SON YAZILAR