Türk çiftçisi artık tarımsal üretimde kaliteli ve yüksek verim elde etme konusunda ciddi bir başarıya ulaşmış durumda. Ancak üzülerek ifade etmek gerekir ki, bu başarı, plansız üretim nedeniyle ekonomik bir kazanca dönüşemiyor.
Her yıl aynı senaryo: Tarlalar dolup taşıyor, ovalar bir ürüne boğuluyor ama sonuç hep aynı. Çünkü arz-talep dengesi gözetilmeksizin yapılan ekimler, pazarda fiyatların çakılmasına neden oluyor. Üretilen ürün, değerinde satılamıyor. Kısacası çiftçi ürettikçe zarar ediyor, inat ettikçe de batıyor.
Bugünlerde Samsun’un ovalarında yine aynı manzara: Dağ taş karpuz ekili. 2025 yılı karpuzu pazara inmeye başladı ama üretici maliyetler karşısında çaresiz. Fiyatlar ne yazık ki beklentinin çok altında.
Artık hepimizin sıkça duyduğu bir cümle var:
“Gelecek Tarımda.”
Ama bu geleceğin gerçekten tarımda olabilmesi için acil bir üretim planlaması şart!
Her isteyenin, istediği ürünü, dilediği kadar ekip biçtiği bir sistem sürdürülebilir değildir. Ürün bazlı bir kota sistemi getirilmeli ve planlama temel esas haline gelmelidir. Bu, sadece çiftçinin değil, ülke tarımının da geleceği için zorunludur.
Unutmamalıyız ki sadece üretmek yetmez; aynı zamanda üretileni işleyip katma değer kazandırmak da gerekir. Tarımsal sanayi yatırımları bu noktada büyük bir ihtiyaçtır. Böylece hem ürün değer kazanır, hem çiftçi emeğinin karşılığını alır.
Bol ve bereketli bir sezon dileğiyle…
Unutmayalım:
“Gelecek Tarımda.”
Ama planlı, bilinçli ve katma değerli bir tarımda!