Bir köy okulunun kapanması, sadece bir binanın boşalması değildir. O köyden bir çocuğun hayalinin sökülüp alınmasıdır. Gençler artık köyde kalmak istemiyor. Çünkü gelecek, tarımda değil sanıyorlar. Traktör sesi yerine korna sesiyle büyümek istiyorlar. Haklılar mı? Belki. Çünkü tarım artık sadece emek değil, aynı zamanda risk demek. Gelir belli değil, masraf çok, destek az.
Ama toprağın terk edilmesi, bir milletin köklerini kurutmasıdır. Her giden genç, ardında bir hayal bırakıyor. Oysa tarım, bugünün en stratejik mesleği. Açlık kapıda, gıda krizi yakında. Her ülke kendi üretimini artırmaya çalışıyor. Ama biz üretimden kaçıyoruz.
Gençleri tekrar toprağa döndürmek zorundayız. Bunun için sadece nostaljik çağrılar yetmez. Onlara teknolojiyle tarımı anlatmalıyız. Tarımın artık sensörlerle, yazılımlarla yapıldığını göstermeliyiz. Çünkü bir gencin hayalini yeniden toprağa ektirecek şey, sadece geçmişe değil, geleceğe de seslenmektir.