Batı, yanına aldığı hiç kimseyi yaşatmadı
Temel Armutçu
Bu coğrafyada asırlardır süren plan değişmedi, sadece isimler ve yöntemler değişti. Dün Osmanlı'dan koparılan toprakların haritasını cetvelle çizenler, bugün aynı oyunları etnik, mezhepsel ve siyasi maskelerle yeniden sahneye koyuyor. Ama perde arkasındaki akıl hep aynı: Siyonizmin ve emperyalizmin ortak menfaatleri.
Bugün terör örgütleri PKK, YPG ve onların arkasında duran kirli eller; bir halkın özgürlüğü ya da kimliği için değil, “büyük İsrail” idealine yer açmak için taşeronluk yapıyor. Bu yapılar ne Kürt’ün dostudur ne Türk’ün! Onlar sadece efendilerinin çıkarlarına hizmet eden birer piyon. Amaç, Türk ve Kürt’ü karşı karşıya getirip bu topraklardaki en büyük engeli, yani Türkiye Cumhuriyeti’ni zayıflatmak, bölmek ve Orta Doğu’yu yeniden dizayn etmektir.
Birinci Dünya Savaşı’nda başaramadıklarını bugün medya, algı operasyonları, “özgürlük” maskeleri ve yapay kimlik tartışmalarıyla deniyorlar. Dün Araplara söz verdiler; “hilafetinizi geri vereceğiz” dediler. Sonuç ortada: parçalanmış, birbirine düşman devletçikler, kan, gözyaşı, sefalet. Şimdi aynı tezgâh Kürtlere kuruluyor. “Devlet kurduracağız”, “özgürleştireceğiz” masallarıyla kandırıp onları kurtlar sofrasına çekmeye çalışıyorlar. Fakat tarih gösterdi ki; Batı, yanına aldığı hiç kimseyi yaşatmadı. Dün Saddam’ı, Kaddafi’yi, Mübarek’i nasıl kullandıysa, yarın da kandırılmış Kürt gençlerini aynı akıbet bekliyor.
Ey Kürt kardeşim; senin ataların bu topraklarda dinini, dilini, namusunu Türk kardeşinle korudu. Çanakkale’de, Sakarya’da, terörle mücadelede aynı sancak için aynı toprağa şehit düştünüz. Senin gerçeğin, bu toprakların birliğinde saklıdır. Kürtlük onurdur, imanla yaşandığında izzettir. Ama terörle, ihanetten beslenenlerle yan yana geldiğinde, o onurunda zillettir.
Ey Türk kardeşim; sen de fitneye alet olma. Bu milletin kalbine zehir, “sen–ben” ayrımıyla, öfkenle, kibirinle akıtılır. Bu coğrafyada senden koparılan her kardeş, düşmanın kazancıdır. Gerçek düşman Kürt değil; kardeşliğimizi bölmeye çalışan şeytani yapıdır.
Unutmayalım, bu toprakların harcında Kürt’ün duası, Türk’ün kanı vardır. O harcı kim çözmeye kalkarsa, hem bu milleti hem bizzat kendini yok eder. Bugün oynanan senaryonun sonucu bellidir: Kürdü kandırıp devletsizleştirmek, Türk’ü yalnızlaştırıp güçsüzleştirmek, sonra da her ikisini de aynı zincirle esaret altına almaktır.
Ey ibrahimî milletin evlatları! Tevhidin, adaletin, kardeşliğin sancağı altında yeniden dirilme vaktidir. Kardeşliğini kaybeden, toprağını da kaybeder. Bu vatanın bir karışında ne Türk’ün ne Kürt’ün ayrılığına yer vardır. Bu oyunu bozmanın tek yolu, yeniden birbirimize dönmektir.
Bir olacağız, diri olacağız, aynı secdeye, aynı ideale eğileceğiz. Çünkü bu toprakların bekası, kanla değil, Tevhid ve imanla korunur. Düşman dışarıda değil, bizi birbirimizden koparan her kelimede, her fitnede saklıdır. Artık uyanma vakti. Bu vatan bizim, bu dava Hakk’ın davasıdır.