Okula başlamak, hem çocuklar hem de aileler için önemli bir dönüm noktasıdır. Bir psikolojik danışman olarak ailelere en önemli hatırlatmam şudur: Her çocuğun uyum ve oryantasyon süreci kendine özgüdür. Bazı çocuklar heyecan ve merakla okula koşarken, bazıları için bu süreç daha zorlayıcı olabilir. Bu farklılık, çocuğun kişilik özellikleri, önceki deneyimleri ve aile ortamıyla yakından ilişkilidir.
Bu noktada ailelerin baskı ve zorlama yoluna başvurmamaları büyük önem taşır. Zorlanan, eleştirilen ya da kıyaslanan bir çocukta okul hayatına karşı olumsuz tutumlar gelişebilir. Aksine, sabırla ve anlayışla desteklenen çocuk, güvenli bir şekilde uyum sürecini tamamlayacaktır.
Ev içinde huzurun olması da okul uyum sürecini doğrudan etkiler. Çocuğun evden ayrılırken aklının geride kalmaması, ailesinin güvenli bir liman olduğunu bilmesi, onun okulda daha rahat ve özgüvenli hissetmesine yardımcı olur. Anne ve babaların sakin, güven verici ve destekleyici tutumları, çocuğun yeni ortamlara uyumunu kolaylaştırır.
Özellikle babaların bu süreçteki rolü çok kıymetlidir. Babaların çocukla kurduğu olumlu iletişim, ona verdiği değer ve güven, çocuğun özgüvenini besler. Babadan gelen onay ve destek, çocuğun hem akademik hayata hem de sosyal ilişkilere daha güçlü adımlarla başlamasına katkı sağlar.
Sonuç olarak, okula başlama süreci bir yarış ya da kıyaslama alanı değildir. Her çocuk kendi hızında büyür, öğrenir ve uyum sağlar. Ailelerin sevgi dolu, sabırlı ve güven verici tutumu, çocuğun bu yolculuğu keyifle deneyimlemesine imkân tanır.
Uzman Psikolojik Danışman
Seda Ertuğrul Hacıoğlu