Türkiye, yakın geçmişte benzerine az rastlanır bir siyasi atmosfere girmiş durumda. Ekranlar her akşam bir başka rüşvet operasyonuna, yolsuzluk iddiasına, demir parmaklıklar ardında görüntülenen belediye başkanlarına ev sahipliği yapıyor. İktidar ile muhalefet arasında süregelen gerginlik artık yerini açık bir çatışma diline bırakmış durumda. Her iki taraf da kılıçlarını çekmiş; biri köşe sıkıştırmanın, diğeri erken seçimin peşinde.
İktidar cephesi, yerel yönetimlere yönelik operasyonlarla bir tür "temizlik" yürüttüğünü savunurken, muhalefet bunun siyasi bir rövanş ve sindirme politikası olduğunu iddia ediyor. CHP, bir yandan kendini ifade etmeye çalışıyor, diğer yandan meydanlara çıkıp halkla temas kurma çabasında. Ancak bu çabaların seçmende ne derece karşılık bulacağı belirsizliğini koruyor.
Meydanlar ısınıyor. Siyaset sertleşiyor. Ama asıl yan etkisini yaşayan yine vatandaş. Çünkü atlar tepişiyor, olan çimenlere — yani halka — oluyor.
Her dönemin siyasi sertleşmeleri oldu elbette, ama bu kez farklı olan şey dilin artık raydan çıkmış olması. Siyasetçilerin ağızları bozulmuş, nezaket yerini tehditkâr üsluplara bırakmış. "Biz" dili yerini "siz" ve hatta "hain" gibi ağır suçlamalarla örülü ifadelere terk etmiş durumda.
Oysa ülke, ekonomi başta olmak üzere pek çok konuda yapıcı bir uzlaşıya ihtiyaç duyuyor. Sokaktaki vatandaş enflasyonla, işsizlikle, geçim derdiyle boğuşuyor. Gözünü çevirdiği siyasetteyse çözüm değil kavga görüyor.
Bugün muhalefetin erken seçim çağrısı ne kadar haklıysa, iktidarın da hukukun üstünlüğü çerçevesinde gerçek suçluları ortaya çıkarması o kadar gereklidir. Ancak bütün bunların yargı bağımsızlığına ve toplumsal barışa zarar vermeden yürütülmesi şartıyla.
Siyasetçiler birbirlerine değil, halka hesap vermeli. Çünkü sandık günü geldiğinde ne operasyon kalır, ne polemik. Vatandaş, elindeki tek yetki olan oyu kullanırken bu kavga dilini de, yapılan icraatları da, vaatleri de unutmaz.
Özetle, siyaset kızışıyor ama ülke soğuyor. Umut, yeniden itidalde, dürüstlükte ve halkın sesini gerçekten duymakta.
Yorumlar 1
yiğitcan çavlık 12 Temmuz 2025 12:02
helal olsun resmen halkın sesini duyurmuş ancak duyan olacak mı orası şüpheli tebrik ediyonum Sait KUZU bey