Allah u Teâlâ; “Her günahı affederim kul hakkı hariç hakkı olan affetmedikçe affetmem buyuruyor”. Büyüklerimiz bize garibin, mazlumun ahından korkun derdi. Can dostlar; AKP’nin son günlerdeki durumunu değerlendirirken bir AKP’li arkadaşla ‘Gardaş siz ah aldınız, bu daha iyi günleriniz. Gün gelecek ben AKP’li değilim ya da kandırıldım diyeceksiniz’ dedim. AKP’li arkadaş ‘asıl biz mağduruz’ dedi. ‘Bıkmadınız bunları kaşımaktan, çıkar için kullanmaktan’ dedim.
Mazlumun duası, bedduası ile Allah arasında perde yoktur.
Mazlum, garip deyince aklınıza haksızlığa uğrayan herkes gelmeli.
İktidarı ellerinde bulunduranların haksızlık yaptığı zengin, fakir, ünlü, sade vatandaş hepsi haksızlığa uğradıysa mazlumdur, gariptir.
Başladı başörtüsü, 28 Şubat 17-25 Aralık, yok 15 Temmuz…
‘Sizde; Ah var… 15 Temmuz’da Boğaziçi köprüsünde boğazları kesilerek, linç edilerek şehit edilen garip erlerin ahı var. Soma’da 301 madencinin ahı var. Atanamadığı için intihar eden fidanlarımızın ahı var. İnanın tek tek yazmaya kalksak gazetemizin 100 sayfa çıkması lazım. Var ki şehit analarını eşlerinin çocuklarının ahı… Mevlana hazretleri ne buyuruyor; ‘Ateşe tapsan da gel. Bin defa tövbeni bozsan da gel’ demiş. Ah alınarak abad olunamaz!
Ergenekon’dan, balyozdan, suçsuz yere fetöcü hainlerin kumpası ile senelerce suçsuz yere içeriye atılan bu insanların ahı, bedduası var.
Habur alçaklığı, çözüm süreci denen hainliğin sebep olduğu 2000’nin üstünde şehidimizin ahı var.
Çocuklarının eline saç kurutma makinesini verip içeri odada intihar eden annenin ahı var.
Oğluna pantolon alamadığı için intihar eden babanın ahı var.
Tecavüz edilen 45 erkek çocuğunun ahı var.
İlacını bulamadığını ve konuda yardım isteyen dilenci yerine koyduğunuz Dilek kızımızın ahı var.
Fırat Yılmaz Çakıroğlunun ahı var.
Çiftçinin, işçinin, emeklinin ahı var.