Tarih gerçeklerin mutlak ortaya çıkacağı olgusuyla yazılır. Büyük hocadır, siyasiler duruma hemen yapışırlar hoca efendinin(!) eteğine, himmet toplanır artık parada gelmeye başlar.
Bir ilkokul mezunu imam İzmir'de vaaz vermeye başlar.
Güzel konuştuğu söylenir konuşurken duyguludur ağlar hemen yayılır özellikle dinlemek için koşarlar videoları yayılır.
Devletin kılcal damarlarına girmeliyiz der, Sessiz-sessiz, azar-azar girer morfin gibi beyinlere, kurumlara…
Fark edenler onun sinsi planının tehlikesini her yerde söylemeye başlarlar. Ve hocaefendi(!) yanına aldığı siyasilerle yol yürür. Bütün kapılar açılır her istedikleri verilir, himmet her yerden akmaktadır. İnsanların en samimi duyguları sömürülür ama yetmez daha ama onun sinsi planını bilen ülke sevdalısı insanlar hep ensesindedir rahat hareket edemez. Gurbete çıkar okullar dershaneler çığ gibi büyümekte ve daha da güçlenmektedir. Haksızlığa dayanamayan onlarca insan canına kıyar ama hiç önemli değildir. Yıllarca muhalefetin tüm uyarılarına kulak tıkayan, ona mübarek bir insan sıfatını yakıştıranlar güya mağduru oynayarak aklımızla alay eder durumdalar, bu alçakları üç dönem (önce hizmet hareketi, sonra paralel yapı sonunda terörist) diye ayırmak akıllara zarar bir düşüncenin ürünüdür. Şimdi biride çıkıp PKK, İŞİD içinde aynı şeyleri söylese ne derdiniz. Bu garip erleri şehit edenler neden adaletin karşısına çıkarılmıyor? Bu milletin gözünün içine baka baka yalan söyleyen AKP, bunların hesabını vermesi lazım. O çocukların katilleri adalet önüne çıkarılmadan bana kimse 15 Temmuz destanı diyemez. Kendisine darbe yapıldığını iddia eden AKP, mecliste 15 Temmuz araştırma önergesini neden reddeder? Bunu anlamak mümkün değil! AKP’li kardeşlerimiz kızmasın. Bu tabi ki alçak bir darbe girişimidir. Bunda şüphemiz yok. Bu alçak girişimde o kadar çok sorulacak soru vardır ki bazıları akıllara zarar bakın ben bir kaç tanesini sorayım kim cevap verirse versin!
Ne dinsizlikleri kalır, ne hainlikleri…
En kolay şey değil midir din satmak?
Alıcısı da çoktur.
Beraber kumpaslar kurulur hükümete karşı milliyetçi, Atatürkçü askerlerimiz günahsızca yıllarca hapis yatar.
Önemli olan iktidar ve yenilen ranttır.
‘Hocam gel, bitsin bu hasret’ nidaları, salya sümük hasret şarkılarıyla en yüksek perdeden söylenir.
Birden hoca paralel olur. Sonra terörist. Gün olur onun ricasıyla YAŞ’ta göreve getirdiği omzu kalabalıklar 15 Temmuz’da onlara çizilen sınır içinde bu alçaklığa teşebbüs ederler.
Öncelikle 252 insanımızın canına mal olan bu darbe girişiminde hiç konuşulmayan boğazları kesilerek ve linç edilerek şehit edilen garip erlerin canının hesabı neden sorulmuyor?
Şüphemiz 15 gün önceden haber alınan darbe neden geç bastırılmıştır.
Bundan nemalanmak hangi dine, hangi insani değere sığar.
O gün millet AKP taraftarı, MHP taraftarı, Saadet taraftarı, BBP taraftarı bu devletin onurunu sokaktan toplamıştır. Ama bir hafta sonra diğer partiler dışlanmış. AKP şovuna dönüşmüştür.
1-AKP kendine yapıldığını iddia ettiği darbenin araştırma önergesini neden reddeder?
2-Darbe Erdoğan’ı öldürmek için yapıldı ise 4 yaveri de Fetö’cü çıktı neden belindeki silahla daha kolay yolu seçmedi fetö bu darbeye kalkıştı?
3-Erdoğan’ı İstanbul’a getiren uçağın pilotu fetöden içerde bu pilot neden sağ salim getirdi.
Kendini feda edip uçağı düşüremez miydi?
4-Uçak havada iken 3 f16 İstanbul semalarında ise uçağınız nasıl indi?
5-Bazı sivil havacılık kaynakları ata uçağının o gün 18.38 de Atina Havaalanına indiğini söylüyor, doğru mu?
6-Eğer darbe Erdoğan’a yapıldı ise Erdoğan’la anılan saraya neden bir kurşun atılmadı da etrafı bombalandı!
AKP birlikten beraberlikten bahsederken çok gülünç duruma düşüyor. Neden mi? 15 Temmuz bayram değildir. Hocaefendiden(!), teröriste bir aşk hikayesi… Eksiği var fazlası yok. Mekanları cennet kabirleri nur olsun.
Daha binlerce soru var…
Güneydoğu şehidine 1900 lira, 15 Temmuz’da can verene 3200 lira maaş bağlayanlar bana birlikten beraberlikten bahsetmesin.
O boğazları kesilerek ve linç edilerek şehit edilen garip erlerin hakkı atanmadan, canlarının hesabı sorulmadan, 15 Temmuz kutlanamaz.
O gün; 52 özel harekâtçıya Ömer Halisdemir’e ve şerefli üniforması ile hakka yürüyen tüm şehitlerimizi şükran ve minnetle anıyorum.
O gün öldürülen sivillere de rahmet diliyorum..