Dünden devamla, seyirci ne bekler, ne ister bir maçtan, diyelim, devam edelim;
Stadyuma rahatça aracıyla ya da toplu ulaşım aracıyla gelmek, dışarıda ya da içeride yiyecek veya giyeceğe kolayca ulaşabilmek, kısa bekleyişlerle sahaya girmek, bilet aldığı yere gidip rahatça oturabilmek, tuvaletlerin hijyenik ve kullanılabilir olması, sigara dumanından rahatsız olmadan maç izlemek, küfür edenlerin, sigara içenlerin emniyet kuvvetlerince uyarılması vb. huzur içinde geçireceği 2 saate dair güzellikler bekler, ister.
Önceki yazımızda seyircimizin bu taleplerinden, stadyumumuzda bunun sağlanamadığı gerçeğini hep birlikte görmekteyiz.
Gelelim bizim bizzat müşahede ettiklerimize…
1- Otopark Sorunu;
Samsun-Ordu Karayolu özellikle büyük maçlarda ve genelde tüm maçlarda tam bir trafik canavarı haline gelmekte.
Samsun ya da Çarşamba’dan gelmeniz fark etmez, yolların en az 2 şeridi araçlar tarafından park yeri olarak kullanılmakta. Araç trafiğine açık ancak 1 araç geçebilecek aralık kalmakta. Kocaman devlet karayolunda böyle bir durum olur mu? Üst yol var demekle olmuyor; üst geçişin çok ilerisinde başlıyor parklar. Üst yola çıkacak araçlar bile kaza tehlikesi yaşamakta.
Otoparklar bu yoğunluğu karşılayamadığı için insanlar kolayca evlerine dönebilmek amacıyla ana yola araç park etmekte, bu da trafik zafiyeti oluşturmakta.
Öyle uzak noktalara bile araç bırakmakta vatandaşımız ki, oralarda araç otoparkları oluşturularak mutlaka ana yollardan bu araçların kaldırılması sağlanmalı.
Deniz tarafından Çarşamba ve Samsun yönüne trafik, maç zaman dilimi için mutlaka yeniden düzenlenmeli ve ana yola daha uzak noktalardan rahat çıkışlar yapılmalı.
Arabası ile maça gelen vatandaşımız eziyet çekmemeli.
Stadyum önündeki otoparktan giriş ve çıkışta müthiş izdiham yaşanmakta; yayalar ve araçlar aynı yerden çıkmakta, bu kaos mutlaka düzenlenmeli. Araçlar ve yayaların yolu kesişmemeli. İki araç bile giremeyen bu kapının mutlaka revize edilmesi gerekmekte.
Çıkışta Batı ve Doğu tribünlerinden araçlar gelmekte ve bunlar birbirleriyle karşılaşmakta. İki aracın geçtiği kapıdan çıkmayı başardığınızda ana yola kendinizi atmanız için hem seyyar satıcılar, hem seyirciler hem de araçların arasından geçme sabrını, sinirlenmeden ve kaza yapmadan göstermeniz gerekmekte.
Ben bu yazdıklarımın çözümünü, izlediğim maçlardan en az 5 dakika önce çıkmakta buldum.
Otoparktaki yığılmaya kalmadan yola çıkarsam, onlar daha çıkmadan neredeyse Dikbıyığ’a ulaşıyorum.
Maç izlemek demek; stres, sıkıntı, eziyet olmamalı.
Otopark konusu ciddiyetle ele alınması gereken önemli konulardan biridir. Büyükşehir Belediyemiz bu konuda bazı düzenlemeler yaptı, fakat yeterli değildir.
2- Stadyuma Girişler;
Stadyuma girerken oluşturulan 4’lü bir kontrol sistemi var: Kimlik ve bilet kontrolü, ardından polis noktasında arama, sonrasında pasolig okutma kuyruğu, en sonunda tekrar özel güvenlik kontrolü.
Bunlarda bir sıkıntı yok, tek sıkıntı bunların seri yapılabilir hale getirilmesi.
Batı alt tribün için girişte kimlik ve bilet kontrolünde 2 kapı var. Numara ile belirlenen noktalara girilen yerde 2 kapı daha açılabilir. Oradan geçince polis noktasındaki aralar 3-5 metre; polis sayısı artırılarak 7-8 kişi yapılabilir.
Akabinde pasolig okutma noktasına geliyoruz. Bunu kim hayal ettiyse mühendis olarak maça gitmediği kesin. Çünkü 4 giriş cihazı var ama daracık bir kapıda cihaza ulaşmaya çabalıyoruz. Camlı bölümden ikisini açsanız direkt cihazlara ulaşacak seyirci.
Dört giriş otomatik olacak ve daha rahatlayacak. Cihazdan çıkınca merdivenle arada 1 metre olmayan bir alanda özel güvenlik son aramayı yapıyor. O da üstünkörü çünkü alan çok dar.
Cihazdan çıkan kişi gidemiyor merdivenlere.
Bu giriş işleri, stadyum projeleri yapılırken, stadyumun etrafında oluşturulacak geniş bir alanda ayarlanabilir; ama kimin umurunda?
Biz gelelim bizim girişlerimize. Yeni stadyum oluşturamayacağımıza göre, kısa vadede bu girişlerin hepsinde benzer sorunlar mutlaka vardır. Seyircinin girişini kolaylaştıracak önlemler alınmalı.
Devam edeceğiz…
Sağlıklı ve spor dolu günler diliyorum.