İBRAHİM FETHİ SEL

Altyapı Dedikleri

İBRAHİM FETHİ SEL

Futbolda “altyapı”, yeni adıyla “akademi”, Türkiye'de futbol altyapı okulları, küçük yaşlardaki çocukların futbol konusundaki becerilerini ortaya çıkarmak amacıyla kurulmuş organizasyonlar olarak tanımlanmaktadır.
Genellikle “akademi” adı verilen bu futbol okulları, kulüplerin hedefleri doğrultusunda sporcular yetiştirir.

Peki, gerçekten sporcu yetişiyor mu?
Bu sorunun cevabını herkes kendi vicdanında versin…

Bize göre:
Yetişmiyor!
Ve aşağıda sıraladığımız anlayışlar hayata geçirilmediği sürece de çözüm zor görünmektedir:

“Akademi” kavramı, zaten bağımsızlık vurgusu taşıyan; kendi iç işleyişini kurabilen ve yürütebilen, herhangi bir gruba ya da kişiye bağımlı olmayan, sürekli arayış ve denemeler peşinde koşan bilimsel ve uygulamalı bir örgütlenmeyi ifade eder.

Peki, bizim kurduğumuz yapılanmada, 3-7 yaş arasında başlayan akademi yolculuğunun ölçütü nedir?

Bize göre akademi;

  • Bağımsız hareket edebilme yeteneği kazandıran,

  • Ekip olma ruhunu içselleştiren,

  • Kendi iç işleyişini kurabilen,

  • Kazanmayı ve galip gelmeyi en son hedef olarak gören,

  • Sürekli arayış ve deneme içinde olan sporcuların yetiştiği bir sistemdir.

Bugün tüm kulüplerimizin altyapıları var. Ancak herkes kendi sistemini sorguladığında, nihai hedefin “şampiyon olmak” ve “yenmek” üzerine kurulduğunu görecektir.

Arda’mız bile Real Madrid’de bu anlayışın içine dahil olabilmek için büyük bir mücadele veriyor.
Çünkü bu eğitimi 3-7 yaş arasında Türkiye’de alamadı.

Akademide temel öncelikler;

  • Oturma, kalkma, konuşma, kendini ifade etme,

  • Sağlıklı beslenme ve genel eğitimdir.
    Futbol ise bu sistemin içinde bir eğlence unsuru olarak yer almalıdır.

Futbol kısmında bol bol hata yapmalarına izin verilmelidir. Ancak diğer alanlarda hatalarını hızla telafi etmeyi öğrenmelidirler.
Dinleme ve anlama, 3-7 yaşın temel kazanımları arasında yer almalıdır.

Peki, bu değerleri kim anlatacak, kim öğretecek bu çocuklara?
Asıl sorun da burada başlıyor...
Çünkü elimizde bu donanıma sahip yeterli insan da yok!

Sonuç ortada…

Gün geliyor, U19 seviyesindeki bir maçta Barcelona karşısında tüm bu anlattıklarımızı skordan bağımsız bir şekilde, sahadaki futbol anlayışında görebiliyoruz.

İnanın, bu farkın temelinde 3-7 yaş arasında verilen eğitim yatıyor.

Futbol, bir “robot düzeni” içerisinde oynanmamalı.
Aksine; kişilikli, bağımsız ve gelişime açık düşünceye sahip sporcuların farklarını ortaya koyduğu bir sahne olmalıdır.
Aksi takdirde geride kalanlar sadece figüran olmaya devam eder.

Sağlıklı ve spor dolu günler diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları