Emine Temiz Yılmaz

Karadeniz'de Değişen Kışlar

Emine Temiz Yılmaz

Kış yine geldi.
Karadeniz’de soğuk, kendini ağır ağır hissettirmeye başladı.
Sabahları camlarda buğu var. Akşamları erken kararıyor.

Eskiden bu mevsimde ilk iş soba yakılırdı.
Evlerin içi odun ve kömür kokardı.
Sobanın üstünde çaydanlık hiç eksik olmazdı.
Çatırdayan odun sesi, kışın sesiydi.

Sobanın başında toplanırdık.
Bir oda sıcaktı, diğer odalar soğuk.
Çocuklar sobaya yaklaşmasın diye uyarılırdı.
Üstümüz is kokardı ama içimiz sıcaktı.

Şimdi her şey değişti.
Karadeniz’de birçok evde soba kalmadı.
Doğalgazlı evler çoğaldı.
Bir düğmeye basıyoruz, ev ısınıyor.

Kabul edelim, doğalgaz rahat.
Her oda aynı sıcaklıkta.
Kül yok, duman yok.
Sabah kalkınca soba yakma derdi yok.

Ama bir şeyler eksik.
Sobanın başındaki sohbet yok.
Çayın altını kısık ateşte unutmak yok.
Isınırken birbirimize daha çok yaklaşmak yok.

Soğuk hâlâ aynı soğuk.
Karadeniz rüzgârı yine sert esiyor.
Yağmur yine dinmiyor.
Ama evlerin içindeki kış değişti.

Belki de mesele ısınmak değil.
Birlikte ısınabilmekti.
Sobanın etrafında kurulan o küçük dünya…
Şimdi anılarda kaldı.

Kış geçiyor.
Zaman da geçiyor.
Karadeniz’de sobasız kışlara alışıyoruz.
Ama içimizi ısıtan hatıralar hâlâ duruyor.
 

Yazarın Diğer Yazıları