‘Kuşak ve Yol’, 2013 yılında ÇİN Devlet Başkanı Şi Jinping tarafından projelendirilip ortaya konulmuştur. 12 yıldır uygulanan projeye bu güne kadar Türkiye dahil yaklaşık 150 ülke katılmıştır. Kuşak ve Yol Girişimi, Coğrafi sınırları aşıp, farklı kültürleri bir araya getirerek; karşılıklılık ilkesi uyarınca ulusal ve uluslararası kalkınmayı hedefleyen ve bölgeler arası alt yapı, enerji, iletişim ve lojistik ağlarını ören; yatırım teknolojilerini yayarak insanlığın emrine sunan ticari, sosyal, barışçıl ve kalkınma hedefli küresel bir projedir.
Projenin öncelikli amacı; Asya, Afrika ve Avrupa arasındaki ticaret ve ekonomik işbirliğini yaygınlaştırmak ve bu bölgeler arasında her tür altyapı donatı ağlarını kurmaktır. Proje bu özellikleriyle büyük ölçekli Uluslararası işbirliği platformu niteliğindedir.
Türkiye, Kuşak ve Yol çerçevesinde Çin ile hükümetler arası işbirliği anlaşması imzalayan ilk ülkelerden biridir. İki ülkenin kalkınma stratejilerinin entegrasyonu ve ikili iş birliği olumlu sonuçlar doğurmuş; Kuşak ve Yol Girişimi ile Türkiye’nin Orta Koridor Planı birleştirilerek yolcu ve yük taşımacılığında, ticaret hacminin gelişmesinde önemli mesafe kat edilmiştir.
Kuşak ve Yol, Türkiye dahil güzergâhındaki tüm ülkelere fayda sağlayarak halk için Refah Yolu’nu açmayı vadetmektedir. Bu nitelikleriyle proje, gelişmekte olan ülkelerle yatırım ve finansman işbirliği; uluslararası kurallar, piyasa ilkeleri, borcun ve üretimin sürdürülebilirliği ilkesi ışığında yürütülmektedir.
Uluslararası bu projeye 150’ye yakın ülke katılmışsa da olası risklerin hesaplanması ve tuzağa düşülmemesi gerekmektedir. Bu projenin en temel amacı, tüm ülkelere önemli kalkınma fırsatları sunarak “işbirliği yolu”nu açık tutar; ortak istişare, ortak inşa ve ortak paylaşım ilkelerine bağlı kalır; işbirliğiyle ortak kazanç anlayışını, ekonomik entegrasyonu, kalkınma sinerjisi ve sonuçlarının paylaşımını teşvik edebilirse hiçbir risk kalmayacaktır.
Çin ve Türkiye arasında derinleşen karşılıklı faydaya dayalı işbirliği, her iki tarafın iradesi ve gereksinimlerine dayanmakta, ortak kalkınmayı amaçlamakta, herhangi bir üçüncü tarafı hedef almamaktadır.
Bu işbirlikleri korunmalı, dış baskılara maruz bırakılmamalıdır. Kuşak ve Yol Girişimi’ni karalayarak jeopolitik bir araç olarak gören ve hatta diğer ülkelerin katılımını engellemeye çalışan ülkeler vardır ve olacaktır.
Kuşak ve Yol Girişiminin, ekonomik işbirliği temelli olduğu; herhangi bir jeopolitik veya askeri ittifak arayışında olmadığı, etki alanı oluşturmayı amaçlamadığı, hiçbir ülkeyi hedef almadığı ve dışlamadığı, tüm ülkelere açık olduğu paydaş tüm ülkelerce her fırsatta dile getirilmeli ve korunmalıdır.
Çin, bu projeyle çevre kirliliğini değil, ‘Yüksek Yeşil Standartları’ sunmaktadır;
Kuşak ve Yol güzergâhındaki ülkelerin yüksek kaliteli kalkınma taleplerini destekleyerek ‘Yeşil Yol’u açmış; “insan ve doğanın uyum içinde bir arada yaşaması” felsefesi doğrultusunda Kuşak ve Yol’u ilerletmekte ve yeşil kalkınmayı teşvik etmektedir. Kuşak ve Yol projesi, paydaş tüm ülkelerin eşit ve karşılıklı yarar ilkesi yolunda giderek uluslararası barış ve kalkınma, sosyal refah projesi olacaktır.
Örneğin Türkiye’deki Çinli firmalar, güneş enerjisi santralları ve temiz enerji projelerine etkin biçimde katılarak Türkiye’nin enerji dönüşümü ve gelişimine, yeşil kalkınmasına destek olmaktadır. Proje, çevre kirliliğini değil, “yüksek yeşil standartları” ihraç etmeyi amaçlamakta ve uygulamaktadır.
Yirmi birinci yüz yılda Dünyanın tek merkez hatta tek kişi tarafından yönetilmeye çalışıldığı bu süreçte yine karşılıklılık ve eşitlik ilkelerine dayalı BRICS ülkelerinin de içinde olduğu yaklaşık 150 ülkenin paydaş olduğu; İpek Yol projesini güncelleyen Kuşak ve Yol girişimi sahiplenilmeli ve Evrenin değerleri yine evrendekilere verilmelidir. İnsanlık bunca deneyimden sonra eşit, özgür, barış ve refah içinde yaşayabilmelidir.
(Bu iyi dileklerden sonra dünyanın ve bölgemizin içinde bulunduğu ya da sürüklenmeye çalışıldığı süreci bu yazımla bağlantılı olarak bölüm bölüm anlatmaya çalışacağım) Kalın sağlıcakla.