Türkiye'den Rekor Ekonomik Büyüklük Hedefi
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, bu yıl için 1,5 trilyon doların üzerinde ekonomik büyüklük, 17 bin doların üzerinde kişi başına gelir, 32 milyonun üzerinde istihdam, 274 milyar dolar ihracat ve 64 milyar doları aşan turizm geliri hedeflediklerini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bu yılki beklentimiz, yıl sonunda 1,5 trilyon doların üzerinde bir ekonomik büyüklük, 17 bin doların üzerinde kişi başına gelir, istihdamda 32 milyonun üzerinde bir istihdam rakamı, ihracatta 274 milyar dolara ulaşan, turizm gelirlerinde 64 milyar doları aşmış bir Türkiye." dedi.
Yılmaz, Milli İrade Platformu tarafından "Türkiye Yüzyılında Ekonomi ve Kalkınma Vizyonu" başlığıyla Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nde (MÜSİAD) düzenlenen "Milli İrade Buluşmaları" programına katıldı.
Burada yaptığı konuşmada, uzun vadeli bir politika ve birtakım programların hayata geçmesinin, dönüşümlerin yaşanmasının ancak siyasi istikrarla mümkün olduğunu belirten Yılmaz, Türkiye'nin son 22 yılda bunu yakaladığını ve önemli bir mesafe katettiğini söyledi.
"Farklı bir dönemdeyiz. Bu dönemi çok iyi analiz etmemiz gerekiyor"
Bir plan ve programın, siyasi ve toplumsal sahiplenmeyle uygulanabilmesinin başarıyı getiren en önemli unsur olduğunu ifade eden Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Farklı bir dönemdeyiz. Bu dönemi çok iyi analiz etmemiz gerekiyor.
Dünyada neyin olup bittiğini, dünyanın nereye gittiğini... Güvenlikten enerjiye, ekonomiden ticarete, lojistiğe varıncaya kadar dünyanın halini ve nereye gittiğini analiz etmeden de gerçekçi bir plan, bir perspektif ortaya koymanız mümkün değil. Dünya bir dönüşüm içinde. Bunun getirdiği mutlaka riskler, sıkıntılar, sorunlar, çatışmalar, kavgalar var. Bunları görüyoruz, bölgemizde özellikle çok daha yakından görüyoruz. Ama bir taraftan da bu tür dönemler ülkelerin sıçrama yapması için en elverişli dönemlerdir. Bu geçiş süreçlerinde fırsatları iyi gören ülkeler, dünyayı iyi okuyan ülkeler bir adım öne çıkarlar, avantaj kazanırlar.
Normal, işlerin rutin gittiği dönemlerde dünyadaki hiyerarşiyi değiştirmek çok kolay değil. Kurulu bir düzen var, bir hiyerarşi var. Normal dönemlerde o hiyerarşi kendini yeniden üretir, değiştirmeniz çok kolay değildir. Ama bu tür geçiş dönemlerinde bu hiyerarşi de değişime açık hale gelir. Fırsatları iyi gören, okuyan, doğru hamleler yapan ülkeler normal dönemlerde sağlayamadıkları hızda ve kapsamda değişimleri de başarabilirler, ileriye gidebilirler, o hiyerarşide farklı bir noktaya gelebilirler. Bunun farkında olmamız lazım."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Gazze'de yaşananların sadece bölgesel bir etkide bulunmadığını vurgulayarak, "Gazze'de, Filistin'de barış olmadan, Gazze'de adalet, Filistin'de adalet olmadan daha adil, daha adaletli bir küresel düzenin kurulması da aslında mümkün değil." diye konuştu.
"Türkiye, tarihinde ilk defa yüksek gelirli ülkeler ligine adım atmış olacak"
Yılmaz, Dünya Bankasının bir sınıflandırmasına göre ülkelerin düşük, alt orta, üst orta ve yüksek gelirli ülkeler olmak üzere 4 gruba ayrıldığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılında Türkiye, alt orta gelir grubunda bir ülkeydi. İşte 3 bin 600 dolar civarında kişi başına geliri olan, 238 milyar dolarlık bir ekonomiydi. Dünyanın da 21'inci büyük ekonomisiydi o tarihlerde, alt orta gelir grubundaydı.
Son 22 yılda çok özet olarak, ne oldu Türkiye'de derseniz, alt orta gelirden üst orta gelire geçtik ve bu grupta kalıcı hale geldik. Bugün geldiğimiz noktada bu yılın rakamları henüz çıkmadı ama geçen yıl işte 1,3 trilyon doları aştık. Bu yılki beklentimiz, yıl sonunda 1,5 trilyon doların üzerinde bir ekonomik büyüklük. 17 bin doların üzerinde kişi başına milli gelir, istihdamda 32 milyonun üzerinde bir istihdam rakamı, ihracatta 274 milyar dolara ulaşan, turizm gelirlerinde 64 milyar doları aşmış bir Türkiye."
Yılmaz, Türkiye'nin üst orta gelirin en tepesinde bir noktada bulunduğunu ve kritik bir eşiğe geldiğini belirterek, "Türkiye şu anda bu eşikte, üst gelir grubuna girme noktasında. Yine beklentimiz, henüz tabii bu rakamlar çıkmadı bu yılın rakamları ama 2025 yılı rakamları çıktığında Türkiye tarihinde ilk defa yüksek gelirli ülkeler ligine adım atmış olacak." dedi.
"Şu anda enflasyonu düşürmek birinci önceliğimiz
Yılmaz, ekonominin 15 yıldır kesintisiz büyüdüğünü, enflasyonla mücadele ettiklerini ve ekonomide makro istikrarı sağlamaya dönük bir programı uyguladıklarını belirterek, "Şu anda enflasyonu düşürmek birinci önceliğimiz. Ama bunu yaparken diğer dengelerimizi de gözeten bütüncül bir program uyguluyoruz. Bir taraftan enflasyonu aşağı çekerken, bir taraftan büyüme hızımızı makul bir seviyede devam ettirmek, istihdamı devam ettirmek son derece önemli ve bu çerçeve içinde bütüncül bir programımız var. Para politikaları, maliye politikaları ve reformlardan müteşekkil bir programı hayata geçiriyoruz." ifadelerini kullandı.