Türker'den 102.madde eleştirisi
Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, '102. maddenin uygulanmasında üç suçlu taraf var' dedi.
Seçim startını Samsun'undan veren DSP Genel Başkanı Masum Türker, 4 gün sürecek gezinin ikinci gününde Atakum ilçesi Deniz Kafe'de DSP Adana Milletvekili Mustafa Vural, Genel Başkan Yardımcısı Tufan Bural, İl Başkanı Oktay Ergör'ün katılımıyla basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ülke gündemi ve seçim çalışmaları hakkında bilgi veren Genel Başkan Masum Türker, kendisinin genel başkanlığı döneminde eski genel başkan Bülent Ecevit'ten sonra ilk genel seçim sınavlarını vereceklerini kaydetti. Türkiye'de
son 8 yılda bir büyüme ve zenginleşme olduğunu ifade eden Türker, bu büyümenin kimin için nerede olduğunun açıklanmadığını, büyümenin daha çok faiz ve finans dünyası kesiminde ortaya çıktığını belirtti.
Hukuk alanında yaşanan gelişmeleri eleştiren Türker, 3 yıldır özel yetkili mahkemeler ile son 2 günde yaşanan Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 102. maddesi sonucu Hizbullah ve mafyanın tahliye olmasına neden olan yasal düzenlemeler parlamentoda gerçekleşirken, biri iktidar diğeri ana muhalefet iki parti olduğunu, bu gelişmelerden hiç kamuoyunun haberdar edilmediğini savundu.
Hizbullah'ın tahliyesi ve sonrasında yaşanan gelişmeler nedeniyle eleştirilerde bulunan Türker, "102. maddenin uygulanmasında üç suçlu taraf var. Yasa çıkarken ana iktidar kadar ana muhalefet partisi de suçludur. Bunu kamuoyuna açıklayacak kadar siyasi faaliyetin içinde yer almamıştır, bizi aydınlatmamıştır. Adalet Bakanlığı Yargıtay'daki yoğunluğu önleyecek düzenlemesi olmasına rağmen bölge mahkemesi düzenlemesini devreye sokmamıştır. Yargıtay'da da sorun vardır. En azından bu tür dava dosyaları zaman
aşımı düşünülerek öncelikli olarak bitirilmesi lazımdı" diye konuştu.
"Hükümet, Hizbullah veya benzeri kişilerin tahliye olmasına neden olacağı benzer uygulamayı 'yargıya sorun' diyor ve yargıyı suçluyor" diyen Türker, şunları kaydetti:
"Bu konuda tahliye anında bile orada çekilen zılgıtlar, yapılan halaylar bu insanların çok iyi yolda olduğunu gösterebilecek ortamın bile doğması sağlamışlardır. Yani düşünün bu tür olayları bir başka sol örgüte veya örgütlere ait insanlar orda olsa polis herhalde orada toplananları coplardı. Medyada güç gösterisi seklinde sunulmasına izin vermezdi. Ama bugün görüyoruz ki, tahliye kararı verildiği gün olsaydı bu kadar kalabalık olmazdı. Bu birkaç gün önceden yapılmış, arabalar gelmiştir. Hatırlarsanız
öğrenciler gelmek isteyince polis onları kapıdan çevirdi, şehre bile sokmak istemedi. Burada ise aleni bile festival havasına dönüştürülmesine seyirci kalınmıştır. Bu da tepeden organize, bilinen bir olay olduğunu ortaya koyuyor. Aksi varsa hükümetin yetkileri çıksın açıklama yapsın".
Dün yaptığı basın toplantısında dile getirdiği seçim çalışmaları hakkında da bilgi veren Türker, daha sonra sahile inerek iskelede gezdi.